Paylaş
Hukuktan uzak bir ortamın zararlarından herkes dert yanıyor ama yasanın çıkmasını sanki kimse istemiyor.
Çünkü, herkesin biraz da işine geliyor gibi...
Dedikodu, yalan ve iftiralardan geçilmeyen bu durum daha keyif veriyor...
Bu yüzden boşuna dememişler, “Dünyanın en etkili gazetesi fısıltıdır” diye...
*
Televizyonların gündüz kuşaklarındaki reyting patlaması da bunun başka bir göstergesi...
Yalana daha çabuk inanıyoruz...
Doğruların ise uzağında gezmeyi seviyoruz.
Başkalarının yüzleşmelerini, duruşmalarını, mahkemelerini seyretmeyi seviyoruz ama kendimiz aynalara bakıp yüzleşmiyoruz...
‘Göz dünyayı görür de kendini hiç görmez’ misali bir hastalığa yakalanmış toplumların iflah olmayışı bu yüzdendir...
*
Sosyal medya adreslerinde sabahtan akşama kadar kaba saba masallar anlatan ve yazanlar FETÖ, PKK, IŞİD gibi terör örgütlerinin değirmenlerine su taşıyor...
Hukuksuz her alanda, suçluların sorumsuzca dolaştıkları adreslerde suçsuzlar infaz ediliyor...
*
Bir ülkenin cumhurbaşkanıyla ilgili her saniye uyduruk bir haber yayılıyor bu adreslerden...
Sağlığıyla, ailesiyle, hükümetiyle, bakanlarıyla, bürokratlarıyla, yargısı ve emniyetiyle ilgili sayısız kaba saba masallar anlatanlar izlenme, okunma rekorları kırarak ucuz şöhret ve para kazanma hırslarına yenik düşmüş...
Aynı şekilde siyasi muhalifler hakkında yapılan çirkin yayınları da tasvip etmiyoruz...
*
Çirkeflik, bir seviye olamaz...
Kötülüğe karşı kötülükle mukabele etmek, birilerini daha iyi insan yapmaz...
Kul hakkı diye uzaklarda ya da yakınlarda sabahtan akşama kadar vaaz verenler veya adalet diyerek nutuk çekenler de aynı marazi hastalığa yakalanmış...
Molla Kâbız gibi yalan dolan ve uydurulmuş masallarla ülkemizin insanları terörize ediliyor...
Tek dert Recep Tayyip Erdoğan’ı devirmek...
Kara propagandanın da ötesinde yapılan bu çirkinliklerin hepsi geçmişte Menderes, Demirel ve Özal’a da yapılmıştı...
Bıkıp usandık aynı siyasi oyunu seyretmekten...
*
“Güneşe göç var da kalan biz miyiz?” diyen Necip Fazıl’ın şiirindeki gibi sonuçta bir gün herkes, elbette bu dünyadan göçüp gidecek...
Kıyamet günü uyandırılıp mahşer günü de herkesten yaptığının hesabı sorulacak...
Bir yalan ve iftira kelimenin dahi...
*
İktidara gelmek ve iktidarı göndermek için ‘her yol mübah’ anlayışından da vazgeçmek gerekiyor...
Ayıptır...
Günahtır...
Ve bu ülkeye yazıktır...
*
Kaba saba masalların bataklığı olan sosyal medya ve internet yayıncılığı, hukuki bir zemine çekilmelidir...
Yoksa terörde olduğu gibi burada da yıllarca “Azim ve kararlılıkla mücadelemiz sürecek” hikâyesine dönüşür...
Paylaş