Paylaş
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’de düzenlediği seçim mitinginde şöyle dedi:
“Mısır’da milletin oyları ile işbaşına gelen Mursi ve arkadaşları için idam kararı aldılar. Türkiye’de bu haberi Doğan Medya Grubu nasıl verdi? Yüzde 52 ile idam.”
Oysa Cumhurbaşkanı Erdo-ğan, iki gün önce Sultangazi’deki açılış törenleri görüntüsü altında seçim çalışması yaparken Mursi’nin idama mahkûm edilmesiyle ilgili haberi miting alanındakilere şöyle vermişti:
“Mısır’da halkının yüzde 52 oyuyla cumhurbaşkanı seçilen Mursi ile ilgili maalesef idam kararı vermişler. Mısır eski Mısır’a dönüyor.”
Şimdi bunu nasıl yorumlamalıyız?
Tutarsızlık diyebilir miyiz? Kuşkusuz ki evet, böyle söyleyebiliriz.
Ama bu tutarsızlığın da bir açıklaması olması gerekir.
Cumhurbaşkanı ile kanunlar önünde eşit değiliz. O herkese istediğini söyleyebilir, biz sıradan vatandaşlar ise ona bir söz söylemeden önce üç-dört kez düşünmek zorundayız.
Ben en iyisi “Ayıp oluyor” demek ile yetineyim, tatil dönüşü Sulh Ceza Hâkimi’nin karşısına çıkmak istemiyorum çünkü.
Mursi’nin idamından beslenmek
MISIR’da seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi, mahkemeden çok bir tiyatroyu andıran yargılamadan sonra idama mahkûm edildi.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere Başbakan ve iktidar partisi bu karar nedeniyle bir iç politika malzemesi elde etme telaşı içindeler.
Yok kefenlerini giymişler de bu yola çıkmışlar, yok zaten korkmazlarmış, yok göğüslerini siper ederlermiş falan filan!
İyi de kardeşim, bugün Türkiye’de bir darbe tehlikesi mi var?
Birileri darbe yapacak da sizleri idam sehpasına yollamanın mı hazırlığı içindeler?
Hayır, böyle bir ihtimal yok.
Yolsuzlukları örtmek için uydurduğunuz “Paralelciler darbe yapacaktı” palavrası dışında, ne böyle bir olasılıktan söz eden var, ne de böyle bir darbeyi yapacak güç.
Darbe olacaksa bunu kimin yapacağı belli.
Bugüne kadar kim yaptıysa, yine o yapar ama asker de çok uzun süredir bu işlerin dışında durmaya itina ediyor.
Yok böyle değil de biz yanlış biliyorsak, hâlâ böyle hesaplar içinde olanlar varsa ve siz de bunu biliyorsanız, neden harekete geçip onları yargıya teslim etmiyorsunuz?
Boş konuşmalarla, boş korkularla bu milleti oyalamayın.
Mursi’nin sırtındaki idam gömleği ile politika yapmaya çalışacağınıza Mursi’yi nasıl olup da diktatörün elinden kurtaracağınızı düşünün.
Önünde hizalandığınız Suudi Kralı ile Katar Emiri ile konuşun.
Mısır diktatörünü besleyen, iktidarını sağlamlaştırması için paralarını oluk oluk Mısır’a akıtanlar onlar.
Onlarla bölgede ittifak halinde olanlar da sizlersiniz.
Niye onları karşınıza alıp Mursi’yi nasıl kurtarabileceğinizi konuşmuyorsunuz da bir hücrede yatan adamın sırtından siyasi rant elde etmeye çalışıyorsunuz?
Ayıp değil mi?
Birileri Davutoğlu’nu uyarsın
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu’nun iddiasına göre Mısır’da darbe olmadan bir ay önce Türkiye’de de bir darbe girişimi olmuş.
Ama darbeciler başarılı olamamışlar, çünkü bu arkadaşlar darbecilerin karşısında “Uludağ gibi” durmuşlar.
Şöyle diyor: “Türkiye’de başaramayınca bir ay sonra Mısır’da darbe oldu.”
Çocuğu ilkokul yaşında olanlara Başbakan’ın bu sözlerini kesip saklamalarını öneririm.
Çocuklar günün birinde “Babacığım, anneciğim, ‘Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı’ ne demek” diye sorarlarsa, hemen önüne Başbakan’ın bu sözlerini uzatsınlar, uzun boylu açıklama yapmalarına gerek kalmaz.
Birileri, bir yerde oturmuşlar ve demişler ki “Hadi gidip Türkiye’de darbe yapalım, bu Erdoğan’ı devirelim.”
Gelmişler, çabalamışlar ama bakmışlar ki olmuyor fikir değiştirmişler: “Yok bunu başaramayacağız, hadi gidip Mısır’da Mursi’yi devirelim!”
Gitmişler ve Mursi’yi devirmişler.
O partide aklı başında birçok insan vardır eminim. Onlardan birileri Davutoğlu’na isminin önündeki “profesör” unvanının anlamı ile ilgili bir şeyler söylemeli.
Böyle tutarsızca konuşmaya devam ederse o unvanın tenekeden olduğunu düşünenler ortaya çıkacak çünkü!
Paylaş