‘Bırakırım ki, yapabilirim!'

Geçen yıl kendimi sinirli gördüm. Bu yıl sinirli olmayı bırakacağım. Sinirlenince bir şey olmuyor. Bazı şeyleri olduğu gibi kabul etmek lazım. Bunun için umarım bizi daha iyi bir yıl bekliyordur...

Haberin Devamı

Yeni mi ‘yıl kararları’? Bu yıl aslında alabileceğim en sağlıklı yeni yıl kararı bu yeni yıl kararı alma işini komple bırakmak olurdu hocam. Buyurun bakalım geçen yıl aldığımız kararların haline mesela.

 Bir kere yıla çok mantıklı bakmışım. “Bu yılı önden planlamak pek akıl işi değil. O yüzden yıl boyunca ne olur ne olmaz diyerek kısa vadeli hedefler koyacağım. En uzun hedefim 10 günü geçmeyecek. Örneğin ‘Salı günü kazak alacağım’, ‘Perşembe noterdeyim, kimse buna engel olamaz’ gibi...” demişim. Bu bile tutmamış. Salı günü kazak alacağım dedikten sonra salıya kadar kazağın fiyatının üç kere arttığını görmüşüm.

 “Her yıl aldığım ve uygulamadığım kararları bu yıl uygulayacağım” demişim. Örnek olarak da maratona kayıt olmayı seçmişim. Alakam olmamış. “Spor namına ne varsa hiçbirini yapmadığıma göre, 2021’de daha çok spor yapacağım” demişim. Sonuç? Olamamış.

Haberin Devamı

 Yıllardır yılbaşı listelerime giren “Bütçeni düzene koy” maddesi için de kararlılıkla atabileceğim adımlar olduğunu öne sürmüşüm. Bunu okuyunca kusura bakmayın da kendi kendime kahkaha attım. Ara ara tekrar açıp, okuyup gülebilirim. Bütçe demiş, düzene demiş; bunu 2021 Türkiye koşullarında demiş. Bak yine sinirim bozuldu.

 “Kendime daha az vakit ayıracağım. 2020’de kendimle 10 yıl yetecek kadar kesintisiz zaman geçirdim” demişim. Bu tuttu. Yüzüme bakmadım kendimin bütün yıl. Kendimi kendi haline bıraktım. Afiyetteyimdir inşallah, hiç haberim yok kendimden.

KÖPEK KONUŞMAYACAĞIM

Bunların hepsini bu yıl çöpe atıyorum. Yerlerine de birkaç yeni karar koyuyorum. Seneye de başarı istatistiği bu seneki kadar sefil gelirse, na buraya yazıyorum, bu karar işini bir bırakıyorum, pir bırakıyorum.

 İlk olarak daha az köpek konuşacağım. Son gelişmelerin de ışığında bu konuya biraz dolu olduğum ve kolay tetiklendiğim için hem kafa ütüleme hem de kalp kırma potansiyelim çok yüksek. Bir abimizin insan içinde futbol konuşmama prensibi var. Futbol konuşan halinin insanlar için tehlike arz ettiğine hükmetmişti zamanında. Aynısını kendime köpek üzerinden adapte ediyorum. “Evet evet, çok doğru diyorsun, medeni ülkelerde sokakta köpek yok” falan deyip, önüme geleni onaylayıp göndereceğim.

Haberin Devamı

Teknik analiz öğreneceğim. Şu zamana kadar “Ekonomiye, grafiğe kafam basmıyor” dedim, geçtim. Türkiye vatandaşı olarak kariyerime devam edeceğime göre böyle bir lüksüm olmadığı sonucuna vardım. Gerçi grafik okuyan da Allah’ın günü ofsaytta yakalanıyor bu işlere ama olsun. Bilerek yenilelim en azından.

Geçen yıl kendimi sinirli gördüm çok. Bu yıl sinirli olmayı bırakacağım. Çünkü sinirlenince bir şey olmuyor. Bazı şeyleri olduğu gibi kabul etmek lazım. Mesela Audi sahipleriyle trafikte dalaşmak anlamsız. Bu araca binenin belli ki ayarı bozuluyor, bütün kuralların ve adabın üzerinde bir yere terfi ettiğine ikna oluyor. Sonra sosyal medyada kendi kişisel gözlemleriyle 3 bin yıllık felsefi tartışmaları bir anda bitirdiğine inananlara laf yetiştirmek de manasız, vatandaşlarımızın kendi gözlerinin görülmeyeni gördüğüne ve anekdotal datanın üstünlüğüne olan inancı, biz dedik diye sarsılmıyor.

Haberin Devamı

Bu yılın geçen yıldan ve ondan öncekinden bir tık farklılaşmasını da karar değil, temenni olarak buraya bırakayım.

Yazarın Tüm Yazıları