TVC’lerden kaçış

“BÖYLE konuşanları hiç yaşına falan bakmaksızın s... edecen ülkeden... Zaten bunlar ancak konuşurlar, başka bir şey yapmazlar... Gidecekleri falan da yoktur. Siyaset yapma yaşımız belli ki 10’a kadar düşmüş... Bize vatanını her koşulda seven gençler lazım, Alman hayranları değil...”

Haberin Devamı

Sosyal medyada bu satırları yazan kişi memlekette net sayılarını tahmin etmek mümkün olmayan bir TVC (Tanımlanamayan Vicdansız Cisim) olmalı...

“S... edecen” dediği, bir televizyon kanalında katıldığı 23 Nisan röportajında “Peki, akademik olarak hayalin nedir?” sorusuna şu cevabı veren bir kız çocuğu:

“Ben, Almanya Köln Üniversitesi’nde okumak istiyorum, tıp okumak istiyorum. Ondan sonra da belki Alman vatandaşı olurum...”

Bunu söyleyen çocuğa sosyal medya üzerinde edilmedik hakaret, kendisine, öğretmenlerine ve ailesine yapıştırılmayan yafta (bir cahillik belirtisi daha, anne veya babasını kaybetmiş çocukların yuvası Darüşşafaka’da okuyor) kalmadı.

“Bu çocuk niye böyle hissediyor?” sorusundan ancak cahil cesaretiyle üretilen saldırı cümleleriyle kaçan “TVC” sayısı derin üzüntü verecek boyuta ulaştı.

Haberin Devamı

Bu arada hakkını verelim, AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu gibi “Dünyaya ümitle bakan bir evladımız hayallerini gerçekleştirmek için Almanya’da okuyup Almanya vatandaşı olmak istiyorsa, başta biz siyasiler silkelenip derin derin düşünmek zorundayız” gibi doğruyu işaret edenler de çıktı yetkiye ortak cepheden.

Bu aslında çok derin, çok can acıtıcı problemi el kadar çocuk üzerinden tartışanları nereye havale edelim bilemiyorum.

Sanki en parlak beyinlerini, en yaratıcı evlatlarını “beyin göçü”ne yönelten bu sistemin sorumlusu o çocuk.

Akademik yetkinlik yerine torpilciliğin, nepotizmin geçerli olduğu bu iklimi dayatan sanki o çocuk...

Şiddetin, şiddet dilinin, güvensizlik ortamının, endişelerin giderilmesi için oturtulduğu makamda gereğini yapamayan sanki o çocuk...

Türkiye imkân yaratabilen öğrencisini, öğretmenini, yatırımcısını kaybediyor; beyin göçü kervanına katılanların sayısı artıyor son yıllarda.

Devlet beyin göçünü tersine çevirmek için palyatif önlemler sunuyor ama önlemlere, vaatlere razı olup dönenlerin sayısı da belli işte...

Gelecekten umudunu kesen gençler, bir umut ışığı görmüyor ki gitmeyi düşünüyor.

Bunu görmek için sorumluluk hissi gerekiyor sadece.

“Tanımlanamayan Vicdansız Cisim”lerden kaçıyor bu çocuklar.

Haberin Devamı

Özür dileyeceğinize, “Cambaza bak!” oyunu oynayıp sorumsuzluğunuzu savuşturuyorsunuz, bir de el kadar yetime/öksüze hakaret ediyorsunuz be hey TVC’ler!

Yazarın Tüm Yazıları