Paylaşılmayan yemeğin tadı olmaz

Evvelden yemek ısmarlanır, yenir ve kalkılırdı. Artık kimsenin gizlisi saklısı yok. Çek, koy, paylaş! Zaten paylaşılmayan yemeğin ne tadı olabilir ki? Çok ‘like’ mutluluk, az ‘like’ hüsran...

Haberin Devamı

Görünür değilseniz yoksunuz!

Birçok mekân görünür olmak isteyenlerle dolup taşıyor, moda oluyor.

Bu, işin pahalı yanı.

Görünmenin en kolay ve ucuz yolu da sosyal medyada olmak.

Artık kimsenin gizlisi saklısı yok. Çek, koy, paylaş! Her şey aleni.

Sonra aldığın ‘like’ları sayarak mutlu ol. Yaşam, “Kaç like aldın?”la ölçümlenmeye başladı çünkü.

Çok ‘like’ mutluluk, az ‘like’ hüsran... Yemek, paylaşım listesinin en başında yer alıyor.

Haberin Devamı

Ne yediğini herkes görecek ki, yemeğin tadı çıksın.

Zaten paylaşılmayan yemeğin ne tadı olabilir ki. Yalnız yesen de paylaş!

Bu yüzden yemek masaları fotoğraf stüdyosu tezgâhına döndü.

İşin profesyonelleri bana kızacak ama artık stilistlere, pahalı makinelere, ışıkçılara, asistanlara pek gerek yok.

Evvelden yemek ısmarlanır, yenir ve kalkılırdı. Şimdi öyle değil.

Önce uygun ışığı yakalayabilmek için tabaklar çevrilip duruyor. İçindeki malzemeler yeniden düzenleniyor, çevre düzenlemesi yapılıyor.

Sonunda poz poz fotoğraf çekiliyor, sonra o fotoğrafların rengiyle oynanıyor, yemek hakkında notlar yazılıyor, yorum yapılıyor.

Sonunda sıra yemeği yemeye geliyor.

Tabii bunca süre sonra yediğiniz yemek, tüm lezzeti kaçmış, soğumuş, pörsümüş bir yemek oluyor.

YEMEK SONA ERMİYOR UZADIKÇA UZUYOR

Haberin Devamı

Yemek çekiminden en çok şikâyet edenler restoran işletmecileri.

Onlar, masadakilerin bir an önce yiyip kalkmasını ve aynı masayı bir başka müşteriye satmayı istiyorlar.

Bir masa kaç kere dolup boşalırsa, hasılat o kadar iyi.

Ama sosyal paylaşım salgını bu hesapları altüst ediyor.

Fotoğraf çekme, onu paylaşma yüzünden yemek bir türlü sona ermiyor, uzadıkça uzuyor.

Amacım bu salgını önlemek değil.

Zaten böyle bir kudretim de yok.

Sadece bu salgına tutulanların daha iyi fotoğraf çekmeleri için yardımcı olmak istiyorum.

Bunun için, akıllı telefonla çektiği fotoğraflar uluslararası dergilerde yayımlanan Prof. Dr. Mehmet Ömür dostumdan da yardım aldım.

Haberin Devamı

6 ADIMDA MÜKEMMEL YEMEK FOTOĞRAFI

1- IŞIK
Fotoğrafı fotoğraf yapan ışıktır. Onun için lokantaya girdiğinizde hemen oturmayın. Etrafı kolaçan edin. Ya pencere kenarında ya da ışığın masayı aydınlattığı bir yerde oturmak istediğinizi söyleyin. Deklanşöre basmadan önce ışığı çok iyi ayarlayın. Tabağın yerini değiştirerek en iyi ve dramatik aydınlatmayı sağlayın. Işığın yetersiz olması sizi telaşlandırmasın. Akıllı telefonlar, loş ışıkta bile çekim yapacak yeteneğe sahip. Asla flaş kullanmayın. Flaş ışığı tüm detayları, derinlikleri yok eder. İstenmeyen parlaklıklara neden olur. Renkleri sertleştirir.


2- AÇI
Fotoğrafta açı çok önemli. Yanlış açıdan çekilen fotoğraf, insanın iştahını bile kapatır. Pizza, pide, börek gibi yassı yiyecekleri ve çorbaları masanın tam üstünden (90 derecelik açıyla) çekmelisiniz. Eğer kalınlığı olan yiyecekler çekecekseniz, en doğru açı, oturarak (45 derecelik açıyla) elde edilir. Yani yiyeceğin kalınlığını ve üstünü görecek şekilde bir açı yakalamalısınız.

Haberin Devamı

3- NETLİK
Tüm fotoğrafın net olması bazen iyi sonuç vermez. Tabaktaki ana yemek net, yanındaki garnitürler renkleriyle, flu bir görüntü verirlerse daha güzel bir fotoğraf elde edebilirsiniz. Örneğin tabağınızda, yağları biraz akmış, üstünde ızgara izleri olan bir bonfile var. Yanında ise altın renkli kızarmış patatesler... Netliği ete yaparsanız, patatesler arkaplanda sarı renkleriyle fotoğrafa derinlik katacaktır.

4- HIZ
Yemek, masanıza geldiği an çekim yapmak için acele edin. Yoksa canlılığını kaybeder, kötü görüntü verir. Ayrıca siz de dünyanın parasını ödeyip soğuk yemek yemek zorunda kalırsınız. Hangi açıdan, neyi, nasıl çekeceğinize çabuk karar verin. Fotoğrafı hemen paylaşmayın, yemeğin bitmesini bekleyin.

Haberin Devamı

5- YERLEŞTİRME
Çekeceğiniz yemek, fotoğraf karesinin tam ortasında olmasın. Bakış sol taraftan başlar ve sağa doğru kayar. Yani sağ tarafa yerleştirdiğiniz yemeğinizin üstünde durur. Ayrıca deklanşöre basmadan önce tabağı yeniden düzenleyebilirsiniz. Çatalınızın yardımıyla uyumlu renkleri yan yana getirip, vurgulamak istediğiniz lezzeti ön plana çıkarabilirsiniz. Dağınık veya düzgün, hangisi size iyi görünüyorsa sizin stiliniz odur. Sadece tutarlı olun. Tabaktaki görüntü sizce baştan çıkartıcı olmuşsa işlem tamamdır, deklanşöre basabilirsiniz.

6- SONUÇ
Lokantaya fotoğraf çekmeye değil de yemek yemeye geldiğinizi unutmayın. Etrafınızdaki müşterileri bu konuda rahatsız etmemeye çalışın. Lezzetin görüntüden daha önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Soğumuş bir yemek hakkında doğru yorumlar yapamayacağınızı da unutmayın.

Yazarın Tüm Yazıları