İnci Mutlu, Milano’da yaşayan ve pek çok uluslararası marka için tasarım yapan ödüllü bir tasarımcı.
Kitap ayracı da tasarlıyor, elektrik sayacı da. Ürünlerinin ortak özelliği duygusal ve dürüst olmaları. Türkiye’de son olarak Vitra için yaptığı Juno, Softcube ve PiuDue banyo koleksiyonları ve Tunaev için hazırladığı Sunday ev koleksiyonuyla gündeme gelen Mutlu, şimdi de Nurus’a tasarladığı 10 parçalık Hi&Lo ofis mobilyası koleksiyonuyla çalışma alanlarımıza sızıyor.
1999 yılından beri İtalya’da yaşayan ODTÜ mezunu tasarımcı İnci Mutlu, İtalyan mimar ortağı Luca Milano ile birlikte kurduğu Mutlu-Milano Design Studio’da birçok ülke ve markaya çeşitli alanlarda endüstriyel tasarım yapıyor.
Uluslararası alanda ismini duyurduktan sonra Türk markaların da gözdesi haline gelen genç tasarımcı, kendini hem İtalyan hem de Türk kültürüne yakın hissederek yaptığı çizimlerle, herkesin görünce almak isteyeceği, yumuşak, insana dost ürünler tasarlamaktan yana. Uçuk kaçık tasarımların peşinde olmadığını söyleyerek, yaşadığınız eşyalarla dost olmanın öneminin altını çiziyor.
İnci Mutlu’nun Nurus için yarattığı son koleksiyonu Hi&Lo nihayet tamamlandı ve satışa sunuluyor. 2004 yılında çalışmalarına başladığı bu mobilyaların çok titiz bir prototip ve üretim sürecinden geçtiğini belirten Mutlu, eylül ayında Köln’de dünya pazarına sunulacak Hi&Lo ile ilgili ilk bilgileri Evcimen okurlarıyla paylaştı:
- Bu mobilyaları kimler için tasarladın?
Hi&Lo koleksiyonunu aslında yetişkin çocuklar için tasarladım. Ve yetişkinlerin oyun bahçesi de kendi ofisleri bence. Bu sebeple dürüst ürünler tasarladığımı düşünüyorum.
- Yola çıkarken aklında belli bir fikir var mıydı?
Ürünlerin gerçekten son derece basit, alçakgönüllü, agresif olmayan, kolay ulaşılabilir olmasını istiyordum. Kolay ulaşılabilir derken, kullanıcıda yarattığı hisle beraber, Nurus'un en ekonomik ürünlerinden biri olmasını ve rahatlıkla satın alınabilmesini, sipariş verildiğinde hızla teslimatının yapılabilmesini istedim. Bunun için üretimi, dikişleri, kesimleri hep en kolay üretilecek şekilde düşündüm. Sadece borularla çalıştım; en ucuz malzeme!
- İsmini nasıl koydun?
Her kanepenin ve koltuğun yüksekliği farklı, böylece mekan içinde bir "landscape" duygusu yaratıyor. Kimi bölge yüksek, kimi bölge alçak... böylece kendinizi nasıl ve nerede hissediyorsanız, oraya "oturuyorsunuz". İsmi buradan geliyor; high (yüksek) ve low (alçak) kelimelerinin kısaltması yani.
- Bu koleksiyonu diğer ofis mobilyalarından ayıran ana özellik ne olacak sence?
Dikkat edecek olursan, her ürünün kontürü, hiç kesilmeyen, inen çıkan ama hep akan tek bir basit, yumuşak çizgiden oluşur. Hiç sert köşe yoktur. Devamlılık vardır. Renkler canlıdır. Aslında bütün bu anlattıklarım ofiste insanların nasıl çalışması gerektiği ideali üzerine kurulu. Sanırım ben kendim böyle bir çalışma ortamı hayal ediyordum. Hi&Lo koleksiyonunu alacak olanların hayata bakış açısının benim gibi olacağına inanıyorum; kolay, rahat, dürüst, hissettiğin gibi bir yaşam.
- Evlerde de kullanılabilir mi bu mobilyalar?
Nurus yetkilileri bana bu ürünleri sadece ofisler için değil, evler için de satabileceklerini söylediler. Zaten hayatı yaşarken çalışıyoruz, çalışırken de hayat akıp gidiyor. Kanepelerde hep oyuncaklarımızla birlikte yaşadığımız/çalıştığımız için (ki bu oyuncaklar dergiler, kitaplar, yemek tabakları, pizza kutuları, lap-top’lar, kahve fincanları, i-pod...) onlara hep sehpalar, kullanışlı yüzeyler ekledik; bunlar sabit degil, hayat gibi dinamik üniteler.
- Sırada ne var?
Amatör pilot oldum ve geçen hafta uçak üreticileri ile göstergeleri nasıl yenileyebiliriz diye konuşuyorduk. Bunlar 300-400 kg.lık ultralight uçaklar, dolayısıyla tasarım yaparken en önemli konu ağırlık ve ağırlık merkezi. Her şey aerodinamik ile ilgili. Tek bir vidanın bile ağırlığından kaçmaya çalışarak tasarlanıyorlar. Çok sınırları olan ama keyifli bir iş olurdu; bu sıralar ne yapabilirim diye onu düşünüyorum.
Düzene girin
Kutular, kutular, kutularÉ İşte bütün mesele bu. Çorap, iç çamaşırı, şapka, çanta gibi tozlanmasını ve ezilmesini istemediğiniz aksesuvarlarınızı kutularda saklamak ideal bir çözümdür. Ve bu çözümlerden Ikea’da bolca var!
Keşfedilecek bir dünya
Dünyada 99 şubesi bulunan otantik mobilya cenneti La Maison Coloniale’in 500 m2lik İstanbul Maçka mağazası, dünya kültürlerinin izlerini taşıyan Fransız üretimi mobilyalarla dolu. Etkilenmemek mümkün değil. Tel: (0212) 247 22 57.