Saftirik ol hayatını yaşa

HÂKİM var, savcı var, avukat var, hatta mübaşir var. Yargıda FETÖ’cü var...

Haberin Devamı

Emniyet müdürü var (“81 ilin emniyet müdürünün 74’ü FETÖ’cüydü” demişti sabık İçişleri Bakanı), komiser var, memur var. Emniyette FETÖ’cü var...

General, albay, teğmen, astsubay, her sınıftan her rütbeden asker var. Orduda FETÖ’cü var...

Profesör de var, anaokulu öğretmeni de. Eğitimde FETÖ’cü var...

Genel müdür var, müsteşar var, özel kalem var. Bürokraside FETÖ’cü var...

Holdingi var, marketi var, medyası var, mobilyacısı var. Sermayede FETÖ’cü var...

Bakkalı, çakkalı, sıhhi tesisatçısı, manavı var. Esnafta FETÖ’cü var.


HAVA GİBİ HER YERDE
Onbinlerce gözaltı, tutuklama, amansız bir takip var. Yine de bitmiyor işte; kriptosu var, uykuda olanı var, “at izini iti izine karıştırmayı çalışanı” var. Yani hava gibi bir hadise, her yerde FETÖ’cü var...

Fakat sevgili okur üzülme sakın bunları okuyup, umutsuzluğa yenik düşme.

FETÖ’nün giremediği yerler de var. Örnek mi? Memleketin kılcal damarlarına kadar sızma imkânını tepe tepe kullanmış örgüt, mesela AKP’ye girememiş.
Bu iddianın en kuvvetli dayanağı Sayın Hayati Yazıcı.

AKP’de siyasi ve hukuki işlerden sorumlu genel başkan yardımcılığını yürüten Hayati Yazıcı bir süre önce çıkıp “FETÖ’cüler bizim partide barınamaz” demişti.

Hafızayı tazeleyip öyle devam edelim.


HAFIZALARI TAZELEYELİM
Hayati Yazıcı, “FETÖ”yü veya “Paralel Devlet Yapılanması”nı kabulde ve yüzleşmekte biraz geriden gelen isimler arasında gösteriliyordu.

17/25 Aralık’ın dumanı henüz tüterken, Erdoğan “paralel devlet” kurmakla suçladığı Cemaat’i topa tutarken Yazıcı 25 Ocak 2014’te Rize’de çıkıp “Paralel devlet değerlendirmesini çok gerçekçi bulmuyorum” demişti.

Bu çıkışına sonra çekidüzen vermeye çalışan başka bir açıklama daha getirse de “kulisler” Yazıcı’nın gözden ırağa düştüğünü konuşmaya başladı, hükümet yanlısı gazetelerde kendisini değilse de sorumluluğu altında bulunanları hedef alan “aba altından sopa” haberleri çıktı vesaire.

Haziran seçimlerinde üç dönem kuralına takılarak liste dışı bırakıldığında eşi Selma Hanım’ın sosyal medya hesabından isyan bayrağı çekmesi vesaire unutuldu elbette. Zaten Yazıcı da kasım seçimleriyle sahneye döndü.


OLMAYANI AYIKLAMA İŞİ
Yakına gelelim. 15 Temmuz’dan sonra 5 Ağustos’ta AKP teşkilatına Hayati Yazıcı imzalı bir genelge dağıtılmıştı. Genelgede parti teşkilatında ve belediyelerdeki FETÖ bağlantılı isimlerin “ivedilikle ve özenle” ayıklanması isteniyordu.

“Olmayanı ayıklamak” elbette “güç” bir işti ama neticede parti üyesi, belediye başkanı gibi bazı isimler belirlendi, üstleri çizildi, yargıya havale edildi.

Ama söylentiler dinmek bilmedi işte... Yok “40 vekil var bekleyen” diyenler, yok “Kriptocular kendilerini saklamak için günahsızları yakıyor” diyenler...

Devletin en gizli ve en hassas noktalarına kadar “Ne istedik de vermediler hohoyt!” diyerek yerleşmiş bir ekibin AKP’de kendine yer bulamamasına bütün mucizelere yaklaştığımız gibi safça bir heyecanla yaklaşmalıyız bu durumda canikolar.

Hoş, AKP Sakarya milletvekili Ayhan Sefer Üstün “FETÖ’nün AK Parti’ye sızmadığını söylemek en hafif tabirle saftiriklik olur” diyor...

Hoş, 2002-2014 arasında AKP’den milletvekili olan Hasan Fehmi Kinay Cemaat kurgusu operasyonlar için “İşimize geldiği için sessizce izliyorduk” diyor...

Hoş, AKP’den Giresun milletvekili adaylığı bulunan partili Halil İbrahim Şengün “İl ve ilçe yönetimlerinde örgütün (FETÖ) işbirlikçileri ve ortak iş yapanları vardır. Çocuğunu bu örgütün okullarında okutanlar vardır. Bunları temizlemeden (AKP) bu sıkıntıları her zaman çeker. Bu hainler yönetimlerdedir...” diyor ama...

Ama işte Hayati Bey’e inan, mucizelere inan Türkiye!

“Siyasi sorumluluk yoktur” de geç, “Varsa da inek içmiştir, dağa kaçmıştır...” diye devam et...

Saftirik ol, hayatını yaşa Türkiye...

Yazarın Tüm Yazıları