Paylaş
1-Herkes giderken o dönüyordu
7 MEHMET
Antalya, şu aylarda kalabalıklardan uzakta, sakin günlerini yaşıyor. En geç bir ay sonra dünyanın dört bir yanından gelen turistler kenti dolduracaklar. Onun için Antalya’ya gitmenin, sıcak bahar günlerinin tadını çıkarmanın tam zamanıdır. Kentte birçok lezzet durağı vardır ve çoğu çok lezzetlidir. Ama 7 Mehmet hepsinden bir adım öne geçer. Yıllardan beri kalitesinden ve yemeklerinin lezzetinden hiç taviz vermemiştir. Özellikle tencere yemeklerinin tadına doyum olmaz. Akdeniz balıklarının en tazelerini de burada bulabilirsiniz. Yeşillikler arasındaki lokantada, Kulaklı Çorba’nın tadına bakmanızı öneririm. Eğer bir duble rakı içecekseniz, yanında bir porsiyon da Hibeş istemeyi unutmayın.
2-Dağlar dağlar yol ver yiyem
ZEYTİNBAĞI
Kaz Dağları’na gitmenin tam zamanıdır. ‘Bin Pınarlı Dağ’ olarak da bilinen Kaz Dağı, antik efsanelerin beşiğidir. Zeus, Truva savaşını bu dağın zirvesinden izlemiş, ilk güzellik kraliçesi seçimi yine bu dağda yapılmıştır. Baharda dağ çiçekleriyle donanır. Her taraf yeşile boyanır. Sırtını dağa yaslamış olan Çamlıbel Köyü’ndeki Zeytinbağı küçük bir moteldir. Buranın mutfağında pişen yemeklerin lezzeti dillere destandır. Türkiye’nin önemli şeflerinden biri olan Erhan Şeker, konuklarını ot toplamaya götürür, onlarla birlikte yemek yapar. Şefin sabah kahvaltısının ünü ise dağı aşıp dört bir yana yayılmıştır. Bir tek kuş sütü eksiktir. Burada kahvaltı etmek insana mutluluk verir.
3-Parmak yiyenler kulübü
YÖRÜK MEHMET’İN YERİ (Şehir Kulübü)
Ayvalık, bu mevsimde tüm güzelliğini cömertçe sergiler. Ege’den esen rüzgâr biraz üşütse de bu güzelliğe başka bir boyut katar. Güneş bu mevsimde daha güzel batar. Şeytan Sofrası’ndan Cunda’nın, güneş batımının seyrine doyum olmaz. Gerek Ayvalık’taki gerekse Cunda Adası’ndaki restoranların hepsi çok lezzetlidir. Ama benim için Şehir Kulübü Lokali’ni işleten Mehmet Yörük bir adım öne çıkar. Giritli Ali Kamber’in öğrencisi olan Yörük, tam 35 yıldan beri yemek pişirir. Bence Ege yemeklerini ondan daha lezzetli pişiren aşçı bulmak zordur. Özellikle tencere yemekleri insana parmaklarını yedirir. Mehmet Yörük, ayrıca her gün en az 50 çeşit meze yapar.
4-Bahar, Datça’ya yakışır
POYRAZ LOKANTASI
Baharda hiç Datça’ya gittiniz mi? Bu mevsimde badem ağaçları çiçeklerini açıp, gelin gibi süslenir. İnsan bakmaya doyamaz. Deniz çarşaf gibidir. Koylar tüm güzeliklerini cömertçe sergiler. Bahar, Datça’ya çok yakışır. İnsanı sarıp sarmalar, kendine âşık eder adeta. Ovabükü, Datça’nın en güzel koylarından biridir. İşte burada kumsalın hemen yanı başında, adı Poyraz olan küçücük bir lokanta vardır. Ercan Usta bu lokantanın her şeyidir. Pişirir, servise koşturur, masaları temizler. Ercan Usta’nın mezeleri doyumsuzdur. Tereyağında kızarmış sarmısaklı ahtapot insanın damağını bayram yerine çevirir. Yemeklere, Akdeniz’den kopup gelen rüzgârın iyot kokusu da eşlik edince insan kendinden geçer.
