Paylaş
İstanbul’un özellikle sosyetik veya ünlü restoranlarında ve bazı otellerin lokantalarında sigara yasağı hemen hemen hiç uygulanmamaya başlandı.
Hiç abartmıyorum.
İlk başlarda çok başarılı bir uygulama vardı. Sonra, yavaş yavaş esnekleşti ve şu sıralarda yasağa uyanların sayısı azaldı.
Bu arada da sigara yasağına uymayan işyerlerine uygulanan cezaya zam yapıldı.
Komedi filmi gibi bir durumla karşı karşıyayız.
Peki neden uygulanamıyor?
Sağlık Bakanı Akdağ açıkladı: “Belediyeler iş yerlerini denetlemiyor veya denetleyemiyor” dedi. Yani sorun döndü dolaştı ve Belediyeler suçlandı.
Neden?
Ben de bu soruyu merak ediyorum.
Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş’ın neden ekiplerini harekete geçirmediği veya geçiremediğini anlayabilmiş değilim.
Merakla bu sorunun yanıtını bekliyorum.
SİZ DE, BU GÜZEL HEDİYEYİ ALIN...
TİMS Production sahibi Timur Savcı bana bir yılbaşı hediyesi yolladı. Van’ın Çaldıran İlçesi’ndeki Güzelyolu İlköğretim Okulu’ndaki bir öğrenciye, benim adıma bir bot, bir de mont hediye etmiş.
Nasıl hoşuma gitti bilemezsiniz.
TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı, www.tocev.org.tr, telefon: 0 212 280 25 11, email: tocev@tocev.org.tr ) üzerinden yapmışlar. Eğer sizler de bir hediye vermek istiyorsanız mutlaka bu yolu deneyin. Boşu boşuna, çürüyüp gidecek çiçek veya pahalı hediyeler yerine, eğitime katkıda bulunun.
ORTAYLI’YI ATMAK YERİNE, BAŞ TACI EDİN
İlber Ortaylı, bu ülkenin yetiştirdiği son derece değerli, renkli, uluslararası tanınırlığı olan tarihçilerinden biridir.
Çok doğru bir kararla, 2005 yılında Topkapı Müzesi Başkanlığı’na getirilmişti. Böylesine tarihi bir müze için en ideal isimdi. Bugüne kadar da görevini başarılı şekilde yerine getirdi.
Birden bire ortaya bir de müze müdürü çıktı. Yusuf Benli de tanınmış bir isim. Ancak ne var ki, bu değreli isim hemen Türklüğünü gösterdi ve “Ortaylı misafir dolaştırır, asıl patron benim” anlamına gelen bir açıklamayla, “tek adamlığını” ilan ediverdi. ?!?!?!
Neden değerlerimizi koruyacağımıza, böylesine hoyratça ötelemeye çalışıyoruz?
Aynı yerde çalışan kişiler neden konuşarak anlaşmak yerine, medya üzerinden mesajlaşırlar?
Sayın Yusuf Benli, besbelli ki İlber Ortaylı’yı ayrılmaya zorlayacak. Ortaylı’nın böyle bir mahalle kavgasına hiç ihtiyacı olmadığı için, o da üniversiteye dönecek.
Kim kazanacak, kim kaybedecek?
Belki yeni müdür, önemli misafirleri dolaştırıp medyatikleşecek, yani istediğine kavuşacak, ancak Ortaylı’yı kaybedecek. Esas kaybeden Topkapı Sarayı Müzesi olacak.
Yazık değil mi?
EYVAHLAR OLSUN, THY’DE CEP SERBEST (!)
Gazete haberlerine bakılacak olursa, THY’nın yeni uzun menzilli Boing 777’lerinde cep telefonuyla konuşulabilecekmiş.
Hayattaki en büyük korkularımdan biri daha gerçekleşiyor. Düşünebiliyor musunuz, yanıbaşınızdaki kişi bağıra bağıra ya arkadaşı veya ailesiyle konuşmaya başlayacak. Bizde sessizce konuşmayı bilen yok ki... Hadi sessizce dahi olsa yine de telefonda konuşan biriyle saatlerce yan yana seyahat etmek kadar rahatsız edici birşey olamaz. Üstelik, susturmaya veya terbiye öğretmeye de kalkamazsınız. Ne yazık ki rahat kaldığımız bir yeri kaybedeceğiz.
KANAL D HABER 2010 BİRİNCİSİ
Ana Haber Bültenleri arasında garip bir mücadele var. Bazı kanallar haberlere başlıyor, ancak Ana Haber jeneriklerini, kendi işlerine geldiği gibi, farklı farklı saatlerde döndürüyor. Bu köşedeki sıralama, dört kanalın Anchorman’lerinin birlikte ekranda göründükleri dakikadan, ayrıldıkları (dördünün de ekranda bulundukları) ana kadarki rakamları içeriyor. Jenerik oyunlarını veya uzatmaları dikkate almıyor. Yani, gerçek yarışın sonucu bu rakamlar. İstatistik oyunları değil.
