‘Son Kişot’lar

Bize yıllardır “Tarımdan uzak durun” diyen Batılılar bir karış toprağı dahi boş bırakmamış...

Ve hayvancılığı da hiç terk etmemiş...

*

Ukrayna’daki savaş yüzünden Batılılar güçlerini yeniden birleştirmeyi planlıyor...

İngiltere’nin yeni Genelkurmay Başkanı Patrick Sanders açıklamalarıyla planı doğruluyor...

“Avrupa’da bir kez daha savaşmaya hazırlanmalıyız” diyen Sanders:

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında, karada savaşmaya ve savaşları kazanmaya hazır olmak için İngiltere’yi korumak temel amacımız!

Avrupa ülkelerine seslenen Başkan Sanders Rusya’yı yenebilecek bir ordu oluşturma zorunluluğunun olduğunu belirtiyor ve diyor ki:

Orduyu bir kez daha Avrupa’da savaşmaya hazırlaması gereken bir nesiliz.

1941 yılından beri, Avrupa’da kıtasal bir gücün karıştığı bir kara savaşında ordunun komutasını üstlenen ilk Genelkurmay Başkanıyım!

Ne demekse...

İktidar koltuklarına oturanlar ve üniformalarını giyenlere artık ne oluyorsa, oturan da giyen de tuhaflaşıyor...

SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPILIYOR

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise daha açık konuşuyor...

“Savaşın yıllarca sürebileceği gerçeğine hazırlanmalıyız” diyen Stoltenberg:

Ukrayna’yı desteklemeye devam etmeliyiz.

Maliyeti yüksek olsa bile sadece askeri destek için değil, artan enerji ve gıda fiyatları nedeniyle de Ukrayna’yı desteklemeliyiz.

*

Irak’a kimyasal silah yalanıyla savaş açan, 1 milyon Müslümanı öldüren, petrol kaynaklarına çöken, aynı yalanla İran’ı sürekli hedef haline getiren, ambargo koyan Batılılar; NATO, BM ve ABD üçlüsüyle her türlü şeytani planları yapmaya devam ediyor...

Ukrayna söz konusu olduğunda ise başka bir kimliğe bürünüyorlar...

Oysa kendileri Ruslar gibi İran, Irak, Yemen, Suriye, Afganistan’a girdiklerinde sorun yoktu...

Kısacası hepsi birbirinin aynısı, yok birbirlerinden farkları...

*

Modern çağın zirvesinde savaş, ordu, terör oyunlarıyla ülkelerini ve güçlerini ayakta tutmaya çalışan ve akıl dışı yöntemlerle insanları öldürmeyi hedefleyenlerin hepsi aynı marazi ve hayali kafa ve düşünce yapısına sahip...

*

Ülkemizde ise seçim aşağı seçim yukarı masalıyla halk oyalanıyor...

Kimin gittiği ve geleceğiyle ilgili olanların aklı, her şeyin yasal bir çerçevesini çizemiyor ve talep dahi etmiyor...

Büyük kalabalıklar ülkesini, milletini ve geleceğini hâlâ kişiler üzerine inşa etmeye çalışıyor...

Kimin geldiğiyle ve kimin gittiğiyle bu kadar çok ilgili olanların hiçbiri yasal reformlardan söz etmiyor...

“Gelene ağam, gidene paşam” demeyi kaç asırdan beri gelenekselleştirmiş ve her şeyi bir kişinin sırtına yüklemeyi de marifet sanmışız...

*

Haçlı Seferleri’nde olduğu gibi Batılılar NATO, ABD ve BM üçgeniyle Rusya’yı bahane ederek büyük bir savaşı planlıyor...

Biz ise yel değirmenlerine savaş açan Don Kişot gibi sürekli ‘Son Kişot’lar arıyoruz...

Bir araya gelemiyoruz, bir arada yaşayıp birlikte karar veremiyoruz...