5-Hocaların hocası
DENİZ KIZI
Bozburun, bahar aylarında adının aksine yemyeşil olur. Toprağın her santimetre karesi yeşile boyanır. Papatyalar tam bu mevsimde açmaya başlar. Koyların görüntüsü insanı kendinden geçirecek kadar muhteşemdir. Söğüt Köyü’ndeki Deniz Kızı Lokantası’na gitmeden önce tepede durup, koyu ve denizi seyretmek gerekir. Manzara insanı keyifli düşlere doğru sürükler. Deniz Kızı’nın sahibi ve şefi Muhammet Usta, yarımadadaki birçok aşçının hocasıdır. Sabah, güneş doğmadan denize açılıp, o gün pişireceği balıkları kendisi tutar. Mezeleri de çok lezzetlidir ama Muhammet Usta çok çeşit yapmaz. Bir yanda lezzetli yemekler bir yanda dalgaların çakıl taşlarında çıkardığı sesler... Deniz Kızı doyumsuzdur.
6-Belde de şirin mekân da
AYŞE ABLA
Şirince, Ege’nin en güzel ilçelerinden biridir. Dolambaçlı bir yoldan gidilir Şirince’ye. Asırlık evlerde yaşam sürüp gider. Şirince özellikle hafta sonlarında gelen turistlerle dolup taşar. Ayşe Abla Lokantası, tepede, bir evin avlusunda yer alır. Her tarafta kurutulmuş biberler asılıdır. Ayşe Abla, yöre şivesiyle konuşan şirin bir Şirincelidir. Kurufasulyesi, biber kızartması, dolmaları, mantısı ve keşkeği çok meşhurdur. Ayşe Abla’nın yemeklerinin yanı sıra kendi yaptığı salça, turşu, kırma zeytinleri de çok lezzetlidir. İsterseniz satın alabilirsiniz.
7-Akıllı ol ciğerimi ye
MEŞHUR EDİRNE CİĞERCİSİ
Edirne’nin tarihi zenginlikleri anlatılmakla bitmez. Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçiler, Edirne’de tarih kadar lezzetli yemeklerin peşinde de koşarlar. Bahar ayları, kenti ziyaret etmek için en uygun zamandır. Kentin özel yemeği ciğer tavadır. Bunu en iyi yapan mekânlardan biri de Meşhur Edirne Ciğercisi’dir. 47 yıldan beri bu işi yapan Kazım Usta, süt danasının ciğerini tavada kızartıp, kıtır kıtır acı biberlerin eşliğinde konuklarına sunar. Cacığı da ciğeri kadar ünlüdür. Peynir tatlısının da tadına bakmanızı öneririm.
8-Tam zamanı şimdi
BERLİN RESTORAN
İznik Gölü’nün şimdi tam zamanıdır. Çiçekler her tarafta baş göstermeye, sazlarda kuşlar aşk cıvıltılarına başlamışlardır. İznik, hem tarihi hem de doğası ile konuklarını sarıp sarmalar. Gölün kıyısında, aynı adı taşıyan otelin alt katındaki Berlin Restoran, İznik’e gidecek olanlara lezzetli yemekler sunar. Bana sorarsanız size gölden çıkan yayın balığının tavasını ve şişini öneririm. Bu tatlı su balığı, beyaz ve lezzetli etiyle damaklarda unutulmaz tatlar bırakır. Restoranda deniz ürünleri ve ızgara çeşitlerini de bulmak mümkündür.
9-Balık burada yenir
CANLI BALIK
Amasra’yı gören Fatih Sultan Mehmet’in, yanındaki hocasına, “Lala lala, cennet burası mı ola?” diye sorduğu rivayet olunur. Amasra, gerçekten cennet kadar güzeldir. Küçük Liman’da, 1945 yılından beri faaliyette olan Canlı Balık Lokantası, yörenin lezzet duraklarından biridir. Tekir, hamsi, mezgit tavanın tadına doyum olmaz. Balıklar özel tavada, özel yöntemlerle kızartıldığı için yağ çekmezler. Balığın yanında gelen salatada mevsimin tüm yeşillikleri yer alır. Üstüne bal dökülmüş süzme yoğurdun tadına bakmayı unutmayın.
10-Van denince akla...
SÜTÇÜ FEVZİ
Bahar Van’a geç gelir ama tam gelir. Dağları rengârenk, çeşit çeşit çiçekler süsler. Yeşil, tonlarının tümünü kentin çevresinde sergilemeye başlar. Kentte herkes, sabahları soluğu kahvaltıcılarda alır. Bunların arasında Sütçü Fevzi bir adım öne çıkar. Yöre ballarının en lezzetlileri, otlu peynirler, yöre hayvanlarının sütünden yapılmış lezzetli kaymaklar, sarısı kayısı renkli köy yumurtaları, yörenin özel kahvaltılıkları murtuğa ve kavut, sucuk, çay ve süt... Hele tandır ekmeğinin tadına doyum olmaz.
Paylaş