Köklerine inenler, Elvis’e kadar bekleyenler, “Jimi Hendrix’ten önce sadece gaz ve toz bulutu vardı” diyenler de kendilerince haklıdır. Fakat makul kaynaklara bakıldığında asıl cevabın Chuck Berry olduğu görülür. Chuck Berry’nin meşhur Chess Records Stüdyoları’nda 1955’te kaydettiği “Maybellene”, bütün hikayeyi başlatan şarkıdır.
Berry türler arasındaki duvarı yıkmış oldu; rock’n roll doğdu.
Chuck Berry, 1987 yılında yayınlanan otobiyografisinde “Maybellene”in öyküsünü anlatmış.
Ben, Syracuse Üniversitesi’nden Theo Cateforis’in editörlüğünü yaptığı The Rock History Reader kitabı sayesinde okumuş oldum. Çok tatlı bir hikaye, özetlemeye çalışayım.
Yıl 1955. Chuck Berry, babasının tamirhanesinde çalışan müzik bağımlısı bir genç. Liseden arkadaşı Ralph Burris’le birlikte Chicago’ya gitmek için babasından izin ister Berry.
İzin alınır, Berry’nin gözü gibi baktığı yeni ‘steyşınvagon’a atlanır ve Chicago’ya gidilir.
Chicago’da geceleri 47’nci caddede Howlin’ Wolf ve Elmore Leonard gibi blues devleri çalmaktadır. O gece Berry, kahramanı Muddy Waters’ın konseri olduğunu öğrenir.
Wabash Avenue’deki Palladium’un gişesine 50 cent öder ve “Mo Jo Working”i söylemekte olan Muddy’yi izlemek için salona girer. Konserin sonunda Muddy Waters’dan imza almak için uğraşan kalabalığın arasından uzanır ve “Ben de plak yapmak istiyorum!” diye bağırır.
Muddy çılgın kalabalığın ortasında bir kutsal kişi gibi dikilerek Berry’nin sorusunu cevaplar: “Leonard Chess’i gör... Chess Records’dan Leonard Chess. 47’nci Cadde’yle Cottage’ın oralarda...”
Berry bu tavsiyeyi dinler. Efsane Leonard Chess de Berry’yi dinler ve “Bana kaydedilecek bir şeyler bul o zaman” der.
Berry’nin ekibi ve aklını toparlama sürecinde aklında henüz küçücükken dinlediği bir country şarkısından türettiği Ida May vardı. Geldiği yerde söylediğinde millet “siyah bir çocuktan acayip bir country ama güzel” tepkisi veriyordu.
Berry o yıllarda kesin çizgilerle ayrılmış country ve rhytm&blues’u harmanlamış, enerji patlaması yaratan bir formüle ulaşmıştı el yordamıyla.
Leonard Chess, “Parçanın adını değiştirelim” dedikten sonra “Ida May”in adı “Maybellene”e çevrildi. Leonard Chess “Maybellene”i onaylayana kadar 35 kayıt yapıldı.
Maybellene ülke çapında hadise yarattı. 1 milyondan fazla sattı, listeleri yıktı geçti ve dünyaya yeni ve kuvvetli bir sesin doğumunu müjdeledi: Rock’n roll.
Peki kimmiş bu Maybellene?
Cevap Chuck Berry’den gelsin: “Maalesef hayatımda adı Maybellene olan bir kızla tanışmadım. İlkokul yıllarında okuduğumuz kitapta hayvanların isimleri vardı. Kedi Tom, Ördek Donald... Oradaki ineğin adı da Maybellene idi. Aklımda kalmış o anda Maybellene diyebildim ve öyle oldu...”
İşte rock’n roll ruhu budur ve ben bu ruhu seviyorum!..