Paylaş
Bundan tam 1 yıl önce başladı her şey.
Çalan telefonun diğer ucunda Fransa Devlet Sanatçısı ve ‘Binbir Gece’ dizisiyle milyonların tanıdığı oyuncu Ergün Demir vardı.
Televizyonda program yapma teklifi aldığını söyleyerek başladı konuşmaya.
Nasıl bir konsept yapacağını düşündüğünü ve bir oyuncu olarak böyle bir program yapmanın doğru olup olmadığını sordu bana.
Benim de ona naçizane önerim ‘Kültür – sanat tarzında, faklı sorularınızla entelektüelliğinizi harmanlayarak; her hafta bir ünlüyü konuk edip, o kişinin kariyerini, sanata ve hayata bakışını konuşabileceğiniz bir program yapabilirsiniz mesela’ cümlesiyle oldu.
‘Mesleği oyunculuk olan ve daha önce sunuculuk deneyimi olmayan birinin bunu başarabileceğini nasıl önerdin?’ derseniz…
Bundan yaklaşık 4 yıl önce Ergün Bey’le Hürriyet için yaptığım röportajda verdiği farklı cevaplarıyla, entelektüelliğini gördüğümden…
Ama kültürel donanımını ‘Çok şey biliyorum’ havasında değil de, mütevazı bir şekilde yansıttığından…
Aradan birkaç gün geçti.
Bu kez telefonda, ‘Program yapmayı kabul ettiğini ama bu programı yaparken mutfağında benim olmamı’ rica ediyordu.
‘Elimden gelen bir şey olursa, tabii ki…’ demiştim.
Şimdi düşünüyorum da…
Bendeki de ne cesaret ha!
Kalkıp da bilmediğim bir sektöre, televizyon dünyasına gözü kapalı nasıl ve ne cüretle girmişim.
Gazeteye röportajını yap, köşe yazılarını yaz, otursana.
Ama yok, farklı şeyler yapmak lazım düşüncesiyle…
Elinin hamuruyla ay pardon elinin ve kalbinin kalemiyle ne girersin ki televizyon fırınına.
Ha ama iyi ki girmişim.
Hatta şunu da söyleyeyim, programa başlarken ‘Yayın 2 – 3 ay gider, sonra bırakırız’ diye düşünmüştüm.
Neden?
Çünkü programın yayınlanacağı kanal, Beykent Üniversitesi’nin uydudan, D – Smart 245’ten ve Teledünya 61. kanaldan yayın yapan BEA TV idi.
Ve Tanrı biliyor ya, ‘Çok duyulmayan bir kanala hangi ünlü ismi çağırsak gelirdi ki?’ düşüncesi, kaygısı…
Yine de şansımı denemek istedim ve kolları sıvadık.
Önce konsepte karar verdik.
Bir şartım vardı, öyle herkesi çağırmayacaktık, alanında en iyi olanları konuk edecektik.
İşe programın adıyla başladık.
Günlerce isim arayışından sonra programın adı ‘MAKSAT SANAT’ olmalı dedim.
Ki bu ismi marka yapma düşüncesiyle…
Artı programda farklı bir şey yapmalıydık.
Bundan 1 yıl önce ilk konuğumuz Cem Özer’di.
Ve kimler geldi kimler?
Genco Erkal, Gülriz Sururi, Nedim Gürsel, Meral Çetinkaya, Tuluyhan Uğurlu, Haldun Dormen, Bedri Baykam, Tamer Karadağlı, Hakan Aysev, Serra Yılmaz, Celal Kadri Kınoğlu, Nihat İleri, Ali Kocatepe, Pelin Batu, Tülay Günal, Nursel Köse, İsmail Acar, Civan Canova, Alper Kul, Ayla Algan, Emre Kınay, Soner Arıca, Aysun Kocatepe, Derya Alabora, Yılmaz Vural, Melike Öcalan, Cem Kurtoğlu, Levent Özdilek, Bora Ayanoğlu, Bülent Emin Yarar, Doğan Canku, Yonca Lodi, Toprak Sergen, Nedim Saban, Nasuh Mahruki ve Reha Özcan…
Bakar mısınız şu isimlere.
Çoğu, kolay kolay ekranlara bu tarz programlarına çıkmayan kişilerdi.
Dün de 50. program çekimini gerçekleştirdik.
