Paylaş
Londra’nın merkezinde, Knightsbridge’in yoğun trafiğinin sadece dakikalar uzağında, çeşit çeşit çiçeklerin yetiştiği cennet gibi bir semtte rengarenk bir okul: Judith Blacklock Flower School. Kurucusu İngiliz florist Judith Blacklock, özellikle Kensington Sarayı’na yaptığı muhteşem çiçek düzenlemeleriyle tanınıyor. Geçen sene Britanya’da düzenlenen gelmiş geçmiş en büyük kesme çiçek etkinliği organizasyonu olan Flowers at Chicheley Hall’ı organize etmenin keyfini yaşamış.
Son yıllarda düzenli olarak İngiltere Kraliçesi’nin RHS Chelsea Flower Show’da kullandığı buketleri tasarlıyor. Özellikle kokulu kır çiçeklerinin zevkli karışımından oluşan buketlere meraklı olan Kraliçe’nin favori çiçeği yine kokulu ve parlak renkli bir kır çiçeği olan Lathyrus odoratus yani ıtırşahi... Blacklock’un bir de sanat galerisi var; burada ünlü fotoğrafçı ve sanatçıların çiçek konulu işlerini sergiliyor. İşinin duayenlerinden biri olarak kabul edilen ve 11 best-seller kitap yazan Blacklock, Maison Française’in dergisinin davetlisi olarak, önce Mesa İnşaat sponsorluğunda İstanbul’da, sonra Mesa ve Aktürk sponsorluğunda Ankara’da 25 kişilik çiçek atölyeleri düzenlemek üzere Türkiye’ye geliyor. Tüm dünyada pek çok tutkunu bulunan ve şu anda 12. kitabını yazmakta olan ünlü çiçek tasarımcısının çok basit bir tezi var: “Çiçek tasarımı, en basit aranjmandan en karmaşık düzenlemelere kadar herkes tarafından öğrenilebilecek harika bir sanattır!”
Tarzı
Geleneksel İngiliz tarzı olarak tanımlayabileceğimiz akışkan ve büyük tasarımlarıyla tanınan florist, çiçek tasarımında her zaman sadelikten yana olduğunu vurguluyor: “Frezyalarla dolu bir buket ya da bir kucak dolusu kokulu gül gibisi yoktur. Yani detaylarla boğulmuş karmakarışık tasarımlardan hoşlanmıyorum.” Okulunun başarısının sırrını ise “öğrencilerime çok büyük, alımlı ve yapması çok zormuş gibi görünen bazı aranjmanları kolay birkaç yöntemle öğretebilmem” olarak açıklıyor. Mayıs başındaki atölyelerine katıldıktan sonra, bunun doğru olup olmadığını söyleyebilirim!
İlham kaynakları
Çiçek tasarımı yaparken bazen bir vazodan, renklerden, mevsimden, bahçesinde açan tek bir çiçekten ya da bir sanat eserinden ilham alan Judith Blacklock, mevsim çiçeklerini kullanmayı seviyor ve farklı mevslerin çiçeklerini birbirlerine karıştırmaktan hoşlanmıyor. Örneğin, ilkbaharda açan laleler ile yaz çiçeği olan şakayıkları aynı düzenlemede yan yana getirmiyor. En sevdiği çiçek, David Austen gülü olarak bilinen ünlü İngiliz gülü. Müge ve ıtırşahı çiçeği de (tıpkı Kraliçe gibi) en sevdikleri arasında. Bu üç çiçeğin ortak noktası ise, hepsinin kendine has çok özel kokularının olması.
Çiçek okulu
Blacklock bu tezini hayata geçirmek için 12 yıl önce Judith Blacklock Flower School’u kurmuş ve bu okulda ister profesyonel, ister amatör her düzeyden öğrenciye eğlenceli, yaratıcı, ilham verici çiçek aranjmanları öğretiyor. Eğitmenlerini İngiltere’nin en yetenekli ve yetkin çiçek tasarımcıları arasından seçiyor. Farklı sürelerde (günlük, iki haftalık, vs) kurslardan sertifika almak mümkün. Öğrencilerinin duvarları büyük çiçek desenli resimlerle ve pastel renklerle boyalı sınıflarına girdiklerinde ve içerideki yoğun çiçek kokusunu içlerine çektiklerinde gözle görülür şekilde rahatladıklarını söyleyen Blacklock, doktorların strese karşı onun kurslarını tavsiye etmeleri gerektiği görüşünde.
Dergisi de var!
Judith Blacklock, NAFAS’ın (Ulusal Çiçek Düzenlemeleri Birliği) üç ayda bir çıkardığı The Flower Arranger isimli derginin editörlüğünü de yapıyor. Her sayısında mevsime göre farklı çiçek tasarımlarının nasıl yapılacağını adım adım veren dergide, çiçeklerin dünyasındaki son trendler konusunda da pek çok konu yer alıyor.
Paylaş