Paylaş
İlk golden önce ve 2-1’den sonra aynı soru geçti aklımdan: “Acaba Beşiktaş ilk maçtan tur umuduyla ayrılsaydı sonuç ne olurdu?”
Zira tur umudunu yetirmişken dahi bu kadar coşkulu olan bir takım ve taraftar, Bayern’e çok daha zor anlar yaşatabilirdi.
ÖNYARGILARI KIRDILAR
- İlk 11 başlayan Tolga, Necip ve Pektemek hepimizde bir önyargı oluşturdu. Ancak son düdük çaldığında “Bu adamlar niye oynadı” sorusu, çok da anlamlı değildi artık. Gol atmış olsa da benim için soru işareti olan kişi Love’dı. Çünkü 0-0’ken iki-üç hücumdaki pozisyon ve tercih hataları kritikti. O anlarda Negredo’nun olmasını yeğlerdim.
- Oğuzhan’ın son dönemlerde ilk kez oyuna bu kadar kendini vermiş gördüm. Sık sık ara topu attı. Ayağını biraz daha iyi tartsaydı maçı kazandıracak gollerin asistlerine imza atabilirdi. Beşiktaş, Handel’in müziğinin çaldığı bu sahnede geçen çok şey öğrendi ve semeresini de namağlup olarak gruptan çıkarak aldı. En kıymetli bilgi, ‘tecrübe edilmiş bilgidir’.
- Ve daha öteleri için de bu sahneyi terk etmemeli. Zira gelecek sezon da bu sahnede olursa, daha iyi bir oyun çıkaracaktır. Üzülmeye gerek yok. Beşiktaş bir ‘futbol takımı’na değil, dört dörtlük bir ‘futbol kültürü’ne elendi.
- Bir gazeteci olarak, bize 8 Şampiyonlar Ligi maçı izlettiği için Güneş ve ekibini kutluyorum...
MAÇIN ADAMI: NECİP UYSAL
-Lewandowski’ye karşı kariyerini riske etti. Kaç zamandır doğru düzgün oynamadığı halde, bence dün akşam hocasını utandırmadı. Lewa’ya hava topu vermedi, ötesi var mı?
Paylaş