Uyku hikâyeleri

NATO Londra Zirvesi sona erdi ama tartışmaları devam ediyor...Türkiye’nin “PYD/YPG’nin terör örgütü sayılmasına ilişkin” sunduğu planın veto edilmesi üzerinden muhalefet AK Parti’ye “fiyasko” diye yükleniyor...

Haberin Devamı

Böylesine milli bir meselede NATO’daki kafayı sorgulaması gerekirken, ülke gündemini siyasi krize sokmanın hayallerine sığınıyor...

Terör örgütü PYD/YPG, katliamlarına rağmen terör örgütünden sayılmıyorsa bunun sorumlusu NATO’daki kafadır...

Bu yüzden de beyin ölümü tartışmaları boşuna yaşanmıyor...

*

Soğuk Savaş yıllarında NATO kafasının bize yıllarca uyku hikâyeleri anlattığını geç de olsa anladık ama bugün hâlâ anlamayanlar var.

‘İzm’lerin gölgelerindeki savaşlardan bıkıp usanmadık hâlâ...

‘İzm’lerini yıkamayan toplumlara demokrasi bu yüzden gelmiyor.

Bağımlı bağımsızlık hikâyeleriyle yıllarca aldatılmışız...

Ve bağımlılıklarından kurtulmak istedikçe yalnızlaştırılmaya itiliyoruz...

*

Medya ise alışkanlıklarına devam ediyor...

Kriz senaryolarını ön planda tutma alışkanlığını terk etmiyor.

Haberin Devamı

Ve uyku hikâyeleri anlatmayı da...

Ne dizayn gazeteciliğinden, ne siyaseti dizayn etme hastalığından vazgeçmiyor.

Siyasetçilere yaranma derdinden de...

Okuyucular okumaktan, seyirciler de seyretmekten bıkıp usandığından sosyal medya her geçen gün kalabalıklaşıyor...

*

Birileri sürekli “NATO Türkiye’yi tehdit ediyor” diyerek ülke gündemini terörize edip siyasi iktidarı yıpratmaya çalışıyor...

Bu ülkeyi de Irak, İran, Suriye’ye çevirmeyi arzulayanlar var...

Biraz etrafımıza dönüp bakarsak, Akdeniz kaynayan kazan gibi...

ABD ve Rusya yeni denklemler peşinde.

Ve AB her geçen gün başka bir kriz senaryosunu filme çekiyor.

*

Arap ülkelerine gelince, kendi aralarında Türkiye’ye karşı ittifakların farklı oyunlarıyla sürekli bir araya gelip dağılıyorlar.

Diğer yanda ise kronik muhalif düşünceleriyle sosyal medyada sabahtan akşama kadar bilgi ve tavrını paylaşarak “mücadele ettikleri” yanılgısıyla yaşayıp gün tüketenler var...

Oysa sanal ve gizli güçlerin yönlendirmesiyle muhalif gruplara katıldıklarını ve örgütlendiklerini zannedenler, karanlık ve kirli oyunların bir parçası oluyorlar...

*

Uyku hikâyelerinden operasyonel platformların sunduğu sanal dünyanın esiri olduklarının ve kendilerini karanlık bir zindana hapsettiklerinin farkına varamıyorlar.

Uzmanlar ise sürekli uyarıyor:

Haberin Devamı

- Sanal dünyada sanal ilişkilerle vakit harcamak yerine gerçek dünyada gerçek ilişkiler kurmak, gerçek insanlarla gerçek adımlar atmak üzere çaba sarf etmek...

- Dünyayı değiştirme ve demokrasi iddiası olanların izleyeceği yol bu olmalıdır...

*

Ya methiye ya da karalama ikilemi arasında gidip gelen sosyal medya, her geçen gün inandırıcılığını yitiren toplama kalabalıkların mitinglerinin yapıldığı meydanlara dönüşüyor...

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile durum aynı...

Yazarın Tüm Yazıları