"Tasarım" kelimesinin hakkını verip içini gerçek anlamıyla doldurmak; cümlede kullanmak kadar kolay değil. 1920’lerden günümüze, dünyaca kabul edilmiş pek çok tasarım ikonunu mağazasında buluşturan Mozaik, bu anlamda gerçek bir öncü.
Modern bir tarzınız varsa, rakipleri tarafından izlenen ürünler görmek ya da tasarım nedir öğrenmek istiyorsanız, sürekli yeni koleksiyonlarla zenginleşen bu mağaza-müzeyi her ay ziyaret etmelisiniz.
Ortaköy, Fulya ve Nişantaşı’nda mağazaları olan Mozaik, sadece tasarım ürünleri, ağırlıklı olarak da 1920’den günümüze kadar yapılmış modern çizgide mobilya ve aksesuarlar satan bir dekorasyon mabedi. Pek çok uluslararası markayı bünyesinde buluşturuyor; tam başka ne kaldı diye düşünürken, yeni bir dünya devini koleksiyonuna katıyor.
Eğer şimdiye dek yolunuz düşmediyse, Mozaik ile tanışmak için pek çok nedeniniz var. Özellikle Ortaköy showroom’u, bir modern tasarım müzesi kadar zengin bir seçki sunuyor. Sadece doğru tasarım nedir diye merak ediyorsanız bile görmeye, gezmeye, incelemeye değer. Türkiye’nin en ünlü iç mimar ve mimarları da bu adrese uğramadan geçemiyorlar; zaten firma sahibi Yaman Erturan mimarlarla sürekli iletişim ve bilgi paylaşımı içinde olduklarını, onları kendi ofislerindeymiş gibi rahat ettirmeyi amaçladıklarını söylüyor. Üniversitelerin tasarım bölümü öğrencileri ise, kitaplarda fotoğraflarını gördükleri tasarımların orijinallerini bu mağazada yakından inceleme fırsatı buluyorlar.
Hangi markalar var?
Özellikle dekorasyon dergilerinin sadık okuyucularının hayran oldukları pek çok marka, Türkiye’de Mozaik tarafından temsil ediliyor. Ev mobilyasında B&B Italia, Maxalto, Cappellini, ofiste Vitra, mutfakta Boffi, banyoda Agape, aydınlatmada Flos, aksesuarda Magis gibi. Bunların tümü, kendi alanlarında fark yaratan, global pazarda sözü geçen lokomotif isimler.
Tasarımlarında Alberto Meda, Antonio Citterio, Jasper Morrison, Erwan&Ronan Bouroullec, George Nelson, Jean Prouve, Denis Santacihara, Charles & Ray Eames, Philippe Starck gibi yıldız isimlerin imzaları bulunuyor. Erturan, marka seçiminde koleksiyon, tasarım, tasarımcı zenginliği, ürün kalitesi, firma vizyonu ve felsefesi gibi pek çok noktaya dikkat ettiklerini vurguluyor.
Koleksiyonların başlıca ortak özelliği, modern ve zamansız tasarımlar olmaları. Zaten firma olarak, "Bu sene bu kanepe moda, seneye çöpe at" felsefesine karşı çıkıyorlar. Ürünler birbirini tamamladığı için, farklı markalar arasında kombinasyonlar yaratmak mümkün.
Tasarım almak pahalı mıdır?
Yaman Erturan şöyle cevap veriyor: "Bu soruya geniş bir çerçeveden bakmak lazım. Tasarım ürününün arkasındaki emeği, kaliteyi, üretim sürecini iyi anlamak gerekiyor. Bu ürünler sadece isimleri ’tasarım’ olduğu için pahalı değiller. Gerçek tasarım objesi, özünde form ve fonksiyonu birleştirebilen belli bir kalitenin ve estetiğin ürünüdür. Dolayısıyla fiyat, göreceli bir kavram olarak ortaya çıkar. 20 sene kullanacağınız bir ürün mü, yoksa iki sene sonra yenilemek zorunda kalacağınız bir ürün mü daha pahalıdır? Bu soruyu sormak gerekir."
Ev konsepti ne yönde gelişiyor?
Yaman Erturan’ın yeni koleksiyonlarda gözlemlediği en büyük değişim, tasarımcı tekellerinin yerini daha genç ve tarz olarak çeşitlilik yaratan gençlere bırakması: "Prototip ürünler ve bu ürünlerle tasarlanmış mekanlar geçmişte kalıyor. Yeni tasarımcılar, ait oldukları ülkelerin folklorik detaylarını tasarımlarına yansıtırken daha renkli, sıcak, detaylarda zengin, işçilikleriyle ön plana çıkan ürünler geliştiriyorlar. Ev konseptinde artık showroom mekanlardan çok, yaşanan mekan anlayışı geçerli. Özellikle mutfak ve banyolar bu çerçevede geçmişe göre daha fazla önem kazanıyor; evin en hareketli alanları haline geliyorlar. Yeni interaktif yaşamlarda, paylaşılan, keyif alınan mekanlar, tv seyredilen mekanlara tercih ediliyor."
Modernizmin insan hayatını kolaylaştırdığı ve ruhumuzu kalabalıktan kurtardığı felsefesinden yola çıkarak oluşturulan Mozaik koleksiyonunda, bir ütü masasının, pazar arabasının ya da oyuncak uçağın bile "tasarlanmış" halini seyretmek çok keyifli.