AGB’nin ölçüm rakamlarına göre, 2010’da Kanal D Ana Haber, toplam seyircide yine birinci oldu. Geçen yıla oranla en dikkat çeken gelişme, bu kategoride ATV Haber’in hızla yükselip ikinciliğe oturması oldu.
A-B Grubunda ise, Star Haber birinci oldu. Kanal D Haber 0.40 gibi küçük bir farkla ikinci sırada kaldı. ATV Haber ise, toplam seyircide gösterdiği başarıyı A-B Grubunda tekrarlayamadı. Darısı 2011’in başına. Önümüzdeki yıl çok daha heyecanlı geçecek, zira seçim var. Tüm habercilere başarılar dilerim.
TOPLAM SEYİRCİ KANAL REYTİNG PAY
18:45 - 19:45 KAND 4,10% 14,50%
ATV 3,70% 13,10%
STAR 3,50% 12,50%
SHOW 3,10% 11,00%
AB GRUBU KANAL REYTİNG PAY
18:45 - 19:45 STAR 4,30% 17,10%
KAND 3,90% 15,40%
SHOW 3,00% 11,80%
ATV 2,90% 11,50%
GELİN COLİN KAZIM’A BİR ŞANS VERELİM...
GS taraftarlarını çok iyi anlıyorum. Colin Kazım’ın transferine tepki gösteriyorlar ve buna gerekçe olarak da, bu futbolcunun gerçekten kötü olan sicilini gösteriyorlar.
Gerçekten de, Kazım eline geçirdiği FB şansını çok kötü kullandı. Takımdan çıkarıldıysa, bence tamamen bu tutumundan dolayı cezalandırıldı.
Peki şimdi GS’de aynı yaklaşımını sürdürecek mi?
Sanmıyorum. Zira yapılan sözleşmede çok ağır maddeler var. Disiplinsizlik durumunda kontratı fesh edilebilecek.
Şimdi hepimize düşen, Hagi’nin istediği bu forvete bir şans tanımaktır. Unutmayalım ki GS gol atamıyor. Forvete ihtiyacı var. Eğer Kazım bu boşluğu doldurur ve hayatını da disiplin altına alabilirse, işte o zaman alkışlarımızı hak eder.
Takımı tribünlerde kuramayız. Hagi’ye güvenelim ve Kazım’a bir şans verelim.
FİZY'YE DE KİLİT
Dünyanın en iyi video müzik sitelerinden Fizy'ye Türkiye'den ulaşım durduruldu. Fizy bir Türk internet sitesi ve tüm dünyada günde ortalama 600 bin kişi Fizy’yi ziyaret ediyor. İnternette bizim marka sitelerimizden biri olması da cabası. Ancak gelin görün ki kendi sitemize biz artık giremeyeceğiz...
Nedeni ise site yönetimi ile Mü-Yap'ın telif ödemeleri konusunda anlaşamamaları. Mü-Yap yönetimi sorun, “Fizy'nin telif ödememeye başlaması” diyor, Fizy yönetimi ise “Biz kabul ettik ancak yanıt alamadık” oluyor. Bunların, dünyada önemli bir marka olma yolunda olan ve ünlü Mashable sitesi tarafından finale kalan bir sitenin kapatılması ile sonuçlandırılmaması gerekiyor. Ben de Fizy'yi kullanıyordum. “Mood” seçeneğinde ve sakin kategorisi altındaki müzikler çok iyiydi. Ben de “Fizy”mi geri istiyorum. Umarım kısa zamanda anlaşmazlığı çözerler...
ALİ SAYDAM’DAN HAYAT DERSLERİ...
İletişimcilerin en başarılılarından biri sayılan Ali Saydam’ın yeni yıl hediyesi diye adlandırabileceğim kitabı yine bir harika. İletişim dersini, adeta bir hayat dersi gibi veren bu kitabı, sadece iletişimcilere değil, insan ilişkilerine önem veren herkese tavsiye ederim. Son derece doğal ve hepimizin başından geçebilecek derslerle dolu. Teşekkürler Ali Saydam.
YARGITAY'IN KOMİK KARARI
Trajikomik bir hikaye. İkisi de doktor olan çift boşanıyor. Ailenin bir çocukları var ve 8. sınıfa gidiyor. Anne, babadan 1000 TL nafaka istiyor. Mahkeme ise bunu 750 TL olarak belirliyor. Baba yeniden evlendiğini, pratisyen hekim olarak çalıştığını ve kira verdiğini belirterek Yargıtay'a başvuruyor ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 750 TL nafakayı “fahiş” buluyor. Yerel Mahkeme ise Ankara'da öğrenci yetiştirmenin zorluklarından söz ederek 750 TL nafakada ısrar ediyor. Olaya bakar mısınız... Pes doğrusu, Yargıtay bir öğrencinin nasıl zorluklarla büyüdüğünün farkında değil sanırım.
Paylaş