Dile kolay, 50 hafta…
50. haftaya yakışır özel bir konuğumuz olmalıydı.
Ve özel bir mekanda çekim yapılmalıydı.
Uzun süredir ekranlara çıkmayan Leman Sam’ı aradım. Önce lakabım ve en sevdiğim şarkısıyla sonra da sohbetiyle ‘Rüzgar’ gibi esmesini rica ettim. Veee…
Sonra da çekim yeri olarak da Çırağan Sarayı’nı…
Sunucumuz, kameraman arkadaşlarımız ve montajımızı yapan kişi ve üç kişinin daha olduğu ekip olarak haklı bir mutluluk yaşadık tabii.
Ama en çok da ben…
Çünkü ‘MAKSAT SANAT’ programının yapımcısı olarak; 50 haftadır kar – kış demeden programımızı her Cuma yayınlayabilmenin, çok sevilen ve çok özel isimleri konuk etmenin, programın her hafta tanıtım video tanıtımlarını yazmaktan, montajda kullanılacak bilgi ve görsellere kadar en ince ayrıntıya kadar düşünüp, farklı sorularıyla gelen konukları sorularıyla şaşırtan sunucumuzu başarıyla oynadığı ve hâlâ anılan kötü karakterinin aksine insanlara doğru tanıtabilmenin ve konuklarımızın programdan mutlu bir şekilde ayrıldığını görmenin mutluluğu, hazzı, inanın ne kalbime ne kelimelere ne de gökyüzüne sığar.
Ama beni daha da mutlu eden asıl şeyi söylemeliyim.
Yukarda saydığım programımıza konuk olan isimleri programa davet etmek için aradığımda; çoğunun hangi kanalda olduğunu bile sormadan, ‘Tabii ki gelirim Melike. Saat kaçta ve nerde?’ demeleriydi.
Ki bunun yani insanların bu kadar güvenini kazanmış olmak, gerçekten anlatılmaz, anlaşılmaz ve tarifsiz bir mutluluk.
Ki bu güven ve mutluluk milyonlara değişilmez…
Programın başarısı sadece bana ve sunucumuza ait değildi elbet.
Küçük ama işini iyi yapan bir ekip, MAKSAT SANAT pırlantasını parlatan.
Farklı sorularıyla ve kültürel donanımıyla farkını ortaya koyan Ergün Demir’e, doğru ışık ayarları ve doğru bakış açılarıyla çok iyi görüntüler çekerek işini en iyi yapanların başında gelen başkameramanımız Sinan Bakır’a, ikinci kameramanımız Onur Günal’a (ve 1 yıl önce bizimle çalışan şimdi yollarına başka kanallarda devam eden iki kameraman arkadaşımız Mehmet Ali Ünal, Okyay Öztürk’ü es geçemeyeceğim tabii) montajımızı en güzel şekilde yaparak bizi insanlara izletir hale getiren Sinem Debreli’ye, Genel Müdürümüz Haldun Domaç’a, BEA TV Programlar Koordinatörü Gökçe Taylan’a, koşturmacalarımızda bizi çekimden çekime ulaştıran şöförümüz Mehmet Altuntaş’a gönlümdeki çiçekleri sunarak teşekkür ediyorum. Hem de çoooooooookkkkkk…
Nice 50 haftalarımız olsun bea :)
Programımızı her Cuma nasıl izleyeceğinizi de eklemek isterim tabii, sanat meraklılarına.
Uydudan, D – Smart 245’ten ya da Teledünya 61. kanaldan…
Bunların hiçbiri yoksa…
Bizde çare tükenmez, demokrasilerde çarelerin tükenmediği gibi…
(Gerçi son aylarda canım ülkemde çareleri değil demokrasiyi tüketmeye çalışıyorlar ama…)
Uydu, D-Smart ve Teledünya yoksa o zaman ‘MAKSAT SANAT’ı izlemek için her Cuma 21:30’da google’a girip, ‘Bea Tv izle’ yazıp, çıkan linki tıklayarak…
Sevgili Leman Sam’ın konuk olduğu programımızı, 15 Haziran Cuma 21:30’da izleyebilirsiniz
Her hafta çekim günlerinin sabahlarında çok erken saatlerinde kalktığımda kendime söylediğim, sonrasında da program çekimlerini şu cümlelerle başlattım hep.
E, o halde başlasın hayat.
Ne de olsa MAKSAT SANAT!
Paylaş