Bu kamuoyunun zaferidir!

TÜTÜN Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Yasa’da yapılması planlanan değişiklikler, benim açımdan "kamuoyunun zaferi" olarak nitelenmeyi hak ediyor.

Yasa tasarısı ilk ortaya çıktığında, halkın yararlandığı kapalı alanlarda sigara içme yasağının istisnasız olması gerektiğini yazmıştım. Bu konuda yaratılacak istisnaların, yasağın uygulanmasını zorlaştıracağını ve eninde sonunda bu yasağı delme sonucu doğuracağını belirtmiştim.

Sadece ben değildim elbette bunları yazan. Birçok yorumcu da daha sonra benzer görüşleri savundu.

Ve yasa, şimdi olması gerektiği hale getiriliyor.

TBMM’yi ve hükümeti, kamuoyunun sesine kulak verdiği için kutlamalıyım.

Eğer bu yasa tam anlamıyla geçer ve uygulanırsa, bugünkü TBMM, Cumhuriyet tarihinin, kamu sağlığının korunması açısından en önemli kararını almış olacak.

Elbette yasayı çıkarmakla iş bitmiyor.

Yasanın uygulanmasını sağlayacak mekanizmaların da kurulması gerekiyor ki özellikle lokanta, bar, kahvehane gibi yerlerde uygulamadan sorumlu tutulması gereken kişiler, müşteriler olduğu kadar işletmeciler de olmalı.

Sigara içmeye teşebbüs edene ceza vermek yetmez, sigara içilmesine göz yuman işletmeci, kamu ve özel şirket yöneticisi konumundaki kişiler de ceza tehdidinin varlığını bilmeli.

Yasağın uygulanmasını sağlamak, uymayanları uyarmak ve gerektiğinde ilgili yerlere şikáyette bulunmak da biz vatandaşların görevidir.

Bu yasak, İtalya, İrlanda ve İngiltere gibi sigara tiryakilerinin ülkelerinde bile uygulanabildiğine göre, burada da uygulanabilir.

Yeter ki bu yasa, sigara içmenin zararlarının anlatıldığı ciddi kampanyalarla da desteklensin.

Sağlık Bakanlığı neden gecikti?

SAĞLIK Bakanlığı, "elektronik sigara" ve kartuşlarının yasaklanmasına karar verdi.

Yasak kararının gerekçesi, "yüksek dozda nikotin alımına yol açtığı için bağımlılık yaratma riski ve sigara bırakmayı zorlaştırıcı nitelikte olması" diye açıklanıyor.

Elektronik sigara kullanarak sigarayı bırakan arkadaşlarım var. Ama Sağlık Bakanlığı’nın ilgili kurullarındaki hekimler ve eczacılar herhalde bu konuyu benden daha iyi biliyorlardır.

Bu nedenle gerekçeyle ilgili bir yorum yapamam.

Ancak sanırım şunu sormak hepimizin hakkı: Bu alet, bu kadar zararlıysa, neden bugüne kadar serbestçe ithal edilip satılmasına göz yumuldu?

Birçok vatandaş, sigarayı bırakacağım düşüncesiyle hiç de ucuz olmayan bu aletten satın aldı.

Türkiye gibi hızlı tüketim mallarının satışının önemli boyutlara ulaştığı bir ülkede, birçok vatandaşın parası, sırf Sağlık Bakanlığı, görevini zamanında yapmadığı için başkalarının cebine akıtıldı.

Halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın bu kadar beklemesinin sebebi neydi?

Bunun da kamuoyuna tatmin edici bir şekilde açıklanması gerekiyor.

Bir ihmal varsa da sorumluların bunun bedelini ödemelerini beklemek hakkımızdır.

Hey öğretmen çocukları rahat bırak!

PINK Floyd’un "The Wall" isimli albümünde yer alan "Another brick in the wall - Part 2" isimli şarkı, ilk icra edildiği günden beri milyonlarca insanın, kurulu düzene ve toplum yapısına isyanının bir ifadesi olageldi.

Roger Waters’in bu şarkısı, Pink Floyd’un kurucusu Syd Barrett’in yaşam üzerine gözlemlerine dayanıyor ve "The Wall - duvar" metaforu, kişinin kendisini toplumdan soyutlamasını ifade etmek için kullanılıyor.

Şarkının İngiltere’deki Islington Green School öğrenci korosu tarafından söylenen bölümü ise yıllardır dünyanın her yerinde, yasaklayıcı ve baskıcı eğitim sistemine gençlerin bir feryadı olarak söylenip dinleniyor.

Geçen gün bir akrabamın doğum gününde salonu dolduran onlarca kişi, bir ağızdan bu şarkıyı söyledik.

Şarkının bu bölümünü Türkçeye şöyle çevirebilirim sanırım:

"Eğitime ihtiyacımız yok / düşüncelerimizin kontrolüne ihtiyacımız yok / sınıfta kara alay yok / hey öğretmen, çocukları kendi başlarına bırak / hepiniz duvarda bir tuğlasınız."

Şimdi diyeceksiniz ki "söylediniz de ne oldu, bundan bize ne?"

Nedeni şu: Şarkıyı söyleyenlerin büyük bölümü iyi bir okulun öğretmenleriydi!

Öğretmenlerin ağzından bu şarkıyı daha önce hiç duymamıştım!

Öğrencilik yaşamım çok geride kaldı. Ama doğrusunu isterseniz, bu şarkıyı kalabalıkta rahatça söyleyebilen öğretmenlerin çalıştığı bir okulda yeniden öğrenci olmak istediğimi fark ettim.

Eğitimin sadece kitaplarda anlatılanlarla sınırlı olmadığı, çocuklara özgür düşüncenin öneminin anlatıldığı bir okulda okumak kim bilir yaşamlarımızı ne kadar değiştirirdi.
Yazarın Tüm Yazıları