Kız kıza gece çıkılır mı?

Erkekler buna karşı çıkabilir ama kızlar için durum çok daha fena. Onur (Baştürk) dün Asmalımescit’teki Hardal’ın kapısında kendisine “Nasıl yardımcı olunduğunu” yazdı ya dün, aslında erkeklerin derdi kapıdan içeri girdikten sonra bitiyor.

Bitmiyorsa da, bana kalırsa onlarınki kızların çektiği ezanın yanına yaklaşamıyor.�

Bu konuyu ispatlamak için size bir milyon tane örnek verebilirim. Mesela benim için kız kıza çıkılmış bir gecede arkadaşımın tuvalete gitmesi en büyük kabus.

Beş dakika için yalnız kalmam, o esnada canla başla beni kesmekte olan adamlara “Merhaba, ben Melike, senin için süslendim. Gel tanışalım, bakarsın sonra da sevişiriz” pankartı açmışım etkisi yaratır.

Tabii “gece gezmesi” denen konu, tek tüfek erkekler tarafından sadece “gece geçirilecek kadın bulmak” olarak algılandığı için böyle olması normal. İşte tam da bu nedenle bırakın tek kadını, iki kadının bile Türkiye sınırları içinde gece çıkması neredeyse imkansız bir hadise.

Can güvenliği açısından yani...

Üç-beş kız çıkmak da ayrı dert. Bu defa benzer bir taarruza toplu halde maruz kalırsınız. Bakınız, bu durum çok sevdiğim bir arkadaşımda travma yarattı. Kız kıza gece çıkmak için her defasında kendisine yalvarırız çünkü yanımızda bir erkek olmazsa, çevredeki insanların hakkımızda kötü düşüneceğine inanıyor.

Haklı da. Bir defa “erkeksiz” kızlar görünce, valesinden servis elemanına, herkes daha laubali davranabilme konusunda kendinde güç buluyor. Çevre masalarda göz bebekleri meme ucu şeklini almış adamlara gelmedim daha.

Sana hizmet verecek adamlar dört “yalnız” kızı görünce anında gevşekleşebiliyorsa diğerlerini de siz düşünün artık...

İçeridekiler/dışarıdakiler

Gevşek adamları püskürttükten sonra sıra sohbet, eğlence faslına geliyor. Tabii o esnada çoktaaan çevredeki pantolonun pelvis bölgesi alev almış adamlar tarafından çapraz ateşe tutulmuşsunuzdur...

Yapacağınız “rahat” bir hareket, o adamlardan en sabırsız olanının, Road Runner hızıyla, 2 saniyede yanınızda bitmesine sebep olacaktır. Bu Road Runnerımsı adamların birçoğu olay çıkarma potansiyeline sahip oldukları için onlar sayesinde gece çıkan her tek/çok erkek düzgün olup olmadıklarına bakılmaksızın kapılarda kaba muamele görüyor.

Tabii “Kapıdaki görevli, müşterinin düzgün olup olmadığına 3 saniyede nasıl karar verecek?” diyeceksiniz ama “kapı mekanizması” böyle anlık işliyor, artık biraz tecrübe konuşacak.

Yalnız, görevli, olmadık adamları içeri sokup, düzgün olanları dışarıda bırakıyorsa muhakeme açısından bir sorun var demektir. Birçok mekanda bu sıkıntı yaşanıyor...

“Aile salonunda” üç kız!

Birkaç dişinin “erkeksiz” olarak bir mekana adım attığında yaşayabileceği tatsızlıklar sadece erkek kaynaklı olmayabiliyor. Bakınız şöyle örnekler de gayet mümkün: Geçen hafta bir akşam Bodrum Casita’ya üç kız rezervasyonsuz olarak gittik.

Manzaraya hakim bir masada güneşi batırmak arzusundayız. Tabii o masalar rezerve edilmiş çoktan, ortadaki masalara yönlendiriyor bizi görevli kızımız.
Bir süre sonra istediğimiz taraftaki masaların birkaçı kalkıyor. Hal böyle olunca derhal “Kalkanların yerine biz oturalım” diyoruz, ancak sebebi anlaşılamaz bir “maalesef” ile karşılaşıyoruz.

Sonra bir bakıyorum görevli kızımız, etrafımızda kaç tane aile varsa hepsine teker teker gidiyor ve bizim oturmak istediğimiz o masalara geçmek isteyip istemediklerini soruyor!

Bizim masayı es geçişini dehşetle izliyorum. Yemek boğazıma diziliyor tabii. Sonra kızımıza “Bize uğramamanın makul bir açıklaması var mı” diye sordum, ık-mık etti, “Başka sefere inşallah” dedi ve gitti!

Be arkadaşım, sen gözümüzün içine baka baka bu muameleyi yapmışsın, sence gelir miyiz bir daha oraya?

Hizmet sektörünün kadını, erkeği, çifti, aileyi, bekarı, hatta şöhretli adamı ve şöhretsiz adamı, ensesi kalını, ensesi ince olanı birbirinden ayırmayacak, düzgün muamele yapacak adamlara ihtiyaç duyduğu kesin. Bana kalırsa ancak bunu yapabilen mekan “iyi” sözcüğünü hak eder...