Paylaş
Su, bedenimizde bulunan her bir hücre için gerekli temel yapıtaşıdır. Tükettiğimiz tüm makro besinlerin (karbonhidrat, protein ve yağ) içinde vardır ve hücrelerin enerji üretmesiyle vücudumuzdaki atıkların dışarı atılması konularında etkili rol oynar.
İnsan bedeni çoğunlukla sudan oluşur. Bazı tahminlere göre bir yetişkin bedeninin yüzde 60’ı sudur. Dolayısıyla susuz kalmamanın sağlık için ne kadar önemli olduğunu duymak pek de şaşırtıcı değil.
Günlük olarak; böbreklerimiz aracılığıyla üretilen idrarla, attığımız terle ve solunum sistemimizle yüksek oranda su kaybederiz. Hareketsiz bir yetişkin günde ortalama 2-3 litre su kaybeder. Eğer aktif biriyseniz ve su içmeye dikkat etmiyorsanız, günde 4 litreye yakın ve hatta belki daha fazla su kaybediyor olabilirsiniz!
Yeterince su içmediğimiz zaman beynimiz susuz kaldığımızı hisseder ve antidiüretik hormon (ADH) adı verilen bir hormon salgılamaya başlar, bu hormon vücudumuza mümkün olduğunca fazla su depolaması gerektiğini söyler ve bize susadığımızı hatırlatır.
Her bir kişinin, vücudunun fonksiyonlarına en iyi şekilde devam edebilmesi için ihtiyacı olan su miktarı birbirinden farklı olabilir. Araştırmaya göre erkeklerin kadınlardan daha fazla su tüketmesi gerekiyor. Yetişkin erkekler için su tüketim miktarı günde 3 litre ve yetişkin kadınlar için 2.2 litre olarak tavsiye ediliyor.
Fitness gurusu değilseniz dikkat!
Bu sayılar kesin olarak önerilen miktarlar değil zira yaşadığınız iklim, sahip olduğunuz kilo, var olan sağlık sorunları, kullandığınız ilaçlar ve aktivite seviyeniz gibi birçok faktör ihtiyacımız olan su tüketim miktarını etkileyebilir. Ek olarak, zaman içinde susuzluğu anlama kabiliyetimiz azalır ve böbreklerimiz susuzluk hormonu olan ADH’ye karşı daha duyarsız hale gelir, ileri yaştaki kişilerin susuz kalma risklerinin daha fazla olmasının sebebi budur.
Sosyal medyada fitness gurularının veya arkadaşlarınızın gün içinde aşırı miktarda su içtiklerini görebilirsiniz ancak sizin içmeniz gereken doğru su miktarı bu mudur? Tam olarak değil. O fitness gurusu günde birkaç saatini spor yapmaya ayırıyor ve terliyorsa daha çok suyla susuzluğunu gideriyor olabilir. Siz daha durağan bir işte çalışıyorsanız, bu miktarda su içmeniz iyi bir fikir olmayabilir. Tabii eğer ev-ofisinizi tuvalete taşımak istemiyorsanız...
Susuzluktan kaçınmak için hepimizin uygulayabileceği en iyi yöntem gün içinde düzenli olarak su içmek ve susamayı beklememek. Böylece belki de günde 3 litre kadar su içtiğimizi fark edeceğiz ve bu oldukça güzel! Bunun zorlu bir görev olduğunu düşünüyorsanız, telefonunuza kuracağınız hatırlatma alarmları veya su takibi yapan telefon uygulamalarından yararlanarak içtiğiniz su miktarını takip edebilirsiniz. Su tüketimimizi arttırıp arttırmamamız gerektiğini anlamanın yollarından biri de tuvalet ihtiyacımızı giderdikten sonra dönüp klozete bakmaktır. Eğer idrarımızın rengi koyu sarıysa kesinlikle daha çok su içmemiz gerekiyor.
Su içmekten sıkılıyorsanız...
Bazı insanlar su içmekten sıkılıyor. Eğer sizin için de durum böyleyse susuz kalmanızı kolayca engelleyecek bu yöntemleri değerlendirebilirsiniz:
◊ Maden suyu için. Ancak içtiğinizin gerçek maden suyu olduğundan ve şeker, kafein ya da başka yüksek kalorili sürprizleri içeren maden suyu görünümlü soda olmadığından emin olun. Her zaman etiketleri okuyun.
◊ İçtiğiniz suya limon, misket limonu, nane veya herhangi bir favori meyvenizi ekleyin. Bu suya tat vermek için kolay bir yöntemdir.
◊ Suyu ilginç ve lezzetli hale getirmenin kolay bir yolu da buzlu çay yapmak. Bunun için suyunuza poşet çay atabilirsiniz. Eğer kafeine duyarlıysanız bunun yerine bitki çayı deneyebilirsiniz.
Alkol aldıktan sonra...
Evet. Alkol idrar söktürücüdür; böbreklerinizin normalden daha çok idrar üretmesine neden olur, bu da daha çabuk susuz kalmanız anlamına gelir. Akşam arkadaşlarınızla aldığınız birkaç bardak alkolden sonra ertesi sabah yaşadığınız o sersemletici ve dayanılmaz baş ağrısı aslında susuz kaldığınızın göstergesidir. Bundan kaçınmanın en basit kuralı da şudur; aldığınız her alkollü içecek için ekstra iki bardak daha su için. Ayrıca genel sağlığınızı korumak için alkolü her zaman kontrollü tüketin.
Çok kahve içiyorsanız...
Kahve aslında susuzluğu bir miktar giderir. Kahve ve çay, içinde kafein olsa da sonuçta suyla demlenir ve bu da günlük su ihtiyacımıza katkıda bulunur. Bazı küçük araştırmalara göre günde ortalama miktarlarda kahve içmek, su içmek kadar yararlı olabilir. Ancak bunu daha fazla frappuccino içmek için bir bahane olarak kullanmayın! Kafeinin idrar söktürücü özelliği olduğundan kahve içmek sizin daha çok tuvalete gitmenize ve bu da vücudunuzun susuz kalmasına sebebiyet verebilir. Yani susuzluktan uzak durmak için en etkili yöntem halen içme suyu tüketmektir.
COVID-19 ile ilgili tüm gelişmelere ve güncel bilgilere Dr. Öz ve Ekibi YouTube kanalından ulaşabilirsiniz.
Paylaş