Üzülme vatandaş köprü yaparız geçer

Hürriyet’ten Burak Coşan’ın “Mahmutbey çıkmazı” başlıklı haberine göre bağlantı yolları tamamlanmayan üçüncü köprünün trafiğini düğümlediği şu 6 ilçe veya “büyük semt”in sakinleri isyandaymış: Avcılar, Halkalı, Beylikdüzü, Ispartakule, Esenyurt ve Bahçeşehir.

Kaba bir hesapla 2.5 milyondan fazla insan şu anda köprü öncesine göre daha berbat bir trafik yaşıyor; fazlası vardır eksiği yoktur...

“Bağlantı yolları tamamlandıktan sonra (2018 sonu) rahat edecekler” diyebilirler ama kendileri inanır mı bilmem, bilemem.

AĞLATAN RAPORLAR!

Halihazırdaki probleme biraz yakından bakınca ileri görüşlülük, vizyon şahlanmasının yaldızını kazıyınca plansızlık “tabak gibi” ortaya çıkıyor.

Küçük bir örnek: Yeni köprü açılmadan önce, ağır tonajlı araçların Mahmutbey gişelerinden geçişine belli saatlerde izin veriliyordu. Şimdi 7/24 geçmeye çalışıyorlar, tek şeride yığılıyorlar, “bağlantı yolları henüz bağlanamadığı” için de trafik gümlüyor.

İstanbullu vatandaşın 15 kilometre yolu 1.5 saatte gidebildiğini gösteren raporlar var.

Bu raporlarda trafiğin yıllık 5.5 milyar TL’lik zarar oluşturduğundan, araç başına 5 depo yakıtın havaya uçtuğundan da bahsediliyor.

DELİ SAÇMASI

Uçan yakıt da havayı kirletiyor, kirlenen havayı temizleyecek ağaçlar da zaten yol/köprü için kesildiğinden ortaya deli saçması bir manzara, mantık göçerten bir kısırdöngü çıkıyor.

Deniz ulaşımını geliştiremiyoruz mesela. Zaten Boğaz’ı yılın 363 günü boş duran dev miting alanı, martı şeklinde iskele ve iki şerit yolun kenarına on binlerce araçlık kapalı otopark gibi zırva projeler için doldurmakla meşgulüz...

İnternette “İstanbul’un trafik sorunu” yazdığınızda 1 milyon 300 bin küsur başlık çıkıyor karşınıza.

Bu başlıklar altında uzmanlar yapılan yolların, köprülerin, viyadüklerin vb civarında yapılaşmanın engellenmesini salık veriyor mesela, sanki dinleyen çıkacakmış gibi.

AAA! NİYE YANMIŞ ORMAN?

Belki gözünüze çarpmıştır. Yeni köprü açılır açılmaz şöyle bir hadise yaşandı: “Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Avrupa ayağı yakınındaki Sarıyer Garipçe’de orman yangını çıktı.”

Allah Allah ne garip? Niye çıkmış olabilir ki? Yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme başlatıldığı yazıyordu haberde.

Güzel abilerim, kravatına kurban olduğum yetkililerim, hiç kâğıt harcamayın, mesai kastırmayın, ben size söyleyeyim: Site yapılacaktır oraya...

Yeniden yeni köprünün vatandaş üstünde yarattığı etkilere (selfie çektirmece hariç) dönelim...

NASIL OLACAĞI MI VAR?

Haberlerde ağlayan sürücüye kulak verelim:

“Şu anda 138 lira gördüğün gibi. Dört saattir ben kuyrukta bekliyorum ve dört saat sonunda benden 138 lira alıyorlar. Önceden FSM’den geçtiğimiz zaman toplamda git-gel 65 lira ödüyorduk. Şu anda sadece karşıdan buraya gelmişim 138 lira otoban parası ödedim. Akşam gittiğimi sayarsak 200 küsur lira ödüyorum. Dört saattir araba çalışıyor, iki saat de akşam çalıştı. Şimdi nasıl olacak?”

Bir başkası isyanlarda:

“Bizim bu rezilliğimizi yayınlayın. Biz bu devlet için nöbet tuttuk ya çocuğumuzla çoluğumuzla. Bu çevre yolları bitmeden bu yolları niye açıyorlar ya? Bizim çevre yolumuzu düzenleyin, bu yolu öyle açın ya! Bizim Ömerli’de ne işimiz var ya? Beş saat giderken, beş saat gelirken bu yolu çekmek zorunda mıyız ya? Biz mecburi kaldığımız için gidiyoruz ama selfie çekmek için gelenler de var...”

Üzülme sürücüm; köprü yaparız geçer, canım benim...