Paylaş
Yarın Almanya’da son derece önemli bir seçim var. Sadece Almanya değil, Türkiye açısından da, ortaya çıkacak olan sonuç çok şeyi değiştirecek.
Alman Başbakanı Merkel, büyük koalisyon ile yaşıyor. Yani Sosyal Demokratlarlabirlikte iktidarı yürütüyor. Sıkıntısı da, Sosyal Demokrat partinin politikalarıyla ülkeyi istediği gibi yönetememesinden kaynaklanıyor.
Eğer, Merkel’in lideri olduğu Hristiyan Sosyal Demokratlar bekledikleri oranda oy alabilirlerse, artık Sosyal Demokratlara ihtiyaçduymayacaklar ve yeni koalisyonu Hür Demokrat Parti ile kurabileckeler. Bu olasılıktada Merkel,Almanya’yı istediği gibi yönetebilecek. Ekonomiyi daha bileralleştirecek, yabancılara karşı daha katı önlemler alabilecek.
Tabii böylesine önemli değişikliklerden Türkiye de payını alacak.
Merkel, Ankara’nın tam üyeliğini mümkün olduğu kadar geciktirmek ve sonunda da tam üyelikyerine “imtiyazlı ortaklık” statüsü tanınması konusunda, Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy ile ortak hareket ediyor. Ancak Merkel’ibugüne kadar frenleyentek nusur, koalisyonortağıSosyal Demokratlardı.
Steinmeier’in Türkiye’nin tam üyeliği konusundaki israrı, Merkel’inbu politikasını ileri götürememesiyle sonuçlandı.
Eğer Steinmeier seçimden beklediği sonucu alamaz ve iktidar ortaklığından düşerse, Türkiye de en önemli desteğini kaybedecek. AB’ye giden yol daha da tıkanacak.
İşte bundan dolayı, Alman vatandaşı olmuş ve oy hakkı kazanmış Türkler, hem kendilerini hem deülkelerini düşünüp Merkel’e oy vermemeliler.
HALA, NEDENİNİ AÇIKLAMIYORSUNUZ...
Bundan önce bu köşede, Patriot füzelerinin alımı konusunda “lütfen bu sisteme neden gerek duyuluyor, anlatın bize” diye seslendiğim yazımı bilmem okudunuz mu?
Basında, Türkiye’nin 7.8 milyar dolar tutarında böyle bir sistem alacağı yazılmışben de buna tepki göstermiştim. Ardından, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, bu kararın Savunma Sanayi İcra Komitesi tarafından alındığını, 4 bataryadan oluyan sistemin de 7.8 milyardeğil, sadece 1 milyar dolar, ödemenin de 6 yıl vadeli olduğunu açıkladı.
Genelkurmay satır arasında “Bu ihtiyacı biz, Başbakan ve Milli Savunma Bakanlığı saptadık. Üstelik ileri sürüldüğü kadar pahalı da değil” demeye getiriyor.
İyi de, benim ve kamuoyunun öğrenmek istediği, bu sisteme neden ihtiyaç duyulduğudur. Gerekçeleri nedir? Yoksa, fiyatının ucuz olup olmaması veya seyyar kullanım kolaylığı değil.
Artık, savunma politikamızı oluşturanlar, “Bizler gerekli gördük ve almaya karar verdik. Sizin aklınız ermez” yaklaşımından uzaklaşmakzorundalar. Türkiye’de savunma otoritelerineaklı eren uzmanlar var. Artık eskisi gibi değil. Bilgi çağında yaşıyoruz ve alınan kararların gerekçelerini öğrenme hakkımız olduğuna inanıyoruz.
NİHAYET BİRİ DOĞRUSUNU SÖYLEDİ...
Yıllardan beri bir şehir efsanesi dillendirilir. 1970’lerdeki ASALA terörünün, bir grup “vatansever” mafya babası veya ülkesi için ölmeyi göze almış ülkücünün yurt dışındaki faaliyetleri sayesinde ASALA’nın engellenebildiği ileri sürülür. Bunların başında da Abdullah Çatlı ve Alaaddin Çakıcı gelir. Efsaneye göre, bunlar değişik zamanlardaASALA liderleriniöldürmüşler, Fransa’da Ermeni anıtlarını bombalamışlar ve bu durumu gören ASALA yelkenleri indirmiş.
Bu efsanelerin içi boş birer abartı olduğunu, nihayet eski MİT’çilerden Erkan Gürvit, geçenlerde Yeni Şafak gazetesine açıkladı ve doğrusunu anlattı.
Gürvit, Esenboğayı basan ve yaralı yakalanan Lavon Ekmekciyan’ı sorgulayan kişidir ve ASALA olayını iyi bilir. Gürvit, terör örgütünün en büyük hatasının, Paris Orly havaalanında THY bankosunu basması olduğunu, bu olaydan sonra,. Fransa ve ABD’deki Ermenilerinpara desteğini kestiklerini, örgütün kendi içinde bölünüp dağıldığını ve kendi kendini bitirdiğini anlattı.
Gerçeğin ta kendisi budur.
1970’lerde, bu mafya ve ülkücülere devlet para ve silah verdi. Sağda solda karanlık işler yapmaya teşvik etti. Ancak bu eylemlerinne doğru dürüst bir etkisi oldu, ne de ses getirdi. ASALA, boyundan büyük işlere girdi ve yine onu yaratan-yaşatanlar tarafındansonlandırıldı.
Gürvit çok haklı. Kimse, abartılar üzerinden efsaneler yazmaya kalkmamalı.
ZEKİ MÜREN’İN GERİ DÖNÜŞÜ...
ODEON’ın, ölüm yıldönümünde piyasaya çıkardığıson CD’de, Zeki Müren’in Lunaparkkonseri var. Tavsiye ederim dinleyin.1960-70’lerdekigazino kültürünün ne olduğunu, Müren’in seyirciyle nasıl bir diyalog kurduğunu ve şarkıları yorumlayışına hayran olacaksınız. Tabii bugünkü bazı şarkıcıların nasıl döküldüğünü de anlayacaksınız. ODEON ve bu tip harika fikirleriyle bizleri ödüllendiren Dani Grunberg’e teşekkür borcumuz var.
ROMA’DA SAKIN AVİS ARACI KİRALAMAYIN (!)
Çok seyahat ederim ve gerektiğinde de, eşimlearaba kiralayıp gezmeyi severim. Genelde de AVİS’i tercih ederim. Ancak bir daha, özellikle de Roma havaalanındaki AVİS’i kullanmayacağım. Tavsiye ederim sizdebaşınızı derde sokmayın.
Böylesine kaba, böylesinemüşteriye ters muamele eden başka bir AVİS istasyonu görmedim.Arabayı alırken, ancak özellikle geriverriken bir dayakyemediğiniz kalıyor. Kısacası, Romahavaalanı,AVİS gibidev bir şirkete hiç yakışmayan bir istasyon.
Ayrıca, Roma havaalanında kimden araba kiralarsanız kiralayın, geri vermek büyük bir sorun. Doğru dürüst iyaret yok. O zaman da birkaç turatmak zorundakalıyorsunuz.
Başımdan geçenlerisizlerle paylaşmak istedim. Ben bu yüzden uçağımı kaçırdım, bari sizler hazırlıklı olun...
ARARAT’IN İTİBARI
“Bir Yüce Dağdır, çıkılmaz. Profesör Parrot’a selam olsun.”
Genelde teşekkür edilir ama o selam yolluyor. Mustafa Bilgili “Ararat’ın İtibarı” isimli kitabında. Bir yol hikayesi… Yol Ağrı Dağı’na, Ararat’a uzanıyor. Kitabın sonunda resimler var. Yanında da daha fazla resmi ve görüntüyü barındıran bir CD. Ama kitabın son cümlesinde ise şunları not düşüyor…”Daha fazlasını herkes dağı kendi gözleriyle görerek öğrenecektir.” (Bilgili Ajans yayınları 0212 481 21 21)
*
TÜPLÜ DALIŞ SIRLARI
Mehmet Avadan tüplü dalış meraklıları için çok önemli bir kitap yazdı. “Tüplü Dalış Sırları”, eğitim alarak balıkadam olanların merak ettikleri halde, kolayca cevap bulamayacakları ayrıntıları içeren bir başucu kitabı… Üstelik bilgiler resimlerle, grafiklerle de destekleniyor. Diline de çok dikkat edilmiş. Zaten bu “scuba” yerine tüplü dalış demelerinden de anlaşılıyor. (Erk Yayıncılık/Tel: 0 312 231 41 97/e-mail: erkyayin@gmail.com)
TURAN GÜNEŞ
Turan Güneş anayasa hukuku profesörüydü ama siyasal yaşamımızın uzun süre önde gelen kişilerinden biri oldu. Siyasette iz bıraktı. O’nun siyasette bıraktıklarını anlatan 2 ayrı kitap yayımlandı. Türk Demokrasisinin Analizi Turan Güneş ve Turan Güneş’in Siyasal Kavgaları…Hem Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık edeceksiniz. Hem de Turan Güneş’i daha yakından tanıyacaksınız… (Agora Kitaplığı Tel: 0 212 243 96 26 e-mail: www.agorakitapligi.com)
Paylaş