Hoşça kal ülkesi

Bir ay ışığında baykuşlara masal anlatıyoruz sanki...        

Haberin Devamı

Seyircisi olduğumuz olayların suçlusu haline getiriliyoruz.

Ve bedelini ağır ödüyoruz.

Bin yıldan beri bu ülkenin ve insanların kaderiymiş gibi...

*

Bir ağaç gibi sahipsiz bırakılan milyonlarca Suriyeli insan...

Yazılıyor, çiziliyor, aşağılanıyor ve istenmeyen kalabalıklar ilan ediliyor.

Oysa bu insanlara yerini yurdunu terk ettirenleri konuşan, yazan ve çizen yok...

“Irak’ta, Suriye’de ve Yemen’de ne işiniz var?” diye soran da.

Yaşadıkları şehirleri başlarına yıkanlardan hesap soran hiç yok...

*

Deniz Gezmiş ve arkadaşları isyan ediyordu:

Kahrolsun emperyalizm!

Altıncı Filo defol!

Şimdi bu ne yaman çelişkidir...

Ki emperyalizmin topraklarından defettiği 4 milyon Suriyeliye biz “Defol” diyoruz.

*

Yıllarca emperyalistlere “Defolun” diyenlere kahraman diyoruz...

Haberin Devamı

Ve aynı sloganı atmayı devam ediyoruz, sonra da emperyalist güçlerin uzaklardan gelip sınır boylarımızdaki şehirleri bombalayışına sessiz kalıyoruz.

Milyonlarca kadın, çocuk ve ihtiyar insan bir battaniye ile yollara düşüyor. Can korkusuyla kapılarımıza dayandığında ise “Gelmesinler” diye isyan ediyoruz...

*

Bu ülke milyonlarca mülteciye kapılarını açtı...

İnsanların ölmesini mi bekleseydi?

Hitler’in Yahudileri toplama kampına toplayıp fırınlarda yaktırmasına katliam diyoruz...

Suriyeliler söz konusu olduğunda “Neden besliyoruz” diyerek isyan ediyoruz.

Oysa bu ülke kapılarını açmak zorunda kalmış...

35 milyar dolar para harcanmasına rağmen hâlâ suçlanan bir ülke.

Suçlu ilan edilecekmiş gibi çatlak sesler hâlâ çıkarılıyor.

Ve siyasi bir bedel ödetilmek isteniyor.

Bu nasıl bir çelişkidir?

*

Seksenler öncesinde sokaklar kan gölüydü.

Eli silahlı militanlar tanımadıkları insanları kurşunluyorlardı.

Gerekçesi, ya sağ ya da soldu.

Okuduğu gazeteye, inanca, fikre göre vuruluyordu insanlar.

Hiç acımadan, merhamet etmeden ve insafsızca...

*

Kısacası, terörize halimiz bir türlü geçmiyor.

Cahit Zarifoğlu’nun şu satırları düşüyor aklımıza:

Güzel günler çabuk geçer

İçimiz hep bir hoşça kal ülkesi.

*

Emperyalist güçler bu ülkeyi “Hoşça kal ülkesi” haline getirebilmek için her yolu deniyor...

Haberin Devamı

Ama birlik ve beraberlikle her gelene “Güle güle” diyebilmeliyiz...

Yazarın Tüm Yazıları