Paylaş
Geçen hafta editör cephesinden gelen “2012’de neler dinledin?” sorusunu kendi cephemden cevaplamıştım. Şimdi sıra hep (veya hiç) dinlediğimiz güzel insanlarda.
Mojo, şık bir hareket yapmış ve ünlü müzik insanlarına “2012’de en çok neleri dinledin, sevdin usta?” diye sormuş.
Cevaplarını direkt araklama yöntemiyle aktarıyorum; evet yapıyorum böyle bir beleşçilik -kendi yorumlarımı da serpiştirerek-, affola!
Jack White: Yılın albümleri listelerine ilk solo çalışması ‘Blunderbuss’ ile sızmış olan Jack Abi, ‘Kendin kaydet, kendin sev’ci çıkmış. 2012’den favorileri kendisine ait Third Man Studios’un sanatçıları olmuş: Willy Moon ve Pokey LaFarge. Ukala, fakat seviyoruz.
Chris Martin: Coldplay’in solisti R&B hususunda Kendrick Lamar’ı tek geçiyor. Pop denildiğinde Gotye’nin ‘Somebody That I Used To Know’unu zikrediyor. Genel manada en sevdiği şarkı Mumford & Sons’dan ‘Hopeless Wanderer’ ve Muse’dan ‘Madness’ imiş. Bir de ‘Bat For Lashes’ın hastasıyım’ diyor ki; çok doğru konuşmuş.
Jimmy Page: Jimmy Baba herhangi bir albüm belirtmiyor; tamamen The Stone Roses’ın
6 Ağustos 2012’de Londra’daki Hoxton Hall’da verdiği konsere takılmış. Çok beğenmiş konseri.
Bu şeref The Stone Roses’a ait demektir...
EDGE VE WELLER’IN SEVDİKLERİ
Paul Weller: Üstadımız ilk sıraya Tim Burgess’i koymuş. Sonra Tame Impala’nın ‘Lonerism’ini övüyor ki kendisiyle aynı fikirde olduğumu geçen hafta belirtmiştim; iyi grup ve iyi bir albüm. Bir de Dee Dee Warwick’in ‘We’re Doing Fine’ını övmüş. Dionne Warwick’in kız kardeşiymiş; dinlemedim ama ilk fırsatta -mesela bu yazıdan sonra- konuya yoğunlaşacağım.
Thurston Moore: Sonic Youth çetesinin elebaşlarından Thurston Moore’un arşivinin destansı olduğu ve dünyanın her yerinden seslere açık olduğu malum. Yeni keşfettiği eski plaklardan bahsediyor fakat favorisi aileden biri. Kızı Coco Gordon Moore’un grubu Big Nils’i ve 45’likleri ‘Bitch Gutsssssss’ı yere göğe koyamıyor. Evladıdır tabii, normal karşılamak lazım.
The Edge: U2’dan The Edge, 2012 boyunca Metronomy’nin -memleketimize de geldi bu güzide topluluk- ‘The English Riviera’sına yoğunlaşmış. Şarkı bahsinde Other Lives’ın ‘Dark Horse’unu ve Grizzly Bear’in ‘Sleeping Ute’unu övmekte.
Antony Hegarty: Antony & The Johnsons’ın İstanbul konseri müthişti. Yakın takibimdeki bu güzide grubun biriciği Antony Hegarty, kafayı tamamen Lana Del Rey’e taktığını söylemiş. Sıkı bir Selda Bağcan hayranı olduğunu da biliyoruz ama bahsi geçmemiş.
Jarvis Cocker: Pulp’ın esas oğlanı Cody ChestnuTT’ın ‘Landing On A Hundred’ını ve özellikle ‘Chips Down In No Landfill’ini tavsiye ediyor ilaç niyetine. Hatta ileri giderek Marvin Gaye’in ‘What’s Going On’uyla benzerlikler filan buluyor ki; zat-ı muhtereme katılmadan önce dinlemem gerekiyor.
Johnny Marr: Pek yakında (Şubat sonu gibi) solo albümünü yayınlayacak Johnny Marr; ki malumunuz kendisi Morissey’le birlikte The Smiths’i var eden şahıstır. 2012’de Hooded Fangs’in ‘Tosta Mista’sına takılmış en çok. Ayrıca Tempes’ın ‘Shelter Song’unu hararetle tavsiye ediyor; vazife telakki ederiz biz de dinlemeyi.
KHAN VE RAITT’İN TAKILDIKLARI
Natasha Khan: Bat For Lashes’tan Natasha Khan’ın favorisi Active Child’ın ‘You Are All I See’si olmuş. “Müziğe inancım tazelendi” diyor kendileri bu grupla alakalı olarak.
Bonnie Raitt: 1970’lerden bu yana 9 Grammy toplamış ve politik yönü de kuvvetli bir country-rock figürüdür Bonnie Raitt. Seçtikleri haliyle kendi müziğiyle hafif dirsek teması olanlar arasından. Mesela Bruce Hornsby & The Noisemakers’ın ‘Bride of the Noisemakers’ına fena takılmış. Ry Cooder’ın 2012 model politik manifestosu ‘Election Special’ı da pek övüyor. Bir de yeniden Toots & The Maytals kataloğuna girişmiş ki ben de çok severim.
Vaziyet budur. 2012’de yukarıda sevdiklerine yer verdiğim sanatçılar arasında bayıldıklarım da var, hiç alaka göstermediklerim de. Ancak sözlerine önem vermeyeceğim anlamına gelmez bu. 2013’te umarım hayatımızda müziğe daha da fazla yer açarız...
Paylaş