Karşınızdakini sevmezseniz, o da sizi sevmez…

Türkiye İstatistik Kurumu’nun “Evlenme ve Boşanma İstatistikleri”ni ANKA haberleştirmişti. O haberden öğrendik ki, 2006 yılında 650 bin 233 çift evlenirken, 95 bin 895 çift de boşanmış. Aynı rakamlara göre de boşanmaların yüzde 42.6’sı evliliğin ilk 5 yılı içinde gerçekleşiyormuş.

Haberin Devamı

Evlilik süresi 6 ila 10 yıl arasındayken boşanma oranı yüzde 21.8 , 11 ila 15 yıl arasındayken de bu oran yüzde 13.5 olarak gerçekleşiyormuş. 16 yılı aşan evliliklerdeki boşanma oranı ise yüzde 22.1 olarak saptanmış.

Açıkçası bu bulgular şaşırtıcı değil.

Evli olanlar bilir. İkisi de ayrı dünyalardan gelen ve farklı kişilik sahibi olan kadın ile erkeğin evlilikteki ilk dönemleri, karşılarındakinin kişiliğini yontup kendisine benzetme çabası içinde geçer. İncir kabuğunu doldurmayacak nedenlerden çıkan karı koca kavgalarının özünde, bu yontma çabası vardır.

Bu ilk dönemi ya da ilk 5 yılı atlatınca, iki taraf da, karşılarındakini olabildiğince kabullenir.

 

Akıl ve mantık

 

Haberin Devamı

Akıllı ve mantıklı evliler, eşlerinin olumlu buldukları yanlarını ön plana çıkartır. Örneğin pasaklı ama iyi yemek yapan kadının kocası, hanımının mutfaktaki başarısını görür pasaklılığını görmezden gelir. Hasis ama şefkatli kocanın karısı eşinin eli sıkılığını değil, şefkatini ön plana çıkartır.

Bu süreçler başarıyla geçirildiği takdirde zaten doğan çocuklarla, birlikte oluşturulan çevreyle ve dış dünyanın zorluklarına karşı gösterilen dayanışma ile, “aile” denilen o iç kale inşa edilir. Giderek kadın ile erkek, birbirlerine benzemeye başlarlar. Eşler, kendi anne ve babaları ile birlikte olduklarından daha uzun süre birbirleri ile olduklarının farkına varırlar.

Bu noktaya ulaşabilmiş evlilik, kadın için de erkek için de en iyi ve ensağlıklı hayat tarzıdır.

Burada gerçekte önemli olan “kıymet bilmek” ve “olumlu davranmak”tır.

Aslında bu sade evlilikler için geçerli değil.

 

Her şey karşılıklı

 

Örneğin çocuğunuz okuldan karnesini getirdiği zaman, onun kırık notlarına takıldığınız kadar iyi notlarını da dikkate alsanız, sonuç daima çocuğun geleceğine olumlu katkı sağlar. Örneğin tarih notu kırık ama matematiği iyi bir çocuğa özel tarih dersi aldırmayı düşünmek yerine matematiğini takviye etseniz, belki istikbaldekibüyük bir fizikçinin veya mühendisin alt yapısına katkıda bulunabilirsiniz.

Haberin Devamı

Toplumlara, siyasete ve hayatın başka alanlarına bakış açısı da böyle olmalıdır aslında. “Bu millet adam olmaz” benzeri kabak tadı vermiş tekerlemeleri seslendirmek, sizin de o milletin bir ferdi olduğunuz gerçeğini geçersiz kılmaz ki.

Veya “Bu halk bu demokrasiye layık değil” dediğiniz zaman, aslında kendinize uygun rejimin “faşizm” olduğunu mu işaret etmek istersiniz?

Kısacası “evlilik” de, karmaşık bireysel ve toplumsal ilişkiler yumağının bir parçasıdır. Eşinizin değerini bilirseniz, o da sizin değerinizi bilir. Halka güvenirseniz, halk da size güvenir. Sevmeden sevilemezsiniz.

ŞAKA

Kim kimi tutuyor…

Amerikalı Türkler, ABD’nin Demokrat başkan aday adayı Hillary Clinton'un seçim kampanyası için Chicago kentinde 105 bin dolar bağış toplamış...

Haberin Devamı

Amerikalı Amerikalıların Türkiye’deki başbakan aday adaylarından hangisini destekledikleri ise bilinmiyor. Sadece Amerika’nın şahinleri olan Neo-con’ların, Türkiye’deki “Cumhuriyet Muhafızları” ile aynı çizgide oldukları biliniyor.

Zehra bilir de yok artık…

Yeni kuşaklar “Tiridine tiridine bandım” türküsü söylenilince Zehra Bilir’in hatırlanması gerektiğini bilemezler. “Kışlalar doldu boşaldı”da Neriman Altındağ Tüfekçi’nin, “Nenni bebek”te Muzaffer Akgün’ün hatırlanması gerektiğini de bilemezler.

Çünkü hafıza-i beşer nisyan ile fazlasıyla maluldür bu coğrafyada. Kimse Frank Sinatra’nın “My way”ini unutmaz ama, pek az kişi Zehra Bilir’i ve mesela “Kalenin bayır düzü”nü hatırlar.

Haberin Devamı

Evet… Türkülerimizi kitlelerin diline ve kulağına yerleştiren Zehra Bilir de (doğumu 1913) vefat etti. Şalvarı, yerel lehçeleri türkülerde ustaca kullanması ve sahnede elindeki mendili sallayarak dinleyenleri coşturması ile hep hatırlayacağımız, Malatya’nın Arapgir’inden çıkıp Türkiye’nin yıldızı olan Zehra Bilir de yok artık.

Ona rahmet diliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları