Öde bakalım kadının hakkını

Her yıl, bu zamanlar, tam Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısına başlarken paylaşır ve “Adaletin bu mu dünya?” sorusunu, gelir adaletsizliğini gündeme taşımış olur.

Rapor yine “en çarpıcı görünen” tespitiyle başlıklara taşındı dünya medyasında: “2 bin 153 milyarder, dünyanın yüzde 60’ından daha zengin...”

Koca dünyada sadece 2 bin 153 kişinin, toplam nüfusun yüzde 60’ına denk gelen 4 milyar 600 bin kişiden daha fazla gelire sahip olması hiçbir anlayışa göre normal sayılmaz herhalde.

Ortada ciddi bir adaletsizlik, haksızlık, mantıksızlık, vicdansızlık... Ne derseniz deyin işte, bu işte bir arsızlık olduğu kesin...

Raporda çarpıcı örneklemeler yapılıyor.

Mesela şöyle: “...Eğer herkes 100 dolarlık banknotlardan oluşan servetlerinin üzerinde otursaydı, dünyanın büyük kısmı yerde oturuyor olurdu. Gelişmiş bir ülkede yaşayan orta halli bir kişi bir sandalye yüksekliğinde otururken, en zengin iki kişi uzayda olurdu...”

“Uzaya erişen iki kişi de kimmiş?” derseniz... Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un toplam serveti 116.4 milyar dolar, Fransız işadamı Bernard Arnault’nun da 116 milyar dolarlık serveti var üstümüze afiyet!

Aşırı servet birikiminin sağlıksız bir ekonomiyi işaret eden raporda çare olarak da zenginlerden daha fazla vergi alınması işaret edildi yine.

“Daha fazla vergi” demişken, sadece gelecek 10 yılda zenginlerden alınacak vergide “yüzde 0.5’lik” bir artışın, eğitim ve sağlık alanlarında 117 milyon yeni istihdama kapı açacağı öngörülüyor.

Zenginin malı züğürdün çenesini yoruyor elbette... Ama raporda özellikle kadınlara, “ev hanımlığı” üzerinden sömürülen kadınlara yönelik tespitler çok çarpıcı.

Mesela en zengin 22 kişinin toplam varlığı koca Afrika kıtasında yaşayan kadınların sahip olduklarından daha fazla!

Ev işi adı altında çalışma hayatından koparılan, çalışma ve ekonomik özgürlüğünü kazanma fırsatı elinden alınan kadınların durumu feci, feci, feci!

“Hakları ödenmez” der geçilir ya, ödemek gerekse ne olurdu merak ediyor musunuz?

Haberden kopyala-yapıştır yapalım o zaman:

“Küresel ölçekte kadınların günlük 12.5 milyar saatlik ücretsiz bakıcılık hizmetiyle küresel ekonomiye yıllık 10.8 trilyon dolar katkıda bulunduğu belirtilen raporda, bunun da küresel teknoloji endüstrisinin 3 katından daha fazla olduğu vurgulandı...”

10.8 trilyon dolar...

Hakikaten hakları ödenemezmiş değil mi kadınların?