Paylaş
Bugüne kadar siz sevgili okurlarımdan sakladığım bu büyük sırrı artık açıklamanın zamanı geldi.
Evet, hamileyim.
Ne o, şaşırdınız mı? Şaşırmayın efendim, hayat bu. Resimde de gördüğünüz gibi yedi aylık hamileyim. Baştan uyarayım, hamile olduğum için artık Habitus’ta bebek gelişimi, annelik, hamile kadın yaşamı gibi konular yer alacak. Çocuğu olan ve olacak her kadın yazar gibi benim de bebe dünyasına girmek, konuyu köşeme taşımak hakkım. Bebeği birlikte büyüteceğiz inşallah...
¡ ¡ ¡
Evet, hızla frene basıyor ve “Çocuğum olsa pek hoş olabilirdi ama henüz değil” demek istiyorum sevgili şaşkın Habitus okuru. Hemen de inandın küçük şakama.
Şimdi, biraz geri sarıp meseleyi anlatacağım sana...
Hamileyiz.biz ve Anneyiz.biz dergilerini biliyorsunuz. İşte bu güzel dergilerimiz yenilendi, değişti, gelişti ve iki tane bambaşka yayına dönüştü. Artık onları bayiinizden ısrarla “Yeni Anne” ve “Yeni Hamile” olarak isteyeceksiniz.
Gerçi bu ay eski isim ve eski kapaklarıyla çıktılar ancak dergiyi elinize aldığınızda “kandırmaca kapaklar” düşüyor, altından yepyeni iki dergi çıkıyor. Gelelim bu dergilerin benim sahte hamileliğimle olan ilgisine... Bu iki güzide dergimizin “Hamile” olanında, artık her ay bir “sanal hamile” röportajı yer alacak. İşte ben de derginin ilk sanal hamilesi oldum.
Peki nedir sanal hamile?
Şöyle, Anneyiz.biz (daha doğrusu artık yeni adıyla Yeni Anne) ekibi, hamilelikle alakası olmayan benim gibi bir aklı beş karış havada bir şahsı alıyor, bir adet plastik karın takıyor ve hamilelik duygusuna yaklaştırmaya çalışıyor.
Bir günü sanki hamileymiş gibi geçiriyoruz, sonra biraz “annelik” üzerine konuşuyoruz...
İşte o karnı takıp birkaç saat gezdim İstinye Park’ta.
Ekiple birlikte “hamile olsam ne alırdım” alışverişine çıktık. Tabii etraftaki kimse benim “sahte hamile” olduğumun farkında değil. Fotoğraf çekeceğiz diye boyanmışım, saçlar fönlü, üstüne bir de rengarenk giyinmişim, “hmm kadın doğurdu doğuracak ama kendine de bakıyor, aferin” bakışları ile karşılaştığımı söyleyeyim.
Nasılsa gerçek hamileliğim esnasında kollar sosise bacaklar kangal sucuğa dönecek, o yüzden Ebru Şallı hamileliğimin tadını çıkardım mı, evet çıkardım. İnce bir vücut ama balon gibi göbek, o kadar.
Peki neler yaşadım bir günlük hamileliğimde?
Artık onun için de Yeni Hamile dergisine bakacaksınız bir zahmet.
Kapalı kapılar ardında bunlar oluyor...
Pınar Reyhan ve ekibine koca bir alkış. Neden mi? Hani “Anne, hamilelik, bebek” deyince o “toz pembe-bebek mavisi bir dünya, ayıcıklar ve tavşancıklar” hissi vardır ya hani, yeni dergiler bu histen tamamen uzak.
Her ikisi de annelik ve hamilelikle ilgili ciddi haber dergilerine dönüşmüş. Mesela, Yeni Hamile’de Mehtap Erel’ın hazırladığı “Katil Anneler” haberini görmeniz lazım.
Yeni Anne dergisinde ise yatak odasında dehşet yaşayan kadınlarla ilgili bir dosya var. “Benim kocam bir sapık” diyen kadınlar bulmuş ve konuşturmayı başarmışlar...
Bebeklerin tatlılığı, aileye neşe getirmesi, çocukların bir mucize
olması gibi kolay okunur ve “mutlu” meseleler yerine iddialı, son derece kapalı kapılar ardında yaşanan ancak tahminimizin çok ötesinde mağduru olan konuları gündeme getiriyorlar ve getirecekler de...
Paylaş