DEDİK o kadar di mi “Toplum için sanat/Sanat için sanat” filan yalan; en güzeli “Kanat için sanat” diye.
Dinleyen kim? Bak neler oldu kıymetli okur... * * * Belki hatırlarsınız (nereden hatırlayacaksınız bu gündemde, benimki de laf işte), 6 Ekim’de “Milli menfaat olarak bienal” başlıklı bir yazı yayınlanmıştı bu sütunda. İstanbul’da karşıma çıkıp duran “1. Uluslararası Boğaziçi Sanat Bienali” duyurusunun sırrına ermeye çalışmıştım. Malum, Neşe Banu Argadal (nam-ı diğer Aden Goldenberg) neşeli bir ifadeyle İstanbul’u selamlıyor, tamamı kendisine ait şu şahane laf ile (Sanat ulusları yüceltir) bilinç ayarlarımızla oynuyordu. Bienal bir “milli kalkınma hamlesi enstrümanı” olarak tanımlanıyordu. “Şahlanan ülkemin sanatı da şahlansın, tuvallerden milyon dolarlar aksın” gazı veriliyordu. * * * Dev afişlerde destekçilerinin ağırlığı hemen belli olan bir sanatsal etkinliği eleştirmek aklımın ucundan geçmemişti!!! Sponsor listesine bir bakın: T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu, vaov! T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü; fiyuuuv! İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ouv yeağ! * * * Bienalin (yani Neşe Banu’nun) web sayfasında açılış -virgülüne dokunmadan- şöyle duyuruluyordu: “1. Uluslararası Boğaziçi Sanat Bienali İstanbul 2011’in açılışı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığının ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığının ve Avrupa Parlamentosunun şemsiyesi altında şeref ve himayesinde gerçekleştirilecektir.” Teşekkür listesinde de gelsin “Valimiz”, gitsin “YTÜ rektörümüz”... Garibim İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın bienaline böyle destek yok; hatta Venedik Bienali’nde böyle destek yoktur, heyt be! * * * Ama benim yazının ardından işin rengi biraz değişti. Önce “Kazıklandık, kandırıldık, dolandırıldık” yollu elektronik postalar geldi. “Mesleki kıskançlıktır canım!” diyemeyeceğim boyuttaydı gelen tepkiler ama karşıma Başbakanlığı, Belediyeyi, Bakanlığı alacak halim de yok herhalde di mi? Pardon yani... * * * Önceki gün işin rengi biraz daha değişti. Anadolu Ajansı’nın haberine göre şikâyetler sadece bana yağmıyormuş. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü şikâyetten bunalıp açıklama yapmış: “Sanatçılar tarafından bienal küratörü Neşe Banu Argadal ve Dr. Hakan Türk hakkında ‘kendilerinin kandırıldığı, dolandırıldığı, yüksek meblağlarda katılım ücreti ödemelerine rağmen sözleşmelerinde ve programda yer alan birçok vaadin yerine getirilmediği’ gibi konuları içeren şikâyet başvurusu yapılmıştır...” Meğer bienal için Yıldız Sarayı’nı kullanmak istemişler, Müdürlük dilekçeyi “yalan ifadeler taşıyan, niteliği düşük ve belirsizliklerle dolu” bulduğu için kabul etmemiş. Yasal işlemler yoldaymış. “Milli menfaat için bienal” diyorduk, “Şahsi menfaat için bienal” çıkıyor galiba. Haydi ben “Kanat için sanat” diyecek kadar saf bir vatandaşım, adları kullanılanların bir diyeceği yok mudur bu işe? 6 Ekim’den bu yana bir satır açıklama görmüş, okumuş, duymuş değilim. Amaan neyse; yine en iyisi Kanat için sanat.