Çok sıkıldım!

“Oda da ki” “Elim de ki” gibi kafa karışıklıklarına şahit olunca insan düşünmeden edemiyor: Biz ilk, ortaöğretim ve lisenin hangi evresinde hayatımızın sonuna kadar sürdüreceğimiz bir yanlışa düştük?

Diyorum ki, madem bu kadar zor doğrusunu öğrenmek, karşımıza çıkan tüm de-da ve ki’leri ayrı; soru eklerini de birleşik yazalım, rahatlayalım.

“Bel ki, Büyük A da, siname ki, pe ki” hatta “i ki” diyelim, “Gelmiyormusun, sevmiyormusun, şahdamarımmısın” gibi örneklerde de soru eklerini birleştirelim, olsun bitsin.

Twitter’ı bir uzvumuz sananlardan: Mesela ülkenin gündeminde önemli bir mesele var diyelim. Herkes onunla ilgili konuşuyor. İşte tam bu noktada “twitter
hassasları” devreye giriyor. Bu arkadaşlar için durum şöyle: hassas gündemle ilgili fikirlerini Twitter’a yazmıyorsan, o konuyla ilgili bir fikrin yok ya da umursamıyorsun demektir. Gündem bir politik meseleyle çalkalanıyor ve sen oraya –mesela- havalarla ilgili bir cümle yazdın diyelim. Derrrrrhal “Havadan bahsedeceğinize xxx’ten bahsedin!!!!” mention’ları geliverir. Twitter’la yaşıyoruz ya çünkü, günün her anı ne hissettiğini oraya yazacaksın, göstereceksin ki tatmin olsunlar. Onlara göre, göstermiyorsan, düşünmüyorsun demektir.

Göstermelik “hisli”lerden: “Gündem” kontenjanından devam edelim. Şimdi efendim, yine ülkemizi etkileyen birtakım olaylar vuku buluyor diyelim. GRAM umurunda olmamasına rağmen “Çok üzücü bu olanlar... İnanılmaz... Yaaani boğazımda düğümler...” diye meseleye girmek... Üzülmediği ya da bir şey hissetmediği için kendini suçlu hissederek sözler döşenmek... İyi hoş da belli oluyor be arkadaş.

“Stratejik”lerden: Şimdi efendim, normalde serbest bıraksan seninle hiiiiiç alakası olmayacakken, sırf “işine yarayacak” diye alakayı kesmeyen, göstermelik sevgi patlamaları yaşayanlar var ya. İnsanın yüzünde bir Bruce Willis, bir Mona Lisa gülümsemesi yaratan bu insanlara “Seni çakal seni” demek istiyorum.

Yalnız araç kullanan kadın görünce heyecanlananlardan: Sokakta taksi-dolmuş bekleyen TÜM kadınlara kah korna çalarak, kah kısa farlarını yakıp yakıp söndürerek “yol kenarı dilberi” muamelesi yapan adamlar var biliyorsunuz. İşte bu adamlar, gece vakti tek başına otomobil kullanan kadınların da TÜMÜNÜ “bir müşteriden diğer müşteriye gitmekte olan hayat kadını” sanmakta.

Aradaki “boş vakit”ten faydalanmak için kadınların kullandıkları araçları sıkıştırıyor, “Belki bize de bir iş çıkar” hissiyatıyla sınırları zorluyorlar. Bana kalırsa benzincilerde krokanlı macun gibi lüzumsuz ve kimin satın aldığını asla çözemediğim ürünler yerine kadınlara mahsus “oto güvenlik seti” satılmalı. Bu setin içinde de, kadınların erkek gibi görünerek rahat rahat otomobil kullanmalarını sağlayacak bir adet kasket, pofuduk mont ve göz yaşartıcı sprey bulunmalı.