En süper hakaretler burada!

Atatürkçü Düşünce Derneği Google’ın kapatılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’na suç duyurusunda bulundu diye delirdik iki gündür.

Dernek bir basın açıklaması yapmış sitesinde... “Basında yer aldığı gibi Google’ın kapatılması gibi bir talebimiz söz konusu değildir” demiş özetle.

Şikayetleri, Google’dan “Kemalizmin karın ağrısı” diye arama yapınca ulaşılan siteyle ilgiliymiş. Sitenin adresini de açık açık yazmışlar basın duyurusuna.

Aslında bu basın duyurusu “Atatürk’e en süper hakaretler burada!”, “Tıklayınız! Bu adrese bakınız!”, “Bakın neler var bu sitede, bakın bakın!” demekten başka hiçbir şey yapmıyor. Merak duygusu uyandırıyor.

Yani ADD, aslında şikayet ettiği adamların ekmeğine yağ sürüyor, reklamını yapıyor istemeden.

Sadece “Siteleri kapattırır ve bu konuda yaygara koparırsak, Atatürk karşıtı adamların kökünü kesin kazırız” ya da “Genç dimağlar böyle pis şeyleri okumasın da etkilenmesin, derhal sansürleyelim” düşüncesine odaklandıkları için bunun farkında değiller herhalde...

Issız Adam’ın işi zor!

Cumartesi günü “Issız Adam” Cemal Hünal, kız arkadaşı Lale Cangal’la birlikte Hayal Kahvesi’ndeydi. Valla ne diyeyim, Cangal’ın hali yaman! Hünal, sürekli göz hapsinde, mekanda şöyle bir yürüyor, kızlar domino taşına dönüyor! Geçtiği yerdeki tüm yetişkin dişiler lise yıllarına dönerek birbirlerini dirsekleriyle dürtüyor, ince ince çığlıklar atıyor!

Düşünüyorum da, “Göz önündeki adam”ın kız arkadaşı olmak zor iş...

Fan’lara “Hade evladım, hade çocum, şeker şey seni” yapacaksın... Sulananları pek umursamayacaksın...

İlan-ı aşk edenlere sinir olmayacaksın...

Hünal, Yunanlıları da ağlatmış en son, bu gidişle epey geniş bir coğrafyada toplu dirsek dürtmesi hareketi yaşanabilir!

Umarım Cangal çok kıskanç bir kadın değildir!

Eser sahibini üzmüşüz!

Dün Teoman’ın ‘Ruhun Sarışın’ şarkısına yağdırdığım övgüler, parçanın “Teomanlaştırılmadan önceki” halini, yani orijinalini yazan Müge Emirgil’i sinirlendirmiş.

“Şarkının nakaratı, ismi, seni esas yakalayan kısmı bana ait, yani Teoman’ın şarkıma el atmadan önceki hali de iyi bir şarkıdır” demiş.

“Önceki hali pek kısaymış” dememe bozulmuş.

“Kısaymış” derken, “Ayy iğrençmiş, Teoman iyi ki de el atmış” demek değildi bu elbette.

Yeni eklenen sözlerle Teoman şarkıyı “kendileştirmiş”, tam da ona göre olmuş, iyi olmuş manasındaydı...

Eserin ilk halinin yaratıcısı olarak, Teoman’ın “araya parça attırmasına” izin vermiş olsa da içi cız etmiş, bunu anlamak mümkün.

Dün bana gönderdiği mailde, “Albüm piyasaya verilmek üzere baskıya girerken bandrol alma aşamasında yeni muvaffakatname gönderildiğinde durumu öğrendim. Bu durum biraz emrivaki olduğu için izni vermeme raddesine gelmeme rağmen sırf insanların işine mani olmamak, öte yandan bir eserim kitlelere ulaşsın diye 2 saat içinde buruk olarak izin verdim” demiş.

Düşünüyorum da, yazdığım bir yazının içine tamamen başka bir zihinden çıkmış bir bölüm yerleştirilseydi ve buna müsaade etmek mecburiyetinde kalsaydım sinirlenir miydim? Elbette...

Fakat halihazırda iyi olan işimi alıp daha da yukarı taşıyacaksa, neden olmasın?

Teoman şarkıya bizim dilde “editörlük” yapmış, fena mı?
Yazarın Tüm Yazıları