Paylaş
Afrika’da taş devrine, Peru Nazca’da gizemli resimlere, Küba’nın renklerinden, Özbekistan’ın tarihine... Gidilecek, görülecek çok yer var. İşte benim yurtdışındaki ilk 10’um. Bu yıl farklı ve unutulmaz bir tatil geçirmek isteyenler buraları not etsin
Namibya
İnsanlık tarihine yolculuk
Afrika’da, Taş Devri’ne doğru bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Kalahari Çölü’nde, halen avcı-derleyici toplum aşamasında olan Kunglar, Namib Çölü’nün kuzeyinde yaşayan yarı çıplak göçebe halk Himbalar... Eğer gezi programınıza Afrika’nın bu uzak ülkesini alırsanız, vahşi hayvanlar arasında, dünyanın en ıssız ülkesinde yaşayan bu toplulukları ve kabileleri görme olanağını bulabilirsiniz. Bu gezinin yaşam boyu anlatacağınız bir gezi olacağından şüpheniz olmasın..
Endülüs
İspanya’nın ruhu
Ülkeye ruhunu veren Güney İspanya’nın gözde mekânlarından. Şairlere, ressamlara, yazarlara ilham kaynağı olan yedi asırlık İslam egemenliğinin izleri, Flamenko dansının en gerçeği, muhteşem Arap sarayları, boğa güreşlerindeki acımasızlık ve kanlı gösteriye tutulan alkışlar, birbirinden ilginç festivaller... Endülüs görülmesi gereken mekânlardan biri.
Peru
Gizemli çöl resimleri
Rengârenk ve gizemli yolculuklar ülkesi... İşte bunlardan birkaçı: Nazca Çölü’nde hala sırrı çözülemeyen, tanrıya giden patikalarda yolculuk.. İnkalar’ın gizem dolu imparatorluğu ve onların yaşayan torunları.. Dünyanın en yüksek gölü Titika’da, saman kayıklarla keşif turları.. Dünyanın akciğeri, biyolojik felakete sürüklenen Amazon ormanları.. Bunlar sanırım Peru’ya gitmek için yeterli sebeplerdir.
Özbekistan
Asya’nın kalbi
Asya’nın en eski ve en büyük kentlerinden biri olan Semerkant... Hayyam’ın ve dünyaya hükmetmek isteyen Timur’un kentindeki görkemli eserler... Ve Türk kültürünün büyülü izlerini taşıyan Buhara ve Hiva kentleri. Efsane Sriderya nehrinin doğduğu, yüksek dağlarla çevrili, Asya’ya hükmetmek isteyen bütün devletlerin ele geçirmek istedikleri Fergana Vadisi... Masallardan fışkırmış bir rota.
Şian
Çin mistisizmine açılan kapı
Çin İmparatorluğu’nun eski başkenti ve Çin mistisizmin kalbi olan kent ve yakınlarındaki efsanevi Terra Cota. Gerçek boyutlardaki binlerce topraktan asker ve atlarla birlikte gömülmüş imparatorlar... Kapitalizme ve modern dünyaya doğru yelken açmış Çin’in, geçmişteki ruhuna yapılacak olan yolculuk sanırım çok keyifli olacaktır.
Küba
Değişmeden mutlaka
Castro’nun tüm dünyaya direnen ülkesi artık teslim bayrağını çekmek üzere. Bozulmamışlık ile değişmemezliğin yanyana yaşadığı kentler hala yerli yerinde duruyor. Nostaljik objeler, içimine doyum olunmayan purolar, şeker kamışı tarlaları ve oradan damıtılan ateş suyu rom. Tüm bunlara eşlik eden oynak bir ritm ve neşe dolu dost insanlar. Tüm bu sihir bozulmadan gidilmesi gereken bir adres.
St. Petersburg
Dünyanın en güzeli
Çar Deli Petro’nun, 18. yüzyılda taştan bir biblo gibi yonttuğu bu şaheser kent, eğer dünyanın en güzel kentleri yarışması yapılsaydı, sıralamasının değişmez birincisi olurdu. Dünyanın en büyük müzelerinden Hermitaj Sarayı, Çarlık zamanından kalma saraylar, köşkler, kanalları süsleyen ruh okşayıcı köprüler... Rusya’nın Batıya açılan penceresinden bakmaya ne dersiniz?
Sen Sebastian
Lezzet avcıları için
Yemeye içmeye düşkün olanlar, bu kentteki üç Michelin yıldızlı Arzak lokantasında yemek yiyebilmek için aylar öncesinden yer ayırtıyorlar. Şef Juan Mari Arzak, kıymetli eserlerin sergilendiği bir müzeden, bir saraydan, bir tarihi eserden daha fazla ilgi görür. Sen Sebastian’da, lokantalar kadar, arkadaşların toplanıp yemek yaptıkları “Erkekler Kulüpleri” de çok ünlendi. O kulüplerdeki yemek seanslarına katılabilirsiniz.
Galapagos Adaları
Maceracılar buraya
Darwin’in türlerin kökenini aradığı, evrimin sırlarını bulduğu adalar topluluğu Galapagos, macera tutkunları için en doğru adres... Ekvador açıklarındaki bu adalarda dev kaplumbağaları, iguanaları, albatrosları, denizaslanlarını, ispinozları her an yanı başınızda görmeniz olası.
Solomon Adaları
Deniz altı tutkunlarına
Zamanda kaybolan adalar topluluğu, yeryüzünün en bakir sualtı yaşamı ile dalmayı sevenler için adeta bir cennet. İkinci Dünya Savaşı sırasında adı bir ara duyulan ve sonra unutulan 900’den fazla adayı, fazla “ayakaltı” olmadan gezmenizi öneririm.. Daha sonraki yıllar çok geç olabilir.
Macera sevenler için
Endonezya: İrian Java, Fransız Polenezyası, Yeni Zelanda’da balık avı, Avustralya çölleri, Antarktika: Güney Georgia Adaları, Moğolistan: Bozkırlarda av, Hindistan: Kaşmir ve ötesi, Vietnam: Koylarda su kayağı, Çin: Nehirler ve altın kumları keşfetmek, Butan: Ejderhaların peşinde, Tanzanya: Vahşi doğanın kucağında, Bostwana: Fil sırtında yolculuk, Fas: Bisiklet ve deve sırtında keşif, İran: Bir başka kültür, İtalya: Zirvelerde dolaşmak, Mısır: Sina Çölü’nde treking, Rusya: Kozmonotlarla birlikte uzaya hazırlık, Panama: Körfezde su kayağı, Meksika: Mağaraların derin sularında, Şili: Patagonya’nın buzulları, Galapagos: Darwin’i keşfetmek, Peru: Yağmur ormanlarında kaybolmak, British Columbia: Selkirk zirvelerinde, Nanavut: Kutup Denizi’ndeki hayalet gemi, Yukon: Vahşi nehiri keşfetmek..
Paylaş