Paylaş
Vatandaşa attığı tekmeyle nam salmış olan Başbakanlık Danışmanı Yusuf Yerkel, Ekşi Sözlük’te kendisiyle ilgili yazılanları mahkeme kararıyla sildirmiş.
Bunun nafile bir uğraş olacağını çocuk bilir ama tekmeci danışman bilememiş işte; dün “sözlük”te yüzlerce yeni madde vardı kendisiyle ilgili ve yorumlar hızla artıyordu.
Yusuf Yerkel’e Sayın Davutoğlu hangi konuları danışıyor bilemiyorum ama “yaşadığımız çağda iletişim yönetimi” gibi konular olmamasını umarım.
*
Yusuf Yerkel 14 Mayıs 2014’te, Soma’da, protestocu bir vatandaşı, iki güvenlik personeli tarafından yere sabitlendiği “bir pozisyonda” tekmelemiştir.
Halen Başbakanlık Danışmanı olarak görev yapmakta olan Yusuf Yerkel, bu tekmenin ardından bir hafta da “iş göremez” raporu almıştır.
İsterse adını sanını sözlüklerden başlayarak bütün sanal âlemden sildirsin (ki mümkün olmadığını biliyoruz) danışman...
O fotoğraf, o kibirli vole, adının yanına yazılmış tek unvan olarak ömür boyu kendisine eşlik edecek.
Şimdi adını sildirmek için yola çıkıp adını, yaptığını herkese bir tur daha hatırlatarak ve yeni yeni “yorumlar” kazanarak ne kadar vizyoner olduğunu da kanıtladı, tebrik ederim.
*
13 Mayıs 2014’te Soma’da 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği faciadan laf açılmışken...
Verilen sözler, atılan nutuklar, acil plan paketleri, yasal hamleler vesaire... Hatırlıyor muyuz bütün bunları?
Eh işte, hatırlıyoruz diyelim; dünyaya keskin hafızasıyla kendini kabul ettirmiş bir millet olmadığımız malum...
Neyse sevgili okur...
Arkadaşımız Merve Erdil, 13 Mayıs 2015’te, yani facianın yıldönümünde bir yılda nereden nereye gelindiğine bakan bir dosya hazırlamıştı.
O dosyayı okuyunca, konuşan uzmanları ve işçileri dinleyince görüyoruz ki...
Dayıbaşı, rödovans, taşeron gibi o acılı dönemde ezber ettiğimiz sonra unutup gittiğimiz müesseseler aynen devam.
İş güvenliği konusunda pek değişen bir şey yok.
3 bin madenci işini kaybettiğiyle kalmış yeni uygulamaların ardından; olan yine çalışana oldu yani.
Soma’dan yaralı kurtulan, sakatlanan madencilerin yüzde 75-80’i işsiz.
Yasa değişmiş ama yapı değişmemiş.
6 saat değil 8 saat çalışılıyor yine minimum.
İki asgari ücretin birini canbaz numarasıyla geri alıyor patron.
Dolap dönüyor bildiği gibi işte, o kadar nutuğun, protestonun, isyanın ardından varılan nokta budur.
Danışmanın tekmesi zaten silinmez de asıl bunları hatırlamak ve hatırlatmak gerek sanki...
Paylaş