Gazap saatleri

Niye tekrar ediyor?

“Ders alınmadığı için” diyenlere soruyoruz:

Dersi kimler alacak ya da verecek?

*

Popülizm teorisyenleri dünyanın gerçek gündemini günlük magazin ve polemiklerle gizlemeye çalışıyor...

Körleşen, topallaşan sistemlerin bozuk ya da kırık çarklarını gizliyor...

Dünyanın büyük kalabalıkları ise işsizliğin dağlarında geziniyor... Yani, ekmeksizliğin, mutsuzluğun, sahipsizliğin ve yalnızlığın...

*

ABD’de bile yoksulluk sınırı altında yaşayan insan sayısının 100 milyona yakın olduğunu biliyoruz...

Joseph Stiglitz 2008 yılındaki krizin ardından diyordu ki:

Büyük Durgunluk travması, çok sayıda insanın işini ve evini kaybetmesine yol açan bir zincirleme reaksiyon başlatmıştır...

ABD’de giderek büyüyen eşitsizliği ve bunun iktisadi, sosyal ve siyasi alanlardaki vahim sonuçlarını göz ardı etmek mümkün değil...

*

Dünyanın her yerinde düzen dalkavukları sistemin açıklarından geçinmeye devam ediyor... Ve gittikçe büyüyen karadeliklerden kimseyi haberdar etmiyor...

Prof. Şerif Mardin’in bu durumu özetleyen sözleri aklımıza düşüyor:

Bir sistemi en iyi inceleyenler genellikle bu düzenin ‘kenarında’ yer alan kimselerdir.

*

Çoğunluğun ayrıcalık peşinde koşturduğu dünyada düzenin kenarında kalmayı kimler tercih ediyor?

Kenarda kalmayı tercih edenler de düzenin içine girdiği andan itibaren körleşen sistemin kırık çarklarının bir parçası oluyor...

Milyonlarca insanın yoksulluk sınırında yaşamasından utanmayan ABD’de bile durum böyle ise başka ülkelerin halini anlatmaya gerek dahi yok...

*

2008 krizinde yoksulları kurtarmak yerine şirketleri kurtarma derdine düşen Obama ve yönetimi sadece AIG şirketine 150 milyar dolar vermiş... Büyük kalabalıkların işiyle, ekmeğiyle, yoksulluğuyla ilgilenen yok...

Trump’ı da iktidara taşıyan bu yoksul ve işsiz kitle değişen bir şeyin olmadığını yaşayarak görüyor...

*

COVID virüsünün etkilerini fırsat bilen yönetimler kötüye gidişin faturalarını başka devletlere ve kendi içindeki yoksullaşan büyük kalabalıklara gönderiyor...

Gerçeğin günlüğünü ise aykırı çıkışlarıyla bilinen Prof. John Bellamy Foster 2013 yılında şöyle özetliyor:

ABD Nüfus İdaresi’nin rakamlarına göre yoksul sayısı 50 milyon, yoksulluk sınırında yaşayanların sayısı ise 50 milyon...

Toplamda 100 milyon kişi demektir bu da nüfusun üçte biridir...

*

“Tarih için tekerrür yoktur” diyen Prof. Şerif Mardin:

Yalnız belirli bir zamanda ortaya çıkmış milyonlarca sosyal olgudan oluşan ‘biçim’ vardır...

Tarihin amacı bu ‘biçim’lerin özelliklerini anlamaktır...

*

İnsanın kendi yaptıklarından utanmadığını söyleyen Prof. Şerif Mardin, insanın toplumun beğenmediği bir hareketi yaptığından ve toplumun gazabına uğrayacağı korkusunu yaşadığından dolayı utandığını vurguluyor...

Küresel güçlerin toplanıp sınırları dışında hiç utanmadan avlanmaya çıkmasının ve gazap saatlerini kurmasının tek nedeni içlerindeki büyük kalabalıkların desteğini ve güçlerini yitirmemek içindir...

Tabii ki bu durum “Tarih tekerrürden ibarettir” diyenlerin bir araya gelerek evde yaptıkları hesap...

Dünyanın büyük çarşısına ne kadar uyacağı ve tehlike çanlarının kimler için çaldığı ise belirsiz...