Paylaş
Oyunculuk yapın, tasarımcılık yapın, her kapı size açık. Şöhret sizi bekliyor. Geleceğiniz parlak. Ülkenizde görmediğiniz ilgiyi burada görecek, buna kendiniz bile inanamayacaksınız.
Öyle bir ilgi göreceksiniz ki bu topraklara aşık olacak, bol para kazanacak, bir daha ülkenize dönmek istemeyeceksiniz.
İnanın bana burayı çok seveceksiniz.
- Yabancı akrabası olanlar! Bundan sık sık bahsedin! Dünyanın en sıradan, en özelliksiz hayatına sahip olabilirsiniz, hiç önemli değil.
Hayatınızda bir “yabancılık” varsa, arkadaş ortamlarında büyük sempati toplarsınız.
Örnek: “Aslında benim anneannem Alaska’dan gelmiş. Fas’a giden bir gemide o sırada Suriye’den kaçmakta olan dedemle tanışmışlar. Ama Arap değilmiş dedem (olsa şaşardım), görev icabı Suriye’de bulunuyormuş.”
- Şark meraklısı yabancılar! Türkiye’ye gelin. Ciddi söylüyorum, Türkiye’de geçici olarak yaşayan yabancı gibisi yok. Chris’lere, Sally’lere, Mary’lere Ahmet’lerden daha kolay hayat.
Bir vakitler Türkiye’den kaçan özgür ruhlu yabancılar şimdi “Ow, hağrika biır şeıhir İiııstınbuul, -aaa- very koosmopholitın” diyor, belirli ilçelere yerleşip şehrin keyfini sürüyorlar.
Bizim de bir Mary, bir Chris kadar değerimiz olmuyor, sempati toplayamıyoruz.
Mesela “yabancıya kiraya vermek” diye bir mesele var. Yabancı dostların çalıştığı şirketler, Chris’leri semtlere yerleştirip, para peşin kırmızı meşin anlayışıyla kiralarını ödeyip ev sahibini memnun ettikleri için kiralar da yükseldi.
Ev arayacak olursam konuya “Mırhaba, ben Mary ama adimi Mealikea olawrak deıştirdım” diye gireceğim. Eminim bir Melike’den daha kolay
ev bulabilirim.
Tuzu kuru gençler... Amcalar ve teyzeler...
- 20-25 yaş arası tuzu kuru genç kadınlar! Hemen bir işe girin ve “esasında paraya ihtiyacım yok” enerjisini yayın. Şirketlerin size ihtiyacı var.
Hayata yeni atılma enerjinizle büyüklerinize çokbilmişlik taslayın, haddinizi bilmediğiniz o erken yaşların keyfini sürün.
Deneyimli insanları çileden çıkarın, “Ulan ben bu yaşa kadar 21 yaşındaki bir yeni yetme kendini benimle bir görsün diye mi çalıştım, bunun için mi emek verdim” diye hayatı sorgulatın.
- Ayarsız genç erkekler! Pazar günleri “kahve içmezsek titreme krizine gireceğiz, biz ki annemizin karnından elimizde kartondan kahve bardağı ile çıkmışız” güruhu içinde Starbucks sırasında beklerken önünüzdeki kadının ense kökünde durun ve “Yeaaaaee geçen gün iki kız benim için kavga etti ne oluyor dedim yeeeaee” gibi cümleler kurun.
Bakarsınız bir gün önünüzdeki kadın size döner ve “İnanmıyorum! Ben de istiyorum seni! Ben de!!!!” der ve dudaklarınıza yapışmadan önce Cahit Külebi’den sansürsüz, öpüşmeli bir şiir okur: Benim doğduğum köylerde / Kuzey rüzgârları eserdi / ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır / öp biraz.
- Şehir hayatı yüzünden yorulmuş amcalar, teyzeler! Lütfen gittiğiniz konserlerde, sinema salonlarında, ATM sıralarında hepimizi itin, kakın, önce siz geçin.
Biliyorum bu yeni nesil sizi çok yoruyor, medeniyet yoksunu insanlar sizleri ezip geçmek için fırsat kolluyor, siz de böyle bir savunma mekanizması geliştirdiniz ama gözünüzü seveyim, bakın etrafınızda güzel insanlar da var.
Siz iterseniz, biz itersek, medeniyetsiz iterse bu dünyanın hali ne olur?
Paylaş