Paylaş
İnsan vücudunu bir kale olarak düşünün. Bağışıklık sistemimiz kaleyi dış tehlikelere karşı koruyan gardiyanlar gibi: Bizi bakteri, virüs, parazit gibi bedenimize dışardan giren yabancı maddelere karşı koruyor. Ancak bu sistemin düzgün şekilde çalışabilmesi için sağlıklı beslenmemiz yani bu gardiyanları kuvvetlendirmeniz gerek. Dengeli beslendiğimiz sürece vücudumuz bizi etrafımızdaki kişilerden bulaşabilecek virüslere ve her türlü yabancı maddeye karşı koruyor.
Eğer sık sık hastalanıyorsanız ihtiyacınız olan vitamin ve diğer besin maddelerini yeteri kadar almıyor olabilirsiniz. Kendi kendinize uygulayacağınız dört test sayesinde vücudunuzda herhangi bir önemli besin maddesi eksikliği olup olmadığını anlayabilirsiniz. Bütün bu temel besin maddelerini dengeli beslenerek veya günlük multivitamin kullanarak alabilirsiniz.
Test 1: Göğüs kafesi testi
Bu test, yeteri kadar D Vitamini alıp almadığımızı gösteriyor. D Vitamini, bağışıklık sisteminizin harekete geçmesinde önemli bir rol oynuyor. Yani bağışıklık sistemimizin ‘gardiyanlarını’ tetikte tutmaya yardımcı oluyor. D Vitamini aynı zamanda kas ve kemik sağlığı açısından çok önemli.
Bu testi uygulamak için başparmağınızı sternum olarak bilinen göğüs kafesi kemiğinizin üzerine bastırın. Alternatif olarak kaval kemiğine de bastırabilirsiniz. Bastırdığınızda, bir hassasiyet veya acı hissederseniz bu D Vitamini eksikliği anlamına gelebilir. D Vitamini alabileceğiniz birçok besin kaynağı var ancak, ihtiyacımız olan D Vitamini’nin yüzde 90 veya daha fazlasını güneş ışınlarından alındığı düşünülüyor.
Test 2: Denge testi
Bu test yeteri kadar B12 Vitamini alıp almadığımızı gösteriyor. B12 Vitamini’nin düşük seviyelerde olması yalnızca bağışıklık sistemimizi tehlikeye atmakla kalmıyor aynı zamanda enerji seviyemizi düşürerek depresif hissetmemize neden oluyor. B12 Vitamini eksikliği sağlıklı düşünme yetimizi de etkiliyor. Ayağa kalkın. Ayaklarınızı birleştirin ve ellerinizi yanlarınızda bedeninize bitiştirin. Gözlerinizi kapatın ve bir bacağınızı öne doğru uzatın ve üç saniye boyunca öyle durmaya çalışın. Eğer desteğe ihtiyacınız olursa hareketi duvar yanında veya bir yakınınızın yanında deneyebilirsiniz. Eğer dengenizi kaybetmeye başlarsanız bu B12 Vitamini eksikliği anlamına gelebilir. Midye, ciğer, balık, yoğurt ve peynir gibi birçok besinde B12 var. Vejetaryenler B Vitamini takviyesi veya multivitamin kullanmayı tercih edebilir.
Test 3: Ağız yarası testi
Bu test, yeteri kadar B6 Vitamini alıp almadığınızı gösteriyor. Bu önemli besin maddesi bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. B6 Vitamini eksikliği zihin bulanıklığı, depresyon, asabiyet ve ağız/dil yaralarına neden olabiliyor. Evde ayna karşısında ağzınızı kontrol edin. Ağzınızın dış kısmından başlayarak kenarlarında çatlak izleri olup olmadığına bakın. Sonra ağzınızı genişçe açın ve yara olup olmadığını kontrol edin. Dilinizin altına bakmayı unutmayın. Bir fener yardımıyla da bakabilirsiniz. Eğer ağzınızda herhangi bir yara görürseniz bu yeteri kadar B6 Vitamini almadığınızın göstergesi olabilir. Tavuk, balık, ciğer, tam tahıllar, kuruyemişler ve baklagiller gibi birçok B6 Vitamini kaynağından yararlanabilirsiniz.
Test 4: Cilt Testi
Bu test, yeteri kadar A Vitamini alıp almadığınızı gösteriyor. Bu önemli vitamin vücudunuzun formda kalmasına, cildinizin, dişlerinizin ve kemiklerinizin sağlığını korumaya yardımcı oluyor. A Vitamini aynı zamanda bakteriler vücudunuzla temasa geçtiğinde bağışıklık sisteminizin onları durdurmasına ve öldürmesine yardımcı oluyor. Bu test tüm vücudunuzu kontrol edeceğiniz bir test. Vücudunuzdaki kurumuş bölgelere dikkat edin. Özellikle ciltte fazla kuru, sert ve çatlamış yerler, saçlarda kırıklar, tırnaklarda soyulan yerler veya kırık olup olmadığını kontrol edin. Eğer bunlardan herhangi biri veya birkaç tanesini fark edecek olursanız bu A Vitamini eksikliği anlamına geliyor olabilir. Brokoli, ıspanak, yeşil turpgiller, havuç, kabak, tatlı patates ve balkabağı gibi koyu yeşil ve sarı sebzelerle sarı meyveler gibi A Vitamini kaynağı birçok besini tüketebilirsiniz.
Sindirella’nın sırları
Hangi tür ayakkabılar ayaklarımız için sağlıksız?
Birçok ayak sağlığı uzmanı parmak arası terliklerin diğer tüm ayakkabılardan daha fazla sağlık problemine yol açtığına inanıyor. Taban desteği sağlamadıkları gibi, topuk dikeni denilen ayak problemine davetiye çıkarıyor.
Dolgu topuklu sandaletlerse taban esnekliği olmadığından bilekte dengesizliğe yol açıyor.
Yüksek veya alçak topuklu fark etmeksizin bütün sivri burunlu ayakkabılar ayak parmaklarının içe kıvrılarak ağrılı şişliklere ve ayak parmaklarının hoşgörünmeyen eğri bir hal almasına neden oluyor.
Ayakların zarar görmemesi için, kadınların beş santimden daha
yüksek topuklu ayakkabılar tercih etmemesi gerek. Eğer topuklu ayakkabı giymeniz gerekiyorsa daha az topuklu ve destek vermesi için ön tarafında biraz platformu olan ayakkabılar tercih edebilirsiniz. Evet, platformlu ayakkabılarla biraz dengenizi kaybedebilirsiniz ancak alıştıktan sonra ayağın ön kısmı da destek alıp kalktığı için daha iyi hissedeceksiniz.
Su toplamalarını önlemek için eczaneden sürtünmeleri önleyen ürünlerden alabilir veya topuklarınıza biraz talk pudrası sürebilirsiniz.
‘The Dr. Oz Show’ hafta içi her gün Digitürk Home TV’de saat 13.30 ve 19.00’da yayınlanıyor
Paylaş