Paylaş
Akp bu toplumu yordu. Hem bu partiden, hem de muhalefetten kaynaklanan gerginlikler ve sürekli kavgalar, bu yorgunluğun nedenlerinin başında geliyor. Toplumun bir bölümü, Akp iktidarının değişmesini isterken, ağırlığını Saadet Partisine ve Milliyetçi Hareket Partisine verdiğini gördük. Bu iki partinin oyları, dikkat çekici şekilde arttı.
Diğer bir yükseliş, Dtp’de görüldü.
Bu üç partinin ortak noktalarını incelediğiniz zaman, karşımıza dindarlığın artışı ve milliyetçilik çıkıyor.
- Saadet Partisi, dini konularda Akp’den daha ilerde ve politikalarını da bu yaklaşımlarını net şekilde yansıtıyor. Milliyetçilik açısından aynı çizgidedirler.
- Milliyetçi Hareket Partisi de,özellikle türban konusu başta olmak üzere, Akp kadar duyarlıdır. Anayasada türban değişikliğini tahrik eden, hatta Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına verdikleri kesin destekle sağlayan bu partinin de Akp’den pek farkı yoktur.
- Dtp’ye gelirsek, Kürt sorununun çözümü konusunu bir yana bırakırsak, din konusunda, bir bölümü Akp’nin de ötesinde, diğer bir kesimi ise Akp’ye yakın bir çizgidedir. Sadece , milliyetçilik yarışında ters düşerler. Dtp’ninki Saadet ve Mhp’nin aksine Kürt milliyetçiliğidir.
Laiklik vurgusu giderek azalacak, buna karşılık milliyetçiliği, ulusalcılığı ve dindarlığı giderek artacak bir Türkiye’ye doğru kayıyoruz.
TT kimseye nefes aldırmıyor
Türk Telekom uzun süredir öylesine etkili bir kampanya yürütüyor ki, rakipleri nefes alamıyor. Ekonomik krize rağmen TT, hemen her alanda atağa kalkmış durumda. Cem Yılmaz’ın başını çektiği kampanyanın topluma ulaşması da çok başarılı. Ardı ardına yeni ürünlerle ortaya çıkan TT, geriye dönüp bakıldığında “iyi ki özelleştirilmiş” dedirtiyor. Paul Donnay kurduğu ekip ve iş planlamasıyla bu başarının mimarı oldu.
Hatırlayacaksınız, Türk Telekom’un satışı çok eleştirilmiş, devletin zarar ettiği ileri sürülmüştü. Oysa, bugün bakıyoruz eğer TT satılmamış olsaydı bu noktalara gelmesi ve devlete vergileriyle aynı katkıları sağlaması imkansız olurdu sonucuna varıyoruz.
Akmansoy hiç değişmemiş (!)
Tekin Akmansoy önceki gün 70 inci sanat yılı jübilesini yaptı. Yıllar boyunca durmadı ve sadece bizleri güldürdü. Hepimizin neşe kaynağı oldu. O gece tüm dostları onu kucakladı, alkışladı ve omuzlarda taşıdı. Öylesine anlamlı bir oyunla karşımıza çıktı ki, işte Akmansoy’dan bu beklenirdi, dedirtti. Resimlerine bakınca sanki karşınızda iki farklı insan varmış gibi duruyor, oysa tam tersi. Akmansoy hiç değişmemiş.
YSK'nın yerine Cihan Ajansı geçse ne olur?
Bu seçimin gizli galipleri arasında, CİHAN Haber Ajansı var. Gizli diyorum, zira CİHAN Haber Ajansının ne yaptığını sizler bilmiyorsunuz. Bizim gibi profesyoneller biliyor. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi, bu defada seçim sonuçlarını hem eksiksiz, hem de çok hızlı şekilde bizlere iletti, bizde size yansıttık.
Besbelli, son derece iyi organize olmuşlar, hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmamışlar. Daha da önemlisi, diğer bazı ajansların aksine, taraf tutmadılar. Kalplerindeki partiye öncelik vermeye kalkmadılar. Medyada seçimin galibi CİHAN Haber Ajansı olmuştur.
CNN TÜRK’ün yayın danışmanı “ Galiba YSK yerine, CİHAN bu seçimleri örgütlese ve oy sayımını üstüne alsa, daha çabuk sonuç alırdık” dedi.
Doğru söze ne denir.
Ercan Saatçi'den üç yeni DVD
Ercan Saatçi’nin prodüktörlüğünü yaptığı rec by Saatchi, piyasaya üç yeni DVD-CD çıkardı. Her biri diğerinden güzel.
Musa Göçmen’in “Sessiz Şarkı” albümü, Orkestral ve Oda müziği için yazdığı eserleri yine Türk müziği Türk müziği motifleriyle işlemiş.
İkinci DVD “Mucize Nameler” adını taşıyor ve tam arşivlik bir çalışma Levent Kırca- Nurseli İdiz-Emre Kınay-Işın Çelebi-Gülşen ve Cem Davran gibi isimlerden şarkılar birleştirilmiş.
Üçüncüsü ise Fatih Erkoç ile Kerem Görsev triosunun birbirinden güzel 26 parçasından oluşuyor. Her üç DVD’nin teknik yapımı yani kalite garantisi İmaj imzasını taşıyor.
İş adamları siyasette...
Hep ısrar ederim, ne kadar çok iş adamı, medya kişiliği veya serbest meslek sahibi siyasete atılırsa, o kadar iyi sonuç alınır. İş adamı Yahya Göstaş’ın Küçükçekmece İl Genel Meclisine seçilmesi bu açıdan memnuniyet verici bir gelişme. Darısı diğerlerinin başına.
Kitap köşesi
Elif'ten nefis bir roman
Elif Şafak öyle bir romancı ki, artık ne yazsa tadına doyum olmuyor. Elini dokunduğu herşeyi altın yapan insanlara benziyor. Doğan Kitap’tan çıkan AŞK romanını hararetle tavsiye ederim. Şafak’a hayran okurlardan biri olduğum için belki biraz taraflı davranıyor olabilirim, ancak ilk sayfasını okumaya başlayınca bana hak verirsiniz.
Oray'ın medyası
Oray Eğin bizim medya’nın en sivri dilli eleştirmenidir. Kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Güncel Yayıncılık’tan piyasaya verilen “Bunları Kimse Yazmadı” adlı kitabında büyük büyük isimler nasiplerini alıyorlar. Medya dedikodularını merak edenlerin kaçırmamaları gereken bir kitap.
Çiftçi “anasını da alıp” 32.Gün’e geliyor...
32.Gün’de bu hafta partilerinin seçimdeki oy oranlarına göre seçmenler vardı. Herkes oyunu kime, neden verdiğini anlattı. Kavgasız, gürültüsüz partisini savundu. Programın tekrarını www.32gunhaber.com adresinden izleyebilirsiniz. Önümüzdeki hafta konuklarımız çiftçiler olacak. Mazot zammı altında ezilen, ürününü satamadığı için yollara döken çitfçiler yaşadıklarını anlatacak. Programa katılmak için 0212 297 60 32 numaralı telefondan bizi arayabilir, info@32gunhaber.com dan bize e posta gönderebilir ya dawww.32gunhaber.com adersindeki “bize ulaşın” linkindeki formu doldurabilirsiniz.
Yeni Başkan Esat Altıngün'e ilk şikayet
Ali Selçuki’den bir mesaj aldım. Bu resimler Kuşadası’nın en ünlü plajlarından long beach e 170.m.mesafedeki yolların 5 yıldır evet beş yıldır kış hali. Bimer, Aydın valiliği, Kuşadası kaymakamlığı, Davutlar belediyesi, Aydın İl Sağlık müdürlüğü, Aydın İl Çevre müdürlüğü. Müracaat yapmadığımız yer kalmadı, hiç bir netice alamıyoruz. Foseptikler taştığı için bu sular binlerce turistin ve yerli yazlıkcının kullandığı denize gidiyor. En kötüsüde bu yolların altından yazın 500.000 kişinin yaşadığı DAVUTLAR ve GÜZELÇAMLI beldelerinin evlerde kullanılan temiz su şebekesi geçiyor.
Kuşadası’nın yeni Belediye Başkanı Esat Altıngün ayağının tozuyla geldi. Bakalım bu ilk şikayeti ciddiye alacak mı?
Paylaş