Sular ısınıyor mu?

Ve herkesin hesabını da...

*

Bin yıldan beri sahnelenen klasik oyun...

Saddam ve Kaddafi’nin öldürülmesi ve yönetimlerinin devrilmesiyle yeni bir oyunu kurmaya çalışan küresel güçler, bu ülkelere çöreklenmeye ve rantı paylaşmaya çalışıyor...

Küresel güçler, uzaktan kumanda edebileceği siyasi yönetimi işin başına getirmeye çalışıyor...

Çünkü Libya gaz ve petrol yataklarıyla oldukça zengin bir ülke...

*

Sadece Türkiye bin yıldan beri insani düşünüyor...

Küresel güçlerin rantı paylaşmasına, Libya’nın yağmalanmasına izin vermiyor...

Irak, Libya ve Suriye’de birileri söz sahibi ise Türkiye bin yıldan beri bu sözün sahibidir...

Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti güçleri, Trablus ve civarını general Halife Hafter komutasındaki askerlerden uzaklaştırmayı başardı...

Türkiye’nin bu siyasi ve oyunbozan duruşu dünya medyasında yankılanıyor...

*

La Repubblica gazetesi, “Ankara Hafter’i mağlup etti. Erdoğan artık Libya’nın patronu” başlığıyla yayımlandı.

“Ankara savaşın kaderini değiştirdi” diyerek rahatsızlıklarını gizlemeyen Batılı medya adresleri ise Türkiye ile Rusya’yı karşı karşıya getirebilmek için her türlü oyunu sahneliyor...

New York Times’ın haberi ise şöyle:

Zaferler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ocakta asker ve silahlı İHA’lar göndermesine kadar, zayıf ve Hafter güçleri tarafından etrafı sarılmış görünen Birleşmiş Milletler destekli Trablus hükümetinin kaderini, çarpıcı bir şekilde değiştirdi.

Bu, Türkiye’nin 100 yıldan uzun süre önce Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesinden bu yana, petrol zengini Kuzey Afrika ülkesine yaptığı en güçlü müdahaleydi.

*

Guardian gazetesi ise:

 İdlib’den Trablus’a, Türkiye doğu Akdeniz’de hâkimiyet alanını genişletmeye çalışıyor.

Hafter’in arkasında Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suriye gibi ülkelerin olduğunu bilmeyen yok...

BAE ve Rusya ise Hafter’in ordusuna destek veriyor...

Ancak henüz Hafter’in ordusuna verdikleri desteği kesecek durumda değiller, orada hâlâ çıkarları var.

Türkiye, “Bunun çok ağır sonuçları olacak” diyerek herkesi uyarıyor...

*

Birleşik Arap Emirlikleri, doğu Libya’ya silah ve askeri teçhizat göndermeye devam ediyor...

Paravan şirketler aracılığıyla kiralanan kargo uçaklarının, Libya’ya yığınak yapmasını ise BM soruşturmaya devam ediyor güya...

BM Temsilcisi Williams, son iki ayda Hafter güçleri tarafından 58 sivilin öldürüldüğünü söylüyor ve “Uluslararası hukuka göre suçlu olanlar adalet önüne getirilmeli” diyor...

Kahire de ise Sisi yönetimi telaşlanmış durumda...

Çünkü Libya’nın arka bahçesinde yüzünü saklayanlardan, maskeli dolaşanlardan biri de Mısır...

*

AFP, “Rusya ve Türkiye’nin Suriye’de güç mücadelesi, Libya’da sürüyor” deyip Batılı ülkelerin varlığını gizleyerek dünya kamuoyunu yanlış yönlendiriyor...

Libya’da bunlar yaşanırken, İsrail vatandaşı Yahudiler Araplarla birlikte başbakan Binyamin Netanyahu’yu protesto ederek seçim vaadi olarak açıkladığı Batı Şeria’nın bağımsız bölümlerini ilhak etme planını reddediyor...

“İşgale hayır, ilhaka hayır, barışa ve demokrasiye evet” yazılı pankartların altında Filistin ve İsrail bayraklarıyla toplanan protestocular, haksızlığa ve eşitsizliğe isyan ediyor...

*

Doğru bilgilendirildikçe, dünyanın her yerindeki büyük kalabalıkların haksızlığa ortak bir duruş geliştirdiklerine şahit olup seviniyoruz...

Libya’da Türkiye’nin varlığının gerçek amacını saptırmak isteyenlerin yalanlarını ortaya çıkarmak için de ülkemizin medyasına büyük iş düşüyor...

Akdeniz ve Ege’de suları ısıtmaya çalışan küresel güçlere artık Türkiye “Geçit yok” diyor...

Yunanistan neden çıldırıyor?

Çarşamba günkü yazımızda...