İçimizdeki tuhaflıklar

Sonuçta bir şey değişmedi...

71 yıl önce Kore’de uğruna savaştığımız müttefik ABD dostluğunun gerçek yüzü bu işte...

Her geçen gün ABD’nin kaybettiğimiz sevimli yüzünü ararken, beklerken onlar daha da çirkinleştirdikleri yüzünü bize göstermeye devam ediyor...

*

Kızılderilileri ve ülkesindeki siyahi vatandaşları yıllarca katleden ABD’nin katliam geçmişi ise şöyle:

Vietnam 4 milyon.

Kore 3 milyon.

Kamboçya ve Laos’da 1 milyon.

Afganistan’da 1.5 milyon.

Hiroşima ve Nagazaki’de 350 bin.

Irak’ta 1 milyon insanı katleden ABD bize soykırım iftirası atıyor...

*

Dışımızdaki tuhaflıklara her geçen gün bir yenisi ekleniyor...

İçimizdeki tuhaflıklara ise yıllardan beri imza atarak sürekli ezber bozduğunu zanneden ilginç koro artık sessiz...

Eskiden bir kaşık suda ortalığı velveleye veriyorlardı... Ermeni, PKK ve Kürtler konusunda akıl almaz şeyler yapıyor...

Konuşuyor... Ve yazıyorlardı...

Ne hikmetse hepsinde de Osmanlı ve Türkleri suçluyorlardı...

*

Dinlerin arasını yapmaya ve tek din haline getirmeye çalışan diyalogcularla birlikte sürekli ‘medeniyetler ittifakı’ projelerinden dem vuruyorlardı...

Ergenekon, Balyoz ve farklı başlıklar altında uydurdukları operasyonlarla Türk ordusunu çökertmek istiyorlardı.

Her akşam televizyon kanallarında ‘vık vık’ konuşup duranlar, birinin çıkıp kumpas deyişi ile hepsi sustu ve kayboldu...

*

Ne kadar stratejist, uzman, gazeteci, yazar diye geçinen Tipitip yüzlü adam varsa hepsi televizyon ekranlarına toplanıyor ve bağırıp çağırıyordu...

“Nerede tıkırtı orada buluntu” korosundaki marazi beyinler rüzgâr gibi günden güne değişiyor...

Yıllarca FETÖ’ye methiye düzenler yıllar sonra hepsini unutup savaşçı oldular...

Diğerleri de dışarılarda sabah akşam yalanlarıyla YouTube videoları çekerek hâlâ gazetecilik yaptıklarını sanıyorlar...

Böylesine bir gazeteci ve yazar korosu da bu ülkeden başka hiçbir yerde yoktur.

*

“Hepimiz Ermeniyiz” diye Taksim’de bağırıp slogan atanlar tüm cinayetleri ve terörü kınamak yerine olayları çarpıtıp devletin üzerine atmayı başarıyordu.

Yıllar sonra ortaya çıktı ki Hırant Dink’in öldürülmesinde parmağı olanlar Taksim’e de gidip protestocularla birlikte oturma eyleminde bulunmuş...

Bu korodakiler ve koroyu alkışlayanlardan hiçbiri 40 bin Mehmetçiğin şehit edilmesini Taksim’de oturarak “Hepimiz Mehmetçiğiz” diyerek PKK’yı protesto etmedi...

Diyemiyorlar..

Çünkü yüreklerinde Mehmetçiğe kin ve nefret var sadece...

*

Malatya ve Trabzon’da rahipleri öldüren de aynı kafa... Amaç belli...

Türkiye’de özgürlükler tehlike altında...

Ve bunu da ulusalcılar yapıyor mesajlarını dünyaya duyurmaya çalışıyorlardı...

FETÖ’yü hâlâ vermeyen ABD’ nin başkanı Biden’ın Ermeni konusunda sözde soykırım deyişine ve tuhaflıklarına şaşırmamalıyız...

Kırk yıldan beri PKK ve uzantılarıyla birlikte oluşuna da...

Biz içimizdeki tuhaflıkların hesabını tam sorabilmiş değiliz ki...

Ve her gün duruma göre şarkı söyleyen Tipitip yüzlülerden de...