Uluslararası bir mutluluk!

Güzel haber önce Suzi’den geliyor.

Benim şaşkınlıktan ve sevinçten ağzım ‘Aaaa’ diye açık kalakalsın.

Ardından da Emre’den…

Yani yaşanacak olan masalın iki mutlu kahramanından…

Prensesle prensin masalının başlayacağı günü iple çekiyorum.

O gün geliyor ve…

Hava da nasıl güzel, tam da güne yakışır şekilde.

Kışın ortasında içten gülümseyişiyle insanı sarmalayan güneş ve ara ara serin nefesini yüzümde hissettiğim rüzgar…

Masalın başlayacağı mekan da masala ve gözlere yakışır olmalı elbette.

Beylerbeyi Seastar’a vardığımda bunu daha iyi anlıyorum.

Sanki denizin ortasında oturuyormuşuz hissini veren mekandan manzaraya bakarken; fonda Boğaz’ın, İstanbul’un ve hayatın bulunduğu tablonun bir parçası gibi görüyorum kendimi.

Bir tablo ki… Güneşin yaldızıyla varaklanmış…

Dalgaları rüzgarlar öpüyor, gökte martılar uçuyor, Boğaz şık bir kolye gibi Anadolu’yu Avrupa’ya bağlıyor. Gözüme değen muhteşem manzara…

Ki bu tablonun, karşı sahilden bakan birini bile alıp çok derinlere götürmemesi işten  değil. 

Gelen diğer misafirleri gördükçe bir an ‘Birleşmiş Milletler’in Sanat meclisi açılmış da haberim mi yok’ diye düşünüyorum.

E, baksanıza gelen misafirlere:

Almanya’nın en ünlü kadın oyuncularından Gisela Keiner,

Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı  Adalet  Veliyev,

Azerbaycan Devlet Sanatçısı Prof Azer Paşa Namet,

İsrail Başkonsolosu Sayın Moshe Kamhi ve Ferda Kamhi,

Devlet Sanatçısı oyuncu - yönetmen Tekin Akmansoy,

Çırağan Sarayı Kültür Ataşesi Ayşe Sipahioğlu,

Karagöz-Türk Gölge Sanatının en son üstadı, Devlet Sanatçısı Taccetin Diker,

TC. Kültür Bakanlığı Devlet Tiyatroları Eski Genel Müdürü Prof Raik Alnıaçık,

İstanbul Şehir Tiyatrosu Eski Genel Sanat Yönetmeni Mazlum Kiper,

TC. Kültür Bakanlığı Devlet Tiyatrosu İstanbul Müdürü Şakir Gürzümar,

TC. Kültür Üniversitesi Sanat Bölümü Başkanı, Devlet Opera ve Balesi Eski Müdürü Prof Mesut İktu,

İlk kez Broadway’de oyunu sahnelenen Türk Tiyatro Yazarı Yakup Almelek,

PEN Club Türkiye Başkanı, İBŞT Başdramaturgu Tarık Günersel, çevirmen-öğretim görevlisi Füsun Günersel,

Türk Eğitim Vakfı (TEV) Genel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal,

Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın,

İstanbul Şehir Tiyatrosu Eski Genel Sanat Yönetmeni Erol Keskin-Suna Keskin,

Almelek Sanat Galerisi Kurucusu, Başkanı Ester Almelek,

Kültürlerarası Diyalog Platformu Genel Sekreter Yardımcısı Kudret Altındağ,

Gazeteci - spiker - öğretim görevisi Güler Kazmacı…

Ayağı kırıldığı için nikaha katılamayan Alman fotoğraf sanatçısı Ursula Kauffman gönlündeki çiçekleriyle oradaydı.

Yanımda oturan ebru sanatçısı Hikmet Barutçigil ve eşiyle sohbet ederken bir anda alkışlar…

Suzi (Dilara Yücel) ve Emre (Erdem) görünüyorlar, masalarına oturuyorlar.

Ve masal başlıyor.

Pendik Belediye Başkan Yardımcısı Atilla İpek’in kıydığı nikahın şahitleri, dünyaca ünlü uluslararası isimlerden oluşuyor doğal olarak.

Emre bu, durur mu?

O gün astımdan dolayı biraz rahatsız olmasına rağmen alıyor astımını, atıyor Boğaz’ın sularına.

Espriler havada uçuşuyor.

İmzalar atıldıktan sonra Aile Cüzdanı’nı alıp ‘Galiba evlendim’ diyor.

Galibası – malibası yok, evlendin işte Emre.

Kadınların sadece boynunu, bileğini değil ruhunu da parlatan mücevher tasarımcısı arkadaşım Suzi’yle, Kültüronot’ Emre; medeniyetlerin, kültürlerin başkenti olan İstanbul’da hayatlarını birleştiriyorlar.

Tebrikler bittikten sonra yine Beylerbeyi’nde bulunan Kazım Kadri Bey Yalısı’nda kutlamalara devam ediyoruz.

Nikaha katılan yukardaki saydığım isimlerin, ünvanlarının elbisesini çıkarıp, en sade insan kimlikleriyle katılmış olmalarıydı, dikkati çeken.

Kutlamadan ayrılırken Suzi ve Emre’nin ‘Sana layık prensi bulman dileğimizle’ temennilerine cevabım şu oldu.

‘Bakalım… Beyaz atı olmasa da olur. Kalbinin aşkla çarpması, gözlerinin tutkuyla bakması, ruhunu sevgiye açması ve adam gibi adam olması yeter!’

 

                                                           ÂMELÄ°KE BÄ°RGÖLGE