Sorun sende şekerim!

Enerjiniz günü geçirmeye yetmiyor. Aniden acıkıyor, ne var ne yok mideye indiriyorsunuz. Tüm bunlar kan şeker seviyesindeki dengesizlikten olabilir. Panik yok, verdiğim sihirli 3 kuralını uygulayın yeter

Basit tanımlarla başlayalım: Kan şekeri seviyeniz, kan dolaşımınızdaki glikoz miktarıdır. Eğer hücrelerin ihtiyacı olursa anında kullanılabilir veya daha sonra kullanılmak üzere depolanabilir. Büyük dalgalanmaların olmadığı dengeli bir kan şekeri seviyesi genel sağlığınız ve zindeliğiniz için çok önemlidir. Çünkü kan şeker seviyesi dengeli olduğunda hormonların düzene girmesine, depolanmış yağları yakması için vücudu harekete geçirmesine ve metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olur.
Ne yazık ki çoğumuzun kan şekeri dengeli değil. Eğer çok fazla glikoz alıyorsanız ve kan şekeri seviyeniz yüksekse, vücudunuz normalden daha fazla yağ depolar. Çok az glikoz alıyorsanız ve kan şekeri seviyeniz düşükse de vücudunuz daha fazla enerji elde etmek için açlık moduna girer ve yağsız kas kütlesi yakar.
Kan şekeri seviyesini dengede tutmanın yolu, yediklerinizden geçiyor. Üç kuralını uygulamalısınız. Her üç saatte bir, bir şeyler yemeye çalışın. Bunu yaparken tabağınızı da üçe bölün: Üçte biri protein, üçte biri yağ ve geri kalan üçte biri ise karbonhidratlardan oluşmalı. Hedefiniz, kan şekeri seviyesinde ani fırlamaları önlemek ve vücut açlık moduna girmesin diye sık sık yiyerek dengeli beslenmek olmalı.

İdeal kahvaltı üçlüsü

Güne besin değerleri yüksek yiyeceklerden oluşan ve dengeli bir kahvaltıyla başlayın. Vücudunuza ihtiyacı olan ekstra enerjiyi sağlamak için uyandıktan sonra 1 saat içinde mutlaka bir şeyler yiyin. İyi bir kahvaltı protein, yağ ve karbonhidratlardan oluşmalı... Örneğin birkaç yumurta beyazı, hindi jambon ve yulaf ezmesinden oluşan bir üçlü iyi gider.
Yulaf ezmesinden hoşlanmıyor musunuz? Sorun değil. Onun yerine tam tahıllı ekmek, patates ya da kayısı, incir veya ananas gibi meyveleri tercih edebilirsiniz. Bunlar düşük glisemik indeksine sahip diğer kompleks karbonhidratlardır. Kan şekeri seviyenizi birden değil yavaş yavaş arttırırlar.

Öğleleri karbonhidrata dikkat

İnsanlar öğle yemeğinde genellikle karbonhidrata yönelir. Bu yanlışı yapmayın! Protein, yağ ve karbonhidrat üçlünüzden şaşmayın. Tam buğday ekmeğine avokadoyla hazırlayacağınız bir hindi sandviç doğru bir tercih olacaktır. Bu sandviç protein, karbonhidrat, yağ üçlüsünü karşılar. Tercih edebileceğiniz diğer protein zengini seçenekleri ise 1 kâse yoğurt, 1 kâse pişirilmiş kinoa, 2 yemek kaşığı doğal katkısız fıstık ezmesi, tofu ve 85 gram ızgara tavuk olabilir.

Akşam yemeğinde seçenek bol!

Kan şekeri seviyenizi dengelemek için akşam yemeği önemli bir öğündür, bu yüzden günü eksiksiz bir şekilde kapatmak için yukarıdaki önerileri akşam yemeğinize de dahil etmeyi unutmayın. Akşam öğününüz küçük bir porsiyon biftek, tatlı patates ve doğal tereyağından oluşabilir. Bu örneği farklılaştırmak için dahil ettiğiniz karbonhidratları değiştirebilirsiniz. Karbonhidrat meyve, sebze, nişasta/tahılları kapsar, yani seçeneğiniz bol!

Ara öğün denge sağlar

Her 3 saatte bir yemek ani kan şekeri yükselmelerini minimuma indirmeye yardımcı olur. Bu yüzden dışarı çıkarken yanınıza, önceden hazırladığınız ara öğününüzü alarak dengede kalması için ihtiyacı olan besin maddelerini vücudunuza vermiş olursunuz. Ara öğünler, gün içindeki 3 ana öğününüz arasında olmalı ve her biri 250-300 kaloriden oluşmalıdır.
Birkaç ara öğün önerisi:
Ara öğün 1: Protein için hindi füme, sağlıklı yağ için bir avuç çiğ (işlenmemiş, tuzlanmamış) kuruyemiş ve karbonhidrat için bir elma
Ara öğün 2: Protein için yoğurt, sağlıklı yağ için bir avuç ayçekirdeği ve karbonhidrat için bir avuç kurutulmuş kızılcık.
Ara öğün 3: Eşit miktarda protein, yağ ve karbonhidrat içeren doğal protein bar.

Dikkat! Göze gelmeyin
Göz hastalığı deyip geçmeyin. Bulanık görme gibi semptomlar söz konusu olduğunda, problemin direkt gözle alakalı olduğunu varsayarız. Bu durum çoğu zaman için geçerli olsa da aslında vücudun başka bir yerinde meydana gelen bir problemi de işaret edebilir. Optometri uzmanları bazen tıbbi bir hastalığı fark edip kişiyi doktoruna yönlendiren ilk kişilerdir. Göz hastalığı dışında bir başka hastalığa işaret eden gözle ilgili birkaç semptom vardır:
-Göz şişliği: Graves hastalığı (hipertiroidi) -İki gözde birden meydana gelen göz kapağı sarkması veya çift görme: Miyastenia Gravis (sinirlerin kaslarla iletişime geçemediği bir otoimmün hastalığı)
-Bulanık, flu görüş, görüşün bulanıklaşması: Felç (felç riski), multiple (çoklu) skleroz, bazı otoimmün hastalıklar (Lupus, Sjögren sendromu) -Şakaklarda baş ağrısı veya çiğnemeyle gelen ağrı: Dev hücreli arterit (vücuttaki geniş ve orta arterleri etkileyen iltihaplı bir hastalık)
-Gözlerde sarılık: Karaciğer hastalığı, safra taşı veya pankreas kanseri Gözle alakalı bu semptomlar gözler veya vücudun neresiyle ilgili olursa olsun her zaman bir acil durum işaretidir:
-Aniden eşitliği bozulan göz bebekleri -Bulanık görme ya da görme alanınızda küçük uçuşan noktalar veya karanlık alanlar gördüğünüz durumlar ( bu uçuşan cisimlere vitre denir) veya yanıp sönen ışıklar gibi görüşte meydana gelen hızlı değişiklikler
-Travmaya bağlı olmayan göz küresindeki şiddetli ağrı
-Bir veya iki göz kapağının birden aniden düşmesi
-Gözde meydana gelen ani travma
-Tek gözde meydana gelen ani görüş kaybı Bu semptomlardan herhangi birini yaşadığınızı düşünseniz bile, bu semptomların alakalı olduğu hastalıkları yaşayacağınız anlamına gelmez. Ancak yine de bir doktora gidip muayene olmanız gerekir.

“The Dr. Oz Show hafta içi her gün Digiturk Turkmax Gurme’de saat 20.00’de, tekrarı ise ertesi gün saat 09.00’da yayınlanmaktadır.”