Paylaş
1- Tarzan bir dairenin çevresinde “Aaaaaa-A!” diye böğürerek dönerken “Birader ben bunu çapına bölsem ne olur?” diye düşünmektedir. Dairenin çevresini çapına bölünce bi sabit sayı vardı. Bu sAyı AşAğıdAkilerden hAngisidir?
A) 3.14159 B) 3-5-8 C) 4-4-2 D) Ceyn olur E) Gol olur.
2- “Yıl 1908, İstanbul. Tevfik Fikret, Tanin Gazetesi’nde Hüseyin Cahit’i beklerken tekerleme tekerliyordu: ‘Bir Berber Bir Berbere Bre Berber...’ İstibdat bitmişti, Hamid’in hafiyeleri toz olmuştu belki, ama sorunlar bitmiş miydi? Hayır, tabii ki hayır!” Yukarıdaki okuma parçası hangi dönemi yansıtmaktadır Bre talebe?
A) Muhteşem Yüzyıl B) İkinci Meşrutiyet Dönemi C) Jurassic Park Dönemi D) Aziz Yıldırım Dönemi E) Betamaks Video Dönemi.
3- Cepte Cepkende bir Allah kuruşu bulunmayan Cezmi, Cozutur, kontak kapatır ve kendini havuz problemi çözmeye adar.
Bir havuz iki musluktan ibaret günlerini ‘Doldur Cezmi, boşalt Cezmi’ diyerek öğütürken ‘Bir hesaba vurayım şu işi’ noktasına gelir.
Bakar Cezmi, iki musluk havuzu 6 saatte doldurmakta; biri de diğerinden 2 kat fazla su akıtıyor. Eğer bu fazla akıtanı tek başına bırakırsa kaç saatte doldurur havuzu? Cezmiye bi Cevap?
A) 1 B) 1000 C) 9 D) Uzay 1999 E) 50 Cent
4- The Police grubunun solisti Sting sıkıcı bir insana dönüşmeden önce iyi albümler yapardı. Zaman değişti, Çelik değişti, Sting değişti... Zenyatta Mondatta albümünde bulunan ve 1980’in hit parçaları arasında anılan şarkı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rüksan B) Kül Tablasıyım C) Samanyolu D) De Do Do Do, De Da Da Da E) Çikita Muz
Bu teşekkürler ağlatır vallahi
ERGENEKON soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’ün terfi alarak görevini bırakması medyada “his tsunamisi”ne yol açtı.
Kimi görev süresinde yaptıklarını andıktan sonra hizmetlerinden dolayı sade bir teşekkürle yetinirken kimisi bağlamayı kapıp “Bir garip gurbete düşse/Gör başına neler gelir...” diye ağlayan ve ağlatan veda mektupları döşendi.
Taraf’ın manşeti “Teşekkürler”di.
Mehmet Barlas, Nazlı Ilıcak, Ali Bayramoğlu “soruşturmanın savcıdan önemli olduğunu” işaret eden ama teşekkürü de ihmal etmeyenlerdi.
Cengiz Çandar “Hataları olsa da” şerhini koydu ama bunun dışında ‘son derece müteşekkir’ olduğunu ön plana çıkardı.
* * *
Hatalar basit tabii.
Basılmadan baskına uğrayan kitap, hemen hemen herkes tarafından “Daha neler?” şeklinde karşılanan tutuklu gazeteciler, örgütün kasası olarak tutuklanan ve kanserden ölünce cenazesi para toplanarak kaldırılan Kuddusi Okkır “uygulaması”, Türkan Saylan gibi hataların lafı mı olur canım?! Bu hatalara takılıp “Teşekkürünüze muhalefet şerhi koymak istemez miydiniz?” diye soracakken duygusal mektuplara yenik düştüm.
* * *
Böyle içlenen, vedaya kahreden, “İsyanım var bu yalan dünyaya!” diye yazılar döşenenler varken “muhalefet şerhi” ile üzüntülerini katlamak istemedim! Bakın bir yazar, “Braveheart”ına seslenmekte:
“...Zekeriya Öz böyle bir kahramandır.
Türkiye toplumunun derin devletle hesaplaşma vakti geldiğinde kendi bağrından çıkardığı müstesna bir insandır; bir cesur yürektir.”
(Gülay Göktürk, Bugün)
Gülay Göktürk’ten bayrağı kapan bir başka mesai arkadaşı ise nasıl perişan olduğunu şöyle anlatıyor:
“...Tipinin izleri derhal kaybettiği karlı ve karanlık yolların kararlı, fedakâr ve serdengeçti yolcusuydun.
Karanlıkta yolunu aydınlatmak için kanunun sana verdiği ışık kaynaklarını bile çok gördüler sana.
Senden başka iyiler yok muydu?
Vardı ama adalet güneşinin karanlıkları tüm şualarıyla aydınlatman için serdengeçti olman gerekiyordu.
Şimdi her yer karanlığa büründü...”
(Gültekin Avcı, Bugün)
* * *
Nemlenen gözlerimi ufuk çizgisine dikerek “Ortada böyle bir acı varken, muhalefet şerhi olmaz” dedim.
Ağlamayın, beni de ağlatacaksınız...
Paylaş