AVRUPA bayan voleybolunun her yıl düzenlenen iki önemli özel turnuvası var.
Bunlardan ilki eskiden beri milli takımlara hazırlık döneminde çok fayda sağlayan, fakat son yıllarda ülkelerin genç, hatta yıldızlar seviyesinde kadrolarla katıldıkları, amacından günden güne uzaklaşan ve bizim de artık katılmadığımız Bahar Kupası. Diğeri ise, dünyanın en iyi sekiz takımının son iki yıla kadar en iyi kadroları ile katıldıkları küçük bir Dünya Şampiyonası havasında oynanan Montreux Turnuvası. Ama maalesef Montreux Turnuvası da artık Bahar Kupası’nda olduğu gibi dünyada ve Avrupa’da başarılı olmuş takımların tercih etmedikleri, tercih edenlerin ise ikinci takımlarıyla katıldıkları, Avrupa’daki menajerlerin cirit attığı ve oyuncu transferlerinin görüşüldüğü bir pazar haline gelmiştir.
Milli Takımımız’a gelince, bana göre çok kısa bir hazırlık döneminden sonra "Sonuncu da olsak farketmez" diye katıldığımız ve 6. olduğumuz turnuvanın faydalı olduğuna inanıyorum. Montreux kadrosunda yer almayan oyuncularımız Özlem, Bahar, Natali, Deniz ve Seda’nın yokluğu bizi olumsuz yönde etkilese de takımımızın gelecekteki yapısının erken oluşmasına büyük katkı sağladı.
Bundan sonra Seda ve Deniz hariç, Milli Takım’a ailevi sebeplerden dolayı katılmakta zorlanan bu değerli oyuncularımızın düşüncelerini anlayışla karşılayıp, bugüne kadar sağlamış oldukları katkılardan dolayı teşekkür etmemiz gerekir diye düşünüyorum. Milli Takımımız’ın artık iki pasörü Elif ve Naz olmalı, Özlem’in yerini genç yetenek Eda, Natali’nin yerini ise Seda ve Neriman’la rahatlıkla doldurabiliriz diye düşünüyorum. Bu revizyonla Milli Takımımız daha genç ve dinamik bir yapıya kavuşacaktır.
Yeni antrenörümüz
Mili Takımımız’ın yeni ve genç İtalyan patronu Alessendro Chiappini. Son iki yılında İtalya Ligi’nde pasörümüz Bahar’ın takımı Asystel Novara’yı çalıştıran, daha önceki yıllarında ise ligde yardımcı antrenör olarak görev yapan koç benim için sürpriz bir isim oldu. Bu transferin gerçekleşmesinde Bahar’ın da çok büyük emeğinin olduğu kesin. Bence akıllı bir antrenör, çünkü büyük potansiyel ve yetenekli oyunculara sahip. Milli Takımımız ile yeni başarılara imza atacağına ve kariyerini geliştireceğine inandığı için bu görevi kabul ettiğini düşünüyorum. Burada bizlere düşen en önemli görev camia ve federasyon olarak, kendisine her türlü destek ve yardımları sağlamaktır.