Siyah öfke

“Adalet yoksa barış yok” sloganlarıyla eylemlerini devam ettiren göstericiler adeta bir  ‘Amerikan Baharı’ bekliyor...

Peki, böyle bir ihtimal var mı?

*

Eylemcilerin arasına karışarak işyerlerini yağmalayanlar ise Trump’un seçilme şansını daha da yükseltiyor...

Madalyonun öteki yüzündeki gerçekleri yani derin devletin oyunlarından sadece birini de Amerikalı beyaz bir kadın görerek yağmacılara isyan ediyor:

 Yapmayın, zarar vermeyin... Sizler böyle yaptıkça Trump’ı bir daha seçtireceksiniz!

*

“Dışlanmışlığa ve en altta kalmış olmaya” protestolarının kapitalist sistem karşıtı bir harekete dönüşme beklentisi içinde olanlar her yerde derin devletlerin farklı bir oyunuyla karşı karşıya kaldıklarını fark etmiyor...

Büyük bir değişimin uzak ihtimal olduğunu söyleyen uzmanlar:

 Yarın bir ‘Amerikan Baharı’ yaşanacaksa, yaşandığında ‘kökleri 2020’deki siyah öfkededir’ diyeceğiz mutlaka...

*

ABD’de bir polisin daha araçta oturan siyahi bir vatandaşı öldürmesiyle yangın gittikçe büyüyor...

Bir yandan ırkçılık karşıtı gösteriler diğer yandan koronavirüsün etkileriyle mücadele eden ABD yönetiminin ‘önleyici tedbirler’ adı altında gittikçe sertleşiyor oluşu da oldukça düşündürücü...

*

Travmatik bir süreçte “Sonsuz savaşlar dönemini sonlandırıyoruz” diyerek ezber bozan Trump:

 Amerika’nın elzem çıkarlarını korumaya yönelik, net ve yenilenmiş bir odak noktamız var artık devrede.

 Uzak topraklarda, birçok insanın ismini bile duymadığı yerlerdeki, antikçağdan kalma uzlaşmazlıkları çözme görevi ABD birliklerinin değildir.

 Dünyanın polisi değiliz ancak düşmanlarımız şunu da bilmeli: Eğer halkımız tehdit edilirse eyleme geçmek için asla tereddüt etmeyeceğiz.

 Ve bundan sonra savaşırken sadece kazanmak için savaşacağız.

*

Elzem çıkarlar, devrede olan odaklandıkları nokta nedir?

Kimse bilmiyor...

Dünyanın polisi ve jandarması olmayacaklarına dair sözleriyle umutlandıran Trump, halkının tehdit algılamasının ayrıntılarını söylemiyor oluşuyla da tedirgin ediyor...

*

Trump’ın ardından Putin de ilginç sözler söylüyor...

Rusya’nın toparlanmasının dünya için olumlu bir gelişme olduğunu belirten Putin:

 Rusya toparlanmasaydı ve dünyadaki kendisine layık konumunu almasaydı, dünya daha kötü ve daha tehlikeli olurdu.

Yani, iki kutuplu dünyaya doğru yeniden bir geri dönüşü mü, yoksa Rusya’sız bir ABD’nin dünyayı yangın yerine mi döndüreceğini mi anlatmaya çalışıyor, belli değil...

*

Ve Bill Gates...

5 yıl önce ebola salgınının yaşandığı günlerde yaptığı bir konuşmasında dünyayı bir sonraki büyük salgına karşı uyararak demişti ki:

 Önümüzdeki 10 yılda bir şey 10 milyon insanı öldürürse bu muhtemelen savaş değil, bulaşıcı bir virüs olacak.

*

Trump’ın eski danışmanlarından Roger Stone ise mikroçip iddialarıyla Gates’i suçlamış ve sözleriyle dünya kamuoyunun dikkatini çekmişti...

Şehir efsanesi gibi yayılan iddiaları ilk defa yalanlayan Bill Gates:

 Mikroçip türü bir şeyle hiç ilgilenmedim. Bu saçmalıkları reddetmek neredeyse zor çünkü çok aptalca veya garip...

*

Kim doğru söylüyor?

Trump mı, yoksa Putin mi?

Yoksa Bill Gates mi?

Bilmiyoruz...

Bildiğimiz, yalan, iddia ve iftiralarla doğruların birbirine karıştığı bir çağın zirvesinde yaşıyor oluşumuz...

Dünyanın farklı ülkelerinin şehirlerinde siyahi bir öfke dalgalanıyor...

Büyük kalabalıklar ise koronavirüsün etkisiyle huzurlu bir yaşam arayışı içinde gün tüketiyor...

Dünyanın kurtuluşu Trump’ın “Sonsuz savaşlar dönemini sonlandırıyoruz” sözleri ve ırkçılık karşıtı protestocuların “Adalet yoksa barış yok” isteklerinin gerçekleşmesine bağlı...