Paylaş
Nar
Yönetmen: Ümit Ünal
2011/Türkiye/81’
SİNEMAMIZIN en iyi senaryolarından biri olan Teyzem’le başlayan sinema kariyerini 2000’lerden sonra yönetmenlikle sürdüren Ümit Ünal’ın son filmi Nar, 9’la (2002) başladığı ve Ara’yla (2007) sürdürdüğü bir geleneğin son halkası sanki.
Bir kez daha tek mekanda, az karakterlerle düşük bütçeyle çekilmiş olan bu Ümit Ünal filmi, öncekiler gibi küçük bir grubun hikayesiymiş görünüp Türkiye fotoğrafı çekip koyuyor önümüze. Bir kadının kendi adaletini aramasıyla başlayan bir öykünün anlatıldığı ve apayrı şeylere inanan dört kişiyi bir evin içinde kendilerine yarattıkları inanç dünyaları konusunda ciddi bir sorguya tabi tutan filmin başrollerinde Serra Yılmaz, İrem Altuğ, İdil Fırat ve Erdem Akakçe yer alıyor. Özellikle İdil Fırat’ın çok kısa görünüp adeta oyunculuk dersi verdiği Nar, Ünal’ın sinemasını sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. Ankara’da ilk kez geçtiğimiz Kasım ayında Pembe Hayat KuirFest’te seyirci karşısına çıkan Nar, bu seneki Antalya Film Festivali’nin de en çok konuşulan filmiydi. Seyircinin de eleştirmenlerin de “En İyi Film” dalında en güçlü aday saydıkları ama hemen her dalda, özellikle senaryo dalında elenip, bu seneye özgü yaratılmış “Kadınlar Jürisi Özel Ödülü”nü alarak tartışmalara yol açmıştı.
Bu seferki görev daha da tehlikeli
Görevimiz Tehlike 4
Mission: Impossible -
Ghost Protocol
Yönetmen: Brad Bird
2011/ABD/138’
GÖREVİMİZ Tehlike serisinin dördüncü filminde işler daha da karışıyor, görev de haliyle zorlaşıyor.
Global çapta olay yaratacak terörist bir bomba saldırısına neden olmakla itham edilince IMF kapatılma noktasına gelir. Ethan Hunt ve arkadaşları, “Ghost Protocol” adı verdikleri yeni bir operasyon ile kimlik değiştirerek bu sefer kendi birimlerini temize çıkartmak için mücadele verecekler. Kimseden yardım almadan, kimseyle iletişimde olmadan… Ethan Hunt karakterinde serinin vazgeçilmez ismi Tom Cruise var. Her seride yenilenen kadroda ilk kez bir karaktere daha süreklilik sağlanmış. Bir önceki filmde seriye giren Benji rolünde İngiliz komedyen Simon Pegg bulunuyor. Filmin asıl dikkat çeken ismi ise ilk kez bir kurmaca uzun filmde karşımıza çıkan Brad Bird. Ratatuy (Ratatouille), Daha Yukarı (Up), İnanılmaz Aile (The Incredibles) gibi canlandırma filmlerine imza atan Bird’ün bir aksiyon filminin, hele hele Görevimiz Tehlike filminin altından nasıl kalkacağı merak konusu. Dışarıdaki eleştirilere bakılırsa bunu da başarmış görünüyor.
Miranda July bıraktığımız gibi
Gelecek
The Future
Yönetmen: Miranda July
Almanya-ABD, 2011, 91’
ÇOK sevdiğimiz Ben ve Sen ve Diğerleri’yle (Me and You and Everyone We Know, 2005) ilk kez kamera arkasına geçen yazar, güncel sanatçı ve yönetmen Miranda July’ın merakla beklenen ikinci filmi bu hafta gösterimde.
Otuzlu yaşlarında biraz alışılmışın dışında bir çift olan Sophie ve Jason, yaşamlarında bir dönüm noktasına gelmişlerdir. Bu aşamada neredeyse 24 saat sürekli bakım isteyen Paticik adında hasta bir kedinin bakımını üstlenmeye karar verirler. Kediye sahip olduktan sonra özgürlüklerini yitireceklerini bildiklerinden, ellerinde kalan son bir ayda hayallerini gerçekleştirmek adına işlerinden ayrılırlar. Sophie bir dans koreografisi yapmak, Jason ise kendini kaderine bırakmak ister. Amaçları son özgür günlerini en iyi şekilde geçirmektir. Ancak gün geçtikçe Sophie tuhaflaşmaya başlar… July yönetmen, senarist ve oyuncu koltuklarının hepsini birden kaptığı filminde Paticik’e sesiyle hayat veriyor.
EV SiNEMASI
5 Ümit Ünal filmi
Sinemamızın en özgün senarist ve yönetmenlerinden Ümit Ünal’ın sinemasını yakından tanımak isteyenlere...
Ses (2009)
Nar’daki gerilimin sinyallerini veren Ses, genç bir kadının duyduğu bir sesi takip edip acı gerçeklerle karşılaşmasını anlatıyordu.
Gölgesizler (2008)
Hasan Ali Toptaş’ın sinemaya uyarlanması neredeyse imkansız sayılan başyapıtı Gölgesizler’i filme çekmek cesaret işiydi. Her ne kadar kitabın hayranlarını memnun etmese de Ünal’ın kendine özgü yorumu dikkat çekiciydi.
Ara (2007)
40’lı yaşların başındaki dört kişinin hayatları üzerinden Türkiye’nin 30 yılına bakmayı başaran film, Ünal’ın da en iyi filmi sayılıyor.
Berlin in Berlin (1993)
Ünal senaryosuna imza attığı bu filmde de çok sevdiği yöntemi işliyor ve karakterler dört duvar arasında sıkışıp sorgulamalara itiliyor. Sinan Çetin’in yönettiği film, Hülya Avşar’ın mastürbasyon sahnesiyle çok konuşulmuş ve 90’ların en çok iş yapan filmlerinden biri olmuştu.
Hayallerim, Aşkım Ve Sen (1987)
Atıf Yılmaz ve Türkan Şoray birlikteliğinin en iyi filmi olmasında Ünal’ın senaryosunun payı çok büyük. Çocukluk yıllarından beri ünlü sinema yıldızı Derya Altınay’a hayranlık duyan genç senarist Coşkun, Ünal’dan izler taşıyor elbette.
Paylaş