Öcüler ve umutlar

Kazanan net şekilde belli, kaybeden tartışılıyor şimdi.

Bu sıcak tartışma sürerken işaret edilen hatalara, parmakla veya aba altından gösterilen isimlere bakıp “Doğru” dememek için hiçbir neden yok.

“Pontus” benzetmesinden, dile getirenlerin bile inanmadığı “Çaldılar” iddiasına uzanan listeyi tekrarlamanın da bir anlamı yok.

Sandık başarısı için yüklenilen propaganda aygıtlarının yağ damlattığını, siyasi güç toplamak için abanılan ayrıştırıcı söylemin, tehdit dilinin iflas ettiğini gören çıkar mı, o konuda da şüphem büyük.

Yakılan fitil, atılan mitil seçimin ardından her cepheden gelen “olgun tavır” mesajları eşliğinde hızlı değişen gündemden çekilecek ama elbette iz bırakacak.

Olaylara uzaklaşarak bakmak, sonuçlardan sağlıklı çıkarımlar yapmak milli sporlarımız arasında yer almıyor pek.

Aceleyle yapılan tahlilleri veri kabul etmek gibi çocukluk hastalıklarıyla mücadelesi bitmeyen bir toplumuz, bu kaybeden için de kazanan için de geçerlidir çoğunlukla.

Enerjisini nesil mühendisliği, siyasi faydacılık, güç devşirmek ve korumak için kullanan, memleketi sarmış can alıcı sorunlar yerine topluma tartışması için çabuk alev alacak suni tartışmalar atan siyaset kurumu halkın önünde gittiğini sansa da geriden gelmekte.

Suçlu mu aranacak? Arasınlar elbette...

İçinde hep birlikte yuvarlanıp durduğumuz çivili mağduriyet fıçısında canı yanmayan kaldı mı memlekette?

Barışmak yerine itişmekten medet umanları bulsunlar suçlu olarak.

Aklına yatmayanı, doğru bulmadığını dile getirenlere sağır kalanları ve “Düşmandır bu” diye hedef gösterenleri, “Taraf olmayan bertaraf olur” diye sopalayanları bulsunlar suçlu olarak.

Dış politikadan tarıma, ekonomiden çevreye dizi dizi problem kapıya yığılmışken enerjisini zırva zırva işlere harcayan, kusurları böylece örteceğini sananları bulsunlar suçlu olarak.

Daha fazla demokrasi ve umut isteyenlerin karşısına paranoya ve korkuyla inşa edilmiş duvar çekmeyi salık verenleri bulsunlar suçlu olarak.

Seçmen, özellikle genç seçmen, özellikle kadınlar arkadaşıyla görüş farklılığından dolayı nefret ilişkisi kurmak değil kaliteli hayat istiyor. Dizayn edilecek, istatistiğe dökülecek bir enstrüman değil seçmen, huzur istiyor, refah istiyor, demokrasi istiyor, iyi eğitim istiyor; günlük siyasetin zırvalarıyla uğraşmak istemiyor.

İster sağdan sola, ister soldan sağa, ister yukarıdan aşağıya, arzu ederseniz akrostiş yaparak okuyabilirsiniz sonuçları.

Ama şunu ıskalamayın isterim.

Halk öcülerle uğraşmak değil, geleceğe umutla bakmak istiyor.