Aynalar

İktidarlar kendi güçlerini temsil etmekten başka hiçbir temsil gücüne sahip değiller artık, yalnızca göstergelerle oynayarak güdümlemeye hazır kalabalıkları yönetiyorlar...

*

“İktidarlar” derken sadece siyasi iktidarları kastetmeyen Baudrillard küresel güçleri de dahil ederek diyor ki:

İyilik ve ahlak adına işlenmektedir her cinayet!

Baudrillard daha fazla iyiliğe ihtiyacı olmayan bir dünyanın karşılaştığı son durağın adının da çaresizlik olduğunu belirtiyor ve diyor ki:

Her şeye sahip olmanın yol açtığı çaresizlik.

Hiçbir şeye sahip olmamanın yol açtığı çaresizlik.

Hiçbir şey olamamanın yol açtığı çaresizlik.

Herkese benzemenin yol açtığı çaresizlik.

Hiç kimse olamamanın yol açtığı çaresizlik...

*

Gerçekle tüm bağların koptuğuna dikkat çeken Baudrillard:

Eski büyük düşlerin yerini şok dalgaları kapladı.

*

“Batı kökenli maskaralık gerçekten de gerçekliğin göstergeleri aracılığıyla yok edilmesi üstüne oturuyor” tezini ileri süren Baudrillard:

Bir kültürün tükettiği “kendi kendini yok etme”, yani kendi kendini yiyip yutma terimini daha somut bir örnekle açıklamak gerekiyor.

Bir arabayı “yiyip yutmak” onu parçalayıp yedek parça olarak kullanmak demektir.

Bir kültürü “yiyip yutmak” ise bizim yaptığımız gibi onun değerlerini bir arabayı parçalarcasına parçalayıp kullanmak, dolayısıyla tüm sistemi kullanamaz hale getirmek demektir.

*

Her yerde inanç ve değerlerini yitirenlerin kendilerine oranla inançlı görünümleri ya da sahip oldukları simgesel yapıyı ortadan kaldırmaya çalıştıklarını vurgulayan
Baudrillard:

Borges’in ‘Aynalar Halkı’ adlı masalına yeniden bir göz atacak olursak aynaların yansıtmayan tarafına sürgün edilen mağlupların benzerliğe ve bundan böyle yalnızca galiplerin yansıması olmaya mahkûm edilmişlerdir...

Halihazırda İspanyolca konuşan göçmenlerin, sözcüğün gerçek anlamında ABD’yi yiyip yutmaları gibi.

*

Günümüzde sızarak bulaşan virüslerden birinin de terör olduğuna ve küresel düzeni yutup yok eden bir şey olduğuna dikkat çeken Baudrillard:

Terör küresel uzlaşmazlık düzeninde karşılaşılabilecek en uç biçimidir!

*

Küresel bir yönetim stratejisi düzeyine yükselen önlem ilkesinin tuhaf bir şey olduğunu da belirten Baudrillard:

Alınan tüm “önlemler” terör denen hayaleti güçlendirmekten başka bir şeye yaramamaktadır...

Ve teröristlerin kurdukları şeytani tuzağın ne olduğuna da dikkat çekiyor...