Paylaş
Çünkü belli ki kendisi Recep Tayyip Erdoğan hükümetinden bir enkaz devralmış!
Davutoğlu’nun, Erdoğan dönemine ilişkin ilk yakınmasına, TBMM’de hükümet programı açıklandığında yaptığı konuşmada tanık olduk.
Orada şöyle demişti: “Başta kadim şehirlerimiz olmak üzere tüm mekânlarımızda politikamız dikey değil, yatay bir yapılaşma olacaktır. İmar mevzuatını günün ihtiyaçlarına göre yeniden düzenleyeceğiz.”
Bu, Erdoğan döneminin simgesi sayılması gereken “her köşeye bir gökdelen” politikasına karşı yeni hükümet başkanının ilk çıkışıydı.
Davutoğlu aynı gün, Erdoğan döneminde ihmal edilen AB üyelik süreci ile ilgili olarak da şunu söylüyordu: “AB sürecine yeni bir ivme kazandırmak ve her alanda reform çalışmalarını hızlandırmak amacıyla ulusal eylem planını yürürlüğe koyacağız.”
Davutoğlu hükümetinin, Erdoğan’ın çevresi tarafından hiç sevilmeyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, Erdoğan dönemi inşaat politikalarına karşı sesini yükseltmişti:
“Bir anda çok katlı binalara izin verilebiliyor. Bu hem şehirleri çirkinleştiriyor hem kolay para kazanma kapısını açıyor, rantın adil dağıtımında bizde kuşku uyandırıyor.”
Babacan’ın artık inşaat yerine sanayi üretimine yatırım yapılması gerektiği yolundaki sözlerine Davutoğlu’nun desteği hemen geldi.
Davutoğlu da imalat sanayisindeki gerilemeye dikkat çekti, “üretmezsek, finans ve diğer sektörlere dayanan büyümenin ekonomide bir balon yaratacağını” söyledi.
Bu Erdoğan dönemi ekonomi politikalarına Başbakan Davutoğlu’nun ilk itirazıydı.
Erdoğan döneminde devletin savurganlığının zirve yaptığını da Davutoğlu’ndan öğrendik.
Davutoğlu “Devlette haksızlık yaratan bir yapı var. Eğer bir milletin üreten, vergi ödeyen kısmı bazı imkânlara sahip değilse, bürokrasi ya da devleti yönetenler bu imkânlara sahipse, bu sürdürülebilir ve ahlaki bir durum değildir” diyordu.
Hedefi de açıklamıştı: Lojmanlar satılacak, makam arabası saltanatına son verilecek vs.
Davutoğlu ayrıca “kayıt dışı sektörlerle mücadele stratejisini” de en geç kasım ayı içinde açıklamaya söz veriyordu.
Davutoğlu, Erdoğan döneminin eseri sayılması lazım gelen AVM patlamasına karşı da esnafı korumak için sesini yükseltiyor!
Her AVM’ye esnaf kontenjanı ayrılacakmış!
İstatistik Kurumu’nun açıkladığı son rakama göre de işsizlik Erdoğan hükümetinin son günlerinde son 41 ayın zirvesine ulaşmış ve işsiz sayısı 2 milyon 800 bin kişiye ulaşmıştı!
Bütün bu tabloya bakınca Davutoğlu hükümetinin durumuna üzülmemek mümkün değil!
Erdoğan’dan bir enkaz devralmışlar, bakalım altından nasıl kalkabilecekler?
Kim bilir belki de bu ağır yükün altında ezildiği için, Erdoğan’ın Başbakan gibi davranmasına sesini çıkarmıyordur!
Türbanla gözleri örtmek!
OECD ülkelerinde eğitim verimliliğini inceleyen araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye, eğitim verimliliği açısından 30 ülke içinde 21. sırada.
Uluslararası öğrenci değerlendirme programı PISA’ya göre, Türkiye 64 ülke içinde 42. sırada.
OECD ülkelerinde öğrenciler ortalama yılda 820 saat ders görürken, Türkiye’de öğrenciler 720 saat ders görüyor.
İlköğretim süresinde öğrenciler OECD ülkelerinde ortalama 4 bin 553 saat ders görüyor, Türkiye’de aynı dönemde 2 bin 880 saat.
Ve AKP hükümetinin, iktidarda olduğu süre içinde eğitim sisteminde kafasını taktığı tek şey, eğitimi dini temellere oturtmak, küçücük kız çocuklarını tesettüre sokmak, okullara mescit mecburiyeti getirmek, öğretim kurumlarındaki müdürleri değiştirmek, bütün okulları imam hatibe çevirmek.
Türkiye’nin geleceği umurlarında değil, çünkü biliyorlar ki eğitim sistemi düşünen, sorgulayan bireyler yetiştirirse, insanların gözünü dini söylemlerle bağlayıp, arka taraftan paraları ayakkabı kutularına doldurabilmeleri mümkün olmayacak!
‘Dilli kaşarlı’ ödüllü büyük yarışma!
STAR gazetesinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, BM Genel Kurulu’nda tıklım tıklım dolu bir salona konuşma yaparken gösteren fotomontajı belli ki havuz medyasında tatlı bir rekabetin başlamasına neden olmuş!
Geçen gün yayımlanan bir internet şakası da rekabeti kızıştırmış olmalı.
Bu şakada bir Star gazetesi kupürü yaratılmış. Obama’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde yere diz çökmüş bir fotomontajı da kullanılmış ve şöyle bir başlığı var: “Obama ayaklarına kapandı, saatlerce ağladı!”
Dünkü Sabah’ın birinci sayfasından hemen belli oluyor ki bunlar rekabeti kızıştırmış.
Erdoğan ve Obama’nın eşleriyle birlikte çekilmiş bir fotoğraf Sabah’ın manşetine eşlik ediyor. Başlık da şu: “Bükemedikleri eli sıktılar!”
Yayın Yönetmeni Erdal Şafak’ın bildirdiğine göre Erdoğan, New York’ta özel oturumların konuğu olmuş, STK’lar onu ağırlamak için birbiriyle yarışmış. BM ve ABD yönetimleri yeni Türkiye’nin liderine yakışır protokol uygulamışlar vs.
Bunu görünce Star’ın ve Mustafa Karaalioğlu’nun karalar bağladığını düşündüm, Şafak, bir önceki BM konuşmasındaki fotomontajın rövanşını almış görünüyor!
Bunu görünce bu tatlı rekabete bir tutam katkım olsun diye düşündüm ve havuz medyası yayın yönetmenleri ile köşe yazarlarına açık bir yarışma yapacağım.
Tempo’dan Cemal Subaşı ve Eyüp Erdoğan da bana yardım edecekler, üç kişilik bir jüriyiz yani.
En yalaka başlığı atan ya da yazıyı yazan ödülü kapacak.
Ödül de şu: Taze taze bir “dilli kaşarlı”!
Haydi arkadaşlar, eserlerinizi heyecanla bekliyorum!
Paylaş