Top yuvarlaktır diyerek

Sevgili dostum Serdar Ali Çelikler yaşanan küresel şoku böyle özetliyordu dün HaberTürk ekranlarında...

Oligarşi? Darbe girişimi? Kalkışma? Emperyalizm?

“Sonuçları bizi de ilgilendiriyor fakat dış güçler kendi aralarında kapışıyor gibi duruyor şimdilik” diyerek yüreğinize su serpeyim öncelikle.

Konu futbol...

Dünya üzerinde 4 milyardan fazla seyircisi bulunan futbolunun 12 “über” kulübü, bir bildiriyle Avrupa Süper Ligi’ni kurduklarını duyurdular...

İngiltere’den Arsenal, Chelsea, Liverpool, Manchester City, Manchester United ve Tottenham...

İspanya’dan Atletico Madrid, Barcelona ve Real Madrid...

İtalya’dan Milan, Inter Milan ve Juventus...

Haklı olarak “Öyle kafalarına göre lig kurabiliyorlar mı peki?”, “Şampiyonlar Ligi ne olacak?”, “Değirmenin suyu nereden gelecek? Oraya değirmenden su verilecekse, şimdi su verdiği yerler ne olacak, kuruyacak mı?” gibi başlayan ve ucu bucağı belli olmayan bir soru zinciri oluştu elbette.

Öncelikle Serdar’ın olayı özetleme şekline tamamen katılıyorum; bu resmen oligarşinin darbe girişimidir...

“Büyük sermayenin”, “petrol dolarlarının” aktığı, satın aldığı, dönüştürdüğü ve oyuncağa çevirdiği dev futbol kulüplerinin yeni bir “ekosistem” için isyan bayrağı açmaları tesadüf sayılmaz...

Tam da UEFA’nın Şampiyonlar Ligi’nin yakın gelecekteki şeklini şemalini duyuracağı gün patlayan “Biz kendi ligimizi kuracağız” çıkışı beklendiği üzere çarşıyı karıştırdı.

FIFA, UEFA, farklı ülke liglerinin bileşenleri futbol efsaneleri bunun mümkün olamayacağını söyledi, sert demeçler verildi, daha sert demeçler verildi, ceza işaret eden sopalar sallanmaya başladı vesaire...

Ne olur bu işin sonu?

Mahkemede biter herhalde fakat Pandora’nın kutusu açılmışken, ok yaydan çıkmışken, bu 12 kulüp ve şürekâsı kârlı düşler eşliğinde hesap kitap yapmışken her şeyin aynı kalacağından o kadar emin olmamak gerekir...

Futbol romantikleri, yoksul kitlelerin aşkı olarak büyüyüp güzelleşmiş bu güzel oyunun vardığı noktadan zaten rahatsızken bu son darbeyi kaldırabilirler mi bilemiyorum...

“Amerikanvari” bir “şov” olarak zengin kulüplerin daha da zenginleşerek sahneleyecekleri, dünyanın en hızlı, en yetenekli, en fazla para kazanan yıldız oyuncularının taşında öğütülüp duracakları, izlemek isteyenlerin de birer küçük servet ödeyecekleri yeni bir oyun...

“Yeni oyun” dedim ama yeni değil, futbol zaten paralı bir oyun çok uzun zamandır ve daha da pahalanıyor...

Modeli yenilemek, “upgrade” etmek, “daha cafcaflısını sunmak” iddiasıyla ortaya atılmak konusunda iddialı olan sermaye, dar bulduğu gömleği değiştirmek için zarını böyle attı işte...

“Top yuvarlaktır” diyelim ve neler olacağını seyredelim bakalım...