Belirsiz beklentiler

Karantina yüzünden evlerine kapanan İtalyanlar, sosyal medyadan “Her şey iyi olacak” diyor...

ABD’de ise 160 ila 214 milyon kişinin koronavirüsten etkilenebileceği ve 200 bin ila 1.7 milyon kişinin hayatını kaybedebileceği açıklanıyor.

ABD yönetimi, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien’in “COVID-19’u Vuhan’a ABD ordusunun getirdiğini” iddia etmesi üzerine harekete geçti...

Ve Çin’de önde gelen epidemiyologlardan Cong Nanşan, virüsün ilk kez Çin’de ortaya çıkmasının, kaynağın bu ülkede bulunduğu anlamına gelmediğini savunmuş, bu konuda soruşturma yapılarak kaynağın araştırılması gerektiğini söylemişti.

*

Houston’daki Baylor Tıp Fakültesi Dekanı Dr. Peter Hotez, büyük bir fırsatın kaçırıldığına dikkat çekerek diyor ki:

- SARS ve MERS, gelecekte yine bu tür salgınlar olabileceği beklentisiyle aşı geliştirmek için federal ve küresel yatırımları tetiklemiş olmalı... Kaynak bulamadıkları ve ticari üretime geçemedikleri için geliştirdikleri aşıyı insanlarda deneyemeden derin dondurucuya koymak zorunda kaldıklarını belirten Hotez ekliyor:

- Çin’de yeni salgın ortaya çıktığında bu aşı hazır olabilirdi ve aşının etkinliğini test edebilirdik.

*

ABD’de sağlık anlamında en yetkin isimlerden biri olan Dr. Anthony Fauci’nin ülkede koronavirüsle ilgili durumun daha da kötüye gideceğini açıklamasıyla acil durum ilan edildi. Ve kısacası aşı için herkesin gözü ABD’de... Başka bir ülkede değil...

Türkiye’de bile 250 üniversite var...

Ve tıp fakülteleri, eczacılık vs...

Çin, Rusya, İngiltere, Hindistan, Arap ve AB ülkelerindeki üniversiteleri de eklersek binlerce üniversite... Lakin yine de ABD’deki ilaç sektörleri ve üniversitelerden aşıyı bulmalarını bekliyoruz...

*

Travmatik günlere karşı hiçbirinin bir hazırlığı ve çalışmasının olmadığını bir kez daha anlamış oluyoruz... Tıp adamları sabahtan akşama kadar televizyon ekranlarında virüs ile ilgili konuşup duruyor... Hepsi de “Sabunla eller yıkansın” demekten öteye gidemiyor... Deprem olduğunda deprem profesörleri, savaş çıktığında emekli generaller ve stratejistler vs...

Onlar konuşuyor, tartışıyor ve bizler seyrediyoruz...

*

Hiçbir ilaç şirketi, üniversitelerin tıp ve eczacılık fakülteleri ve özel sağlık kuruluşları “Aşı için çalışmalara başladık” diyemiyorsa ve herkesin gözü ABD’ye dönüyorsa, oturup yeniden her şeyi düşünmek gerekiyor... Oysa sayısız üniversite ve özel sağlık kuruluşu var... Lakin hiçbirinin belirsiz geleceğe bir hazırlığı yok... Ve aklımıza merhum Prof. Oktay Sinanoğlu’nun gençler için söylediği sözler düşüyor... Diyordu ki:

- Türkiye’de âdet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının.

- Sırf üniversite bitirdi desinler diye, aileniz Amerika’da master yaptı diye övünebilsin diye yükseköğrenime gitmeyin.

- Temel gayeleriniz, kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu millet, Türk dünyası, Avrasya, insanlık için olsun.

- Yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir.

- Maddiyat ile maneviyatı dengeleyin.

- Formülünüz ‘bilim+gönül’dür. Bu iki kanadın biri eksik olursa, ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur...

*

Sosyal medya çılgınlığı ise devam ediyor... Evlerine kapanan insanlar koronavirüs uzmanı oldu... Herkes bir şeyler paylaşıyor... Alınacak tedbirleri sıralıyor... Olağanüstü bir dayanışma sergileniyor zannediliyor..

Oysa marketlerdeki rafları boşalttıklarında başkalarına da bir şey bırakmadıklarını unutuyorlar... Ve yağmaladıklarında...

*

Ünlü oyuncu Tom Hanks eşiyle birlikte koronavirüse yakalanmış...

Avustralya’da karantina altında olan Hanks’in Instagram’da 7.1 milyon takipçisi varmış... Herkes bir yorum yazmış vs...

7.1 milyon içinde kaç dostu var ve kaç kişi derdine çare olabilmiş? Hiç...

Çünkü sosyal medya reklam, pazarlama ve ticaret adreslerine dönüştü...

Büyük kalabalıkların çığlık attığı, isyan ettiği büyük bir meydan... Kuru kalabalık adeta... Milyonlarca takipçimiz değil, birkaç dostumuz ve arkadaşımız olsun.. Sosyal medyayı bilgilendirme amaçlı kullanmayı ne yazık ki hiçbir ülkenin halkı öğrenemedi...

*

Ve başka bir bela ise çekirge sürüsü...

Birleşmiş Milletler, Doğu Afrika ülkelerindeki çekirge istilasıyla ilgili çarpıcı veriler yayınlıyor... Çekirge sürüleri her gün 150 kilometre yol kat ederek İran, Irak ve Suriye gibi sıcak ülkelere varmış... Sosyal medyada milyarlarca çekirge deniliyor ama doğru rakam henüz bilinmiyor... Bir kilometrekarede yer alan 40-80 milyon çekirge, sadece bir günde 35 bin kişiye yetecek gıdayı tüketebiliyormuş.

*

Belirsiz beklentiler içerisinde sadece düşünüyoruz...Belki de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı günlere doğru gidiyoruz...