Â
Üstelik bunları insanlara sunup yaşatırken ekstradan bir şey de yapmıyor.
Â
Şaşırtıcı olan da bu ya.
Â
Olduğu gibi, en doğal haliyle…
Â
Fırlama, flörtöz, muzip, serseri, aynı zamanda duygusal, seksi…
Â
Tahrik eden, kışkırtan, baştan çıkaran…
Â
Karşınızda böyle biri olursa n’olur?
Â
Siz de baştan çıkarsınız tabii.
Â
Veeee…
Â
Geriye tek bir şey kalır.
Â
O da aÅŸk!
Â
Öyle bir hissettiriyor, öyle bir yaşatıyor ki…
Â
Aşkı da, hayatı da…
Â
Her şeyi ama her şeyi…
Â
Göz göze gelip flört de ediyorsunuz.
Â
Bakışlarında ve şarkılarında kendinizden de geçiyorsunuz.
Â
Ruhunuzun ona ulaştığını bile düşünüyorsunuz, onun ruhu söylediği sözlerle sizin ruhunuzun her bir hücresinde gezinirken.
Â
Hatta bir umut sesinizi duyar diye ona sesleniyorsunuz bile.
Â
Hani olur ya!
Â
Ruhunuza sızması bir yana iliklerinize, hücrelerinize girip, her bir hücrenizdeki atomları parçalayıp, molekülleri ayrıştırarak, kendimizi bildiğimiz o ağır, sakin bizden başka birini içimizden çekip ortaya çıkarıyor.
Â
Yerinde duramayan, oturamayan, kıpır kıpır yapan…Â
Â
Coşan, ona sevgi sözleri haykıran…
Â
Hatta çığlıklar atan…
Â
Bütün bunları yapan siz olamazsınız.
Â
Ãœstelik sarhoÅŸ filan da deÄŸilsiniz.
Â
Ama tüm bunları yapıyorsunuz işte.
Â
Hatta kendi deyimiyle siz onu sarhoÅŸ ediyorsunuz.
Â
Kimin bizi bu hale getirdiğini tahmin ettiniz sanırım.
Â
Tarkan.
Â
Yani aşkın diğer adı.
Â
Senede bir gün ama tüm yoğunluğuyla yaşanan…
Â
Müzik, sahne ve insan sevgisini o kadar iyi özümsemiş ki, bize de geçiyor bu aşk.
Â
Şarkılarına eşlik ettiğimiz bu dahi adam, bir bakıyorsunuz, sahnenin bir ucundan diğer ucuna koşuyor.
Â
Bir bakıyorsunuz, hoparlörlerin önünde kendine dokunarak insanları iyice baştan çıkarıyor.
Â
Sonrasında da olanlar oluyor.
Â
Fırtınalar kopuyor.
Â
Sürüklüyor herkesi.
Â
Binlerce insan coştukça coşuyor.
Â
İçinizdeki çocuk yürümüyor, koşuyor.
Â
Dedim ya bunları size yaşatmak için özel ve ekstradan bir çaba harcamıyor.
Â
Şarkılarıyla bütünleşiyor.
Â
Kendi oluyor.
Â
Bizi de kendiyle bütünleştiriyor.
Â
Veee…
Â
Sonuç ortada!
Â
Onun için deliren, onu yaşayan insanlar…
Â
En sakin insanı bile baştan çıkarıyor bu adam.
Â
O gece onu izlemeye gelen, ağır duruşuyla tanınan Kıvanç Tatlıtuğ’u bile...
Â
Tarkan, Kıvanç’a ‘Oturmaya mı geldin, kalk hadi’ diyerek…
Â
Kıvanç da durur mu?
Â
Coşan sadece Kıvanç değil tabii ki.
Â
Kıvanç Tatlıtuğ, Azra Akın, Yılmaz Erdoğan, Belçim Bilgin Erdoğan, Gökçe Bahadır başta olmak üzere Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nu dolduran binlerce insan da…
Â
***
Â
Bilinen Tarkan hitlerinin yanı sıra Sezen Aksu’dan Hadi Bakalım’ı, Orhan Gencebay’dan Hatasız Kul Olmaz’ı, Aşık Veysel’den Kara Toprak’ı konser yelpazesinin diÄŸer renkleri olarak kalbimize nakÅŸediyor.Â
Â
Şarkı seçimleriyle onikiden vuruşu bir yana şarkılara göre değişen görseller ve ışık efektleri…
Â
Şarkılara eşlik ederken ikibuçuk saatlik zaman nasıl geçiyor, anlayabilene aşk olsun.
Â
Onu sevmek, bAÅžKa bir aÅŸk zaten.
Â
Tarkan, ‘Hep mutlu olun, üç günlük hayatta takmayın kafanıza hiçbir şeyi!’ diyerek konseri bitiriyor.
Â
Bitirdiğini sanıyor.
Â
Öyle kolay bırakır mıyız?
Â
Tezahüratlarla tekrar sahneye çıkıyor, iki şarkı daha söylüyor.
Â
Vedalaşıyor.
Â
Ama yok, gecenin bir yarısı da olsa kimsenin gitmeye niyeti yok.
Â
Beş dakika sonra…
Â
Sahneyi kapatan kırmızı perdeden başını uzatıyor, serseri. :)
Â
‘Gitmiyor musunuz’ diyor.
Â
Binlerce ağızdan tek cevap ‘Hayır’
Â
‘Yorulmadınız mı?’
Â
Binlerce ağızdan tek cevap ‘Hayır’
Â
Tarkan’dan gelen cevap ne olabilir?
Â
Muzip bir gülümsemeyle, ‘Ben de yorulmadım’
Â
Ve ekstradan bir şarkıyla konseri sonlandırırken, gülümsemesini, samimiyetini ve kendi yıldızını kalplerimize yaka çiçeği yapıyor.
Â
Şarkısında da dediği gibi, ‘Asla vazgeçemiyoruz ondan aslaaaaaaaaa!’
Â
‘Gitmiyor musunuz’ diye soruyor ya bize.
Â
Gitmiyoruz Tarkan.
Â
Ne olursa olsun, senin bizden gitmediÄŸin gibi!
Â
Â
Â
Â
Â
Â
                                                               Â