RAMAZAN, bayram, hatta Ankara.. Her nedense, bu kavramlar ne zaman önümüze çıksa, eskiye dönme eğilimi gösteririz çoğu zaman..
Ramazan ayı gelir, sohbetlere "Nerede o eski ramazanlar" diyerek başlanır..
Bayram olur, yine aynı dönüş geçmişe..
Ankara, biraz daha farklı..
Ankara, yılda bir ya da iki kere karşılaştığımız mutluluk değil, içinde yaşadığımız şehir..
Ankara konusunda geçmişe dönüşü, sadece eski Ankara fotoğrafları ile karşılaştığımda yaşıyorum..
Gençlik Parkı mesela..
Opera tarafında, mini tren istasyonunun ilk durağının bulunduğu girişteki merdivenlerde fotoğraf çektirmek modaydı benim çocukluğumda.. Bir de dönme dolabın ’kefe’lerinde..
Artık yok.. Daha doğrusu, Ankara’nın simgesi olarak yok..
Simge yapmayı beceremeden, yıkıp yeniledik..
ARTIK YOKLAR
Bayram geldi, ben de geçmişe döndüm.. Çocukluğuma dokunabildiğim özel mekanları düşündüm birer birer.. Düşündükçe, sustu geçmişim..
Çocukluğumdan hatırladığım meydanlar vardı.. Artık yoklar..
Ulus Kızılay hattında işleyen troleybüsü kızıma anlatmaya kalksam, beceremem.. O daha ’tornet’in ne olduğunu bilmiyor ki..
Bizim tornete bindiğimiz sokaklar cadde oldu, artık yoklar..
Benim çocukluğumda, evde verilen davetlerde içilen içkilerin şişeleri biriktirilir, hurdacıya verilip karşılığında ya leğen ya mandal alınırdı..
Halı döverdik, hem de doyasıya.. Çünkü bahçelerimiz vardı, ama hepsi otopark oldu.. Artık yoklar..
Bunca yokluğun içinde, en çok çocukluğuma dokunabildiğim mekanların yokluğu ağır geliyor bana..
DUT GÖLGELERİ
Mahallenin çocukları, internet kafe müşterisi oldu..
Mahallenin ağabeyleri ise şiddet dizilerinin figüranları..
Sokaklarının köşesinde kızlı erkekli oturup çekirdek çitlenen kaç mahalle kaldı..?
Yıllar önce kaç dut ağacı vardı Ankara’da, bugün kaç sokakta dut gölgesi var..?
Mahalle muhtarının çakmağı var ama, ’windproof’..
Şimdi bir de, mahalle olan belediyelerimiz var..
Kim muhtar, kim başkan..
Sahi, mahallenin delisi kim olacak..?
Ne güzel dönüştük kentsel olarak..
Acaba, çocukluğumuzun sözlüklerinde karşılığı olan kaç mahalle var..?
ŞEKER BAYRAMI
Şeker Bayramı ve çocukluğum deyince bakıyorum da, sadece Öksüzler Sokak’ta kalan bir iki kırıntı ve çocukluğumun kıyısında geçtiği demiryolu var..
Üzerine bir devlet kuracak paranın dökülüp de, içinden bir enkaz çıkacak kaç şehir